Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Pınar Kadiroğulları hamilelik hakkında toplumda yerleşmiş olan 'yanlış' bilgilerin doğrularını anlattı, önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.
Yanlış: Birkaç
adet sigaranın zararı olmaz
Doğrusu: Hamilelik
sürecinde içilen sigara, miktarından bağımsız olarak bebeğe zarar veriyor.
Günlük içilen sigara sayısı arttıkça, sigaraya bağlı düşük doğum tartılı bebek
gibi normal dışı durumların ortaya çıkma riski de artıyor. Bu nedenle hamile
kalmayı planladığınızda ya da en geç hamile kaldığınızı öğrendiğiniz andan
itibaren sigarayı mutlaka bırakmalısınız.
Yanlış: Diş
tedavisi yapılamaz
Doğrusu: Hamilelikte,
rutin kontroller için diş hekimine devam etmenizde hiçbir sakınca yok.
Sorunların tedavisi amacıyla hamileliğe uygun ilaç da başlanabiliyor, diş
çekimi de yapılabiliyor. Kontrollerden birinde, eğer diş hekiminin bir müdahale
yapması gerekiyorsa, bu müdahalenin ilk 3 aylık dönem geçtikten sonra yapılması
tercih ediliyor. Ancak abse tedavisi gibi bir durum söz konusuysa, bu acil bir
durum oluyor ve mutlaka hızlıca tedavi edilmesi gerekiyor.
Yanlış: Anne adayı
2 canlı olduğu için 2 kişilik yemeli
Doğrusu: “Anne
adayının hamile kaldıktan sonra 2
kişilik yemek yemeye başlaması, hatalı bir beslenme davranışıdır” uyarısında
bulunan Dr. Pınar Kadiroğulları bunun nedenini şöyle anlatıyor: “Bu alışkanlık
hamilelik döneminde gereksiz kilo alımına ve beraberinde şeker mekanizmasında
bozulmalara, artan kiloya bağlı hareketsizlik ve pıhtı atması riskine,
tansiyonda oynamalar gibi bir takım hastalıklara neden olabiliyor. Anne adayı
hamilelik süresince sadece 9-16 kilo almalı. Ayrıca gıda kalitesi ve yeme
düzeni de çok önemli. Dengeli beslenmeli ve aynı zamanda da hareket etmeli ki
çok kilo almasın”
Yanlış: İlaç
kullanılamaz
Doğrusu: Günümüzde,
hamilelik döneminde gelişen bulantı-kusma, üst solunum ve idrar yolları
enfeksiyonu ile mide şikayetleri gibi bazı sorunlarda, bebek üzerine olumsuz etkisi
olmadığı saptanmış birçok ilaç güvenle kullanılabiliyor. Ancak özellikle ilk 3
ay bebeğin organlarının geliştiği ve son 4 hafta da bebeğin doğumuna yakın
dönem olduğu için bu süreçlerde ilaç kullanımında dikkatli olmak gerekiyor.
Hamilelik sürecinde tüm ilaçların doktorun tavsiyesi üzerine alınması anne ve
bebek sağlığı için büyük önem taşıyor.
Yanlış: Hamilelik döneminde
spor yapılmaz
Doğrusu: Dr.
Pınar Kadiroğulları hamilelikte hareketsiz kalmanın hem anne adayının hem de
bebeğin hayatı için risk oluşturduğu uyarısında bulunarak,
“Hamilelikte hareketsiz kalmak kasları tembelleştireceği için doğum
zorlaşıyor. Bu nedenle düzenli spor yapan anne adayları doğum sürecini çok daha
kolay atlatabiliyorlar. Hamilelik sürecinde ağır ve zorlu sporlar yapılmamalı,
ancak düzenli yüzme, hafif egzersizler, özellikle de yürüyüş ihmal edilmemeli.”
Yanlış: Uçak
seyahati düşüğe neden olabilir
Doğrusu: Kadın
Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Pınar Kadiroğulları, sanılanın aksine hamilelikte
seyahat etmenin sakıncalı olmadığını söyleyerek şu bilgiyi veriyor: “Ancak kısa
mesafeler, en fazla 2 saat sürecek arabalı yolculuklar ve mümkünse uçak
yolculuğu tercih edilmeli. Arabayla ya da otobüsle uzun yol gitmektense, uçakla
seyahat etmek daha sağlıklı. Yolculuk
süresi kısalacağı için otobüs ve araba ile olan seyahatlerde uzun süre
hareketsiz kalamaya bağlı artan pıhtı artması riski azalmış oluyor. Erken doğum
ya da düşük riski olmadığı sürece anne adayı 36. haftaya kadar
uçağa binebilir.”
Yanlış:
Hamilelikte cinsel ilişki zararlıdır
Doğrusu: Kadın
Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Pınar Kadiroğulları toplumdaki yaygın inanışın
aksine, hamilelikte cinsel ilişkinin bebeğe herhangi bir zarar vermediği gibi,
yarattığı mekanik etkiyle rahim ağzından birtakım maddelerin salgılanmasını
sağlayarak doğumu da kolaylaştırdığını belirterek, “Sadece anne adayının düşük
ve erken doğum riski varsa cinsel hayat kısıtlanıyor. Dolayısıyla bu riski
taşımayan hamilenin, rahat ettiği sürece, son haftaya kadar cinsel
ilişkiye girmesinde bir sakınca yok” diyor.
Yanlış: Şeker
yükleme testi yapılması sakıncalı
Doğrusu: “Şeker yükleme testinin ne anne adayına ne de bebeğe zararı
vardır. Şeker yükleme testiyle vücuda alınan şekerin daha fazlası hamileler
tarafından gün içinde atıştırmalıklarla tüketiliyor. Esasen tanı konulmamış
diyabet hastalığı zararlıdır” diyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr.
Pınar Kadiroğulları şu bilgiyi veriyor: “Tanı koyamadığımız için kontrol altına
alınamayan diyabet bebeğin kalbinde ciddi anomalilerden anne karnında ani ölümlere
kadar pek çok olumsuz tabloya yol açabiliyor. Bu nedenle doktorun bireysel
olarak çıkaracağı risk skalasına göre, anne adayı için belirlenen hamileliğin erken
haftalarında, ek risk faktörleri yoksa hamileliğin 24-28. haftaları arasında mutlaka
şeker taraması yapılması gerekiyor”
Yanlış: Evdeki
kedi veya köpeği uzaklaştırmak gerekir!
Doğrusu: Kedilerin,
özellikle de sokağa çıkarılan kedilerin en büyük tehlikesi, bazılarının
dışkılarında toksoplazma adı verilen ve doğmamış bebekte enfeksiyon
yarattığında ciddi durumlara yol açabilen bir parazitin olması. Ev kedilerinde
bu parazit nadir görülmekle beraber, parazit kedinin dışkısıyla bulaştığı için
önlem olarak kedinizin dışkı kabını başka birinin değiştirmesini
sağlayabilirsiniz. Kediyi sevmenizde, ona dokunmanızda ise bir sakınca yok.
Köpeklerin en büyük tehlikesi ise "köpek kisti" adı verilen, yine bir
parazit tarafından oluşturulan ve sıklıkla karaciğer yerleşimli kistlere neden
olabilmeleri. Hamilelikte bu enfeksiyon geçirildiğinde enfeksiyonun bebek
üzerinde olumsuz bir etki yaratması beklenmemekle birlikte, yine de köpeğinizin
bakımını başka birinin üstlenmesinde fayda var.
Yanlış: Hamileler
X- Ray cihazından geçemez ve akciğer filmi çektiremez
Doğrusu: Radyon
hamileler için risk taşıyor. Ancak X-Ray cihazları radyasyon içermiyor,
dolayısıyla bu cihazlardan geçmenin herhangi bir zararı olmuyor. Ayrıca akciğer
filmi esnasında alınan radyasyonunun dozu da çok düşük olduğu için güvenilir
bir yöntem. Dolayısıyla hayati bir
zorunluluk varsa akciğer filmi, içerdiği radyasyonun düşüklüğü nedeniyle
çektirilebilir.
YORUMLAR