Hem fiziksel hem ruhsal sağlığımız üzerinde son
derece önemli işlevler üstlenen ‘güneş’ten bahsediyoruz. Ancak tüm bu
güzelliklerinin yanı sıra güneş ışınlarına kontrolsüz olarak maruz kaldığımızda
bu kez cildimizi yaşlandıran en önemli faktör olarak karşımıza çıkıyor. Bunun
yanında güneş yanığı, lekeler, kırışıklıklar ve güneş alerjisi, güneşin yol
açtığı önemli sorunlardan. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr.
Gizem Yağcıoğlu incelen ozon tabakası nedeniyle günümüzde 20’li yaşların bile
sorunu haline gelen deri kanserine de davetiye çıkardığını hatırlatarak, “Bu
nedenle vücudumuzun ihtiyacı olan D vitamininin sentezi için özellikle ön kol
iç bölgeleriniz açıkta kalacak şekilde, 10:00-15:00 saatleri arasında, güneş
koruyucu kullanmadan 10-15 dakika güneşlenmeniz yeterli olacaktır. Bu sürenin
dışında ise güneşin zararlı ışınlarının yeryüzüne en dik geldiği bu saatlerde
mümkünse dışarıya çıkmayın, asla güneşlenmeyin. Eğer dışarıya çıkmak
zorundaysanız mutlaka güneş koruyucu ürün kullanın” diyor. Acıbadem Kozyatağı
Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Gizem Yağcıoğlu cildimizi güneşin zararlı
etkilerinden korumak için almamız gereken 8 önlemi anlattı, önemli uyarılarda
bulundu.
CİLT TİPİNİZE
UYGUN ÜRÜN SEÇİN
Dermatoloji Uzmanı Dr. Gizem Yağcıoğlu güneş koruyucu
ürünleri cilt tipinize ve kullandığınız bölgeye uygun formülasyonda seçmenizin
de çok önemli olduğuna işaret ederek, “Örneğin yağlı ve sivilceye yatkın
ciltlerde su bazlı losyon formları, kuru ciltte ise yağ bazlı krem formları
daha doğru bir tercih olacaktır. Tüylü bölgeler, sırt gibi ulaşılması zor
bölgeler ile geniş vücut alanlarında sprey formu daha kullanışlı olurken; göz
çevresi ve dudak için stick formunda güneş koruyucular daha kolay
uygulanabiliyor” diyor. Dr. Gizem Yağcıoğlu eğer ek bir deri hastalığınız varsa
güneş koruyucu seçimi için dermatoloji uzmanına danışmanızın daha doğru bir
yaklaşım olacağını vurguluyor.
FİZİKSEL Mİ,
KİMYASAL MI?
Güneş koruyucular filtrelerine göre fiziksel ve kimyasal
olarak ikiye ayrılıyorlar. Kimyasal filtreler, UV (Ultraviyole) enerjiyi ısıya
dönüştürerek etki ediyor. Kimyasal koruyucular bazı ciltler tarafından tolere
edilemediği için alerjiye neden olabiliyor. Fiziksel koruyucular (çinko oksit
veya titanyum dioksit) ise deri üzerinde bir bariyer oluşturarak, sadece UV
ışınlarını değil infrared ve görülebilir ışığı da yansıtarak veya dağıtarak
etki ediyorlar. Fiziksel koruyucular deriden emilmeden etki ettikleri ve daha
az alerjik oldukları için çocuk, hamile ve alerjiye yatkın kişilerde öncelikli
olarak tercih edilmeli. Fiziksel koruyucuların dezavantajı ise deri yüzeyinde
beyaz opak bir tabaka oluşturmasıdır ki bu da günlük kullanımını kısıtlıyor.
Kimyasal koruyucular bu beyaz görüntüyü yapmadıkları için alerji yatkınlığı
olmayan kişilerde günlük hayatta rahatlıkla kullanılabiliyorlar.
BULUTLU HAVALARDA
DA KORUNMAK ŞART!
Güneş koruyucuları çoğumuz sadece yaz aylarında ve
güneşli günlerde uygulamak gibi önemli bir hataya düşüyoruz. Oysa ki güneş
ışınları her mevsimde, bulutlu havada ve gölgede de cildimize ulaşmaya devam
ediyor. Dermatoloji Uzmanı Dr. Gizem Yağcıoğlu “Deri kanseri ve deri
yaşlanmasının en önemli nedeni olan güneş ışınlarından korunmak için güneş
koruyucu ürünleri her mevsim kullanma
alışkanlığı edinmeniz oldukça önemli” diyerek şu hatırlatmada bulunuyor: “Evde
ve araçta pencere camları UVB (ultraviyole B) ışınlarını geçirmese de UVA (ultraviyole
A) ışınlarının geçmesine engel olmuyor. Bu nedenle yine her mevsim evde ve
arabadayken de güneş koruyucularınızı düzenli olarak cildinize uygulamaya devam
edin”
SADECE SPF DEĞERİ
YETMEZ!
Güneş koruyucu ürünü alırken SPF (Sun Protection
Factor-Güneşten koruma faktörü) değeri 30 ve üzerinde olanları tercih edin. SPF
değeri UVB ışınına karşı koruyuculuğu gösteriyor. Örneğin bir kişi güneş
koruyucu kullanmadığında 15 dakikada kızarıyorsa SPF değeri 10 olan bir ürünü
sürdüğünde 150 dakikada kızarıklık gelişiyor. Ancak güneş koruyucuların UVB
kadar UVA ışınlarına karşı koruyuculuğu da önemli uyarısında bulunan
Dermatoloji Uzmanı Dr. Gizem Yağcıoğlu sözlerine şöyle devam ediyor: “Üründe
aynı zamanda UVA ışınına karşı koruduğunun göstergesi olarak PPD, PA ya da
broad spectrum değerlerinden birinin yazması veya ürünün ayrıca UVA’ya karşı
koruduğunun belirtilmesi gerekiyor. Çünkü UVA ışınları da UVB ışınları gibi
deri yaşlanması ve kırışıklık oluşumuna neden oluyor.
SOKAĞA ÇIKMADAN 30
DAKİKA ÖNCE UYGULAYIN
Çoğumuz güneş koruyucu ürünleri açık havaya çıkınca
sürüyoruz. Oysa yeterli korumayı sağlayabilmesi için güneş koruyucuları dışarı
çıkmadan, kapalı ortamdayken ve kıyafetinizi henüz giymemişken, 30 dakika önce
sürmeniz gerekiyor.
HER 3 SAATTE BİR
TEKRARLAYIN
Hangi güneş koruyucusunu seçtiğimiz kadar onu nasıl
kullandığımız da elde edeceğimiz koruyuculuğu etkiliyor. Etkisi yaklaşık 3 saat
devam ettiği için bu süre sonunda ürünü vücudunuza tekrar sürmeniz çok önemli.
Duş sonrası, terlemenin ardından ve deniz veya havuzdan çıktıktan sonra etkisi
azaldığı için bu süreyi dikkate almadan ürünü tekrar uygulamayı ihmal etmeyin.
YETERSİZ MİKTAR
‘EKSİK KORUMA’ DEMEK
Güneş koruyucu ürünlerin etkili olabilmeleri için vücuda
uygulama miktarı da büyük önem taşıyor. Dermatoloji Uzmanı Dr. Gizem Yağcıoğlu,
“Yetersiz miktar eksik koruma demektir” diyerek şu bilgileri veriyor: “Ürünleri
yeterli kalınlıkta, ciltte katman oluşturacak şekilde ve ovalamadan
uygulamalısınız. Bu miktar yüz, saçlı deri ve boyun bölgesi için yaklaşık bir
çay kaşığı, tüm vücut için 9 çay kaşığı kadardır. Kulak, ense, omuz, burun,
dudak ile ayak üstü gibi güneş ışınlarının dik geldiği ve genellikle
uygulanması unutulan bu bölgelere özellikle dikkat etmelisiniz”
KIYAFETLERİNİZ
KOYU RENK OLSUN
Güneşin zararlı ışınlarından korunmak için dikkat etmeniz
gereken bir başka önemli nokta da kıyafetleriniz olmalı. Sık dokunmuş kıyafetler
ve toplumda yanlış bilinenin aksine açık değil koyu renkli
kıyafetler giymeniz gerekiyor. “Açık renk kıyafetler sizi sıcaktan korur, ancak
UV ışınlardan yeterince korumaz” diyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Gizem Yağcıoğlu
sözlerine şöyle devam ediyor: “Koyu renk kıyafetler UV ışınlarını emerek
güneşten daha iyi korunmanızı sağlarlar. Geniş siperli şapka ve UVA, UVB
filtreli güneş gözlüğü kullanmanız da cildinizi güneş ışınlarından korumada
önemli rol üstleniyorlar”
YORUMLAR