Pelvik ağrı, günümüzde kadınların “Kadın Hastalıkları ve
Doğum” uzmanlarına başvuru sebepleri arasında ilk sıralarda yer alıyor.
Toplumda kadınlarda yaklaşık % 20 sıklıkta görülen kronik pelvik ağrının adet
dönemi kaynaklı doğal ağrılar, yumurtalık kistleri, idrar yolu enfeksiyonları
ve psikiyatrik sorunlar gibi pek çok sebebi bulunuyor. Pelvik Konjesyon
Sendromu (PKS) da, pelvik ağrı yapan önemli sebeplerden bir tanesi olarak
dikkat çekiyor.
Günümüzde kullanılmakta olan girişimsel tedavi
yöntemlerinin gebe kalmayı engelleyen veya zorlaştıran durumlara neden
olmayacağını belirten Acıbadem Fulya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı
Doç. Dr. Cem Arıtürk, ”PKS kadınlarda 20-50 yaş aralığında görülen ve karnın
alt kısmındaki toplardamarların varisleşmesi ile karakterize bir hastalıktır.
Özellikle gebelik geçirmiş kadınlarda görülen bu hastalığın oluşumuna gebelik
sırasında artan karın içi basınç neden olur. Bebeğin gelişimi ile birlikte
toplardamar akımında yavaşlama, bozulma, geri akım ve neticede damar
genişlemesi yani varisleşme meydana gelir. Gebelik sayısı arttıkça, hastalığın
gelişme riski de artmaktadır. Çok çeşitli metodlarla tedavi edilebilen PKS’de
uygulanan tedavi yöntemleri tekrar gebe kalma ihtimalini etkilememektedir.
Gerek ilaç tedavisi gerekse de girişimsel yöntemlerle tedavi edilen kadınlar,
tedavi sonrasında da çocuk sahibi olabilmektedirler” dedi.
YORUMLAR