Görevlerinin başında olduğunu açıklayan Arifoğlu şunları
ifade etti;
Tüm dünyayı etkisi altına alan öldürücü virüsle mücadele
büyük bir gayret, titizlik ve kararlılıkla sürdürülmektedir. Devletimiz,
Cumhurbaşkanımız öncülüğünde bütün kurumlarıyla seferber durumdadır. Bu
sıkıntılı süreci ülke olarak en kısa sürede atlatacağımıza olan inancımızla
ayaktayız. Bir an önce ve en az kayıpla bu beladan kurtulma çabasının asıl
kahramanları hiç kuşku yok ki sağlık çalışanlarıdır.
Güvenlik görevlisinden başhekimine, tıbbi sekreterinden
doktoruna, veri kayıt görevlisinden temizlik elamanına, ambulans şoföründen
hemşiresine, acil görevlisinden klinik destek elemanına birbirini tamamlayan bu
zincirin başarısı hep birlikte ve olağanüstü bir emekle mümkün olmaktadır.
Bu zincire işçi memur ayrımı ile yaklaşılmamalı ve tüm
sağlık çalışanlarının kendilerini güvende hissettikleri, ekonomik kaygılardan
olabildiğince uzak oldukları ve moral–motivasyon değerlerinin yüksek olduğu
hastane ortamından asla ödün verilmemelidir. Ancak Sağlık Bakanlığı’nın ek
ödeme ile ilgili açıklaması bu anlamda olumsuz bir tablonun ortaya çıkmasına
neden olmuştur.
Hastaneye gelen her hastayı ilk karşılayan, ilk kaydını
yapan, ilk yönlendiren, muayeneden reçeteye, ayakta tedaviden ameliyata kadarki
bütün süreçlerde görev yapan üyelerimiz, ayrımcılığı değil saygıyı ve takdiri
hak etmektedir. Bu kapsamda aşağıdaki önerilerin acil olarak hayata geçirilmesi
son derece önemli hale gelmiştir.
1. Covid-19 virüsü ile mücadele sürecinin başından
itibaren yanlış bir algıya neden olmamak için üyelerimiz adına hiçbir parasal
talepte bulunmadık. Ancak ortaya çıkan bu olumsuzluğun giderilmesi için tüm
Sağlık Bakanlığı ve üniversite hastanesi çalışanlarına bu süreç bitinceye kadar
her ay maaşlarına ek olarak 1.000 TL ENFEKSİYON PRİMİ ödenmesi yerinde
olacaktır.
2. Çalışanların virüse yakalanmamaları için her tür
koruyucu önlemin salt malzeme boyutuyla değil, ÇALIŞMA SÜRELERİ VE KOŞULLARI
anlamında da başhekimliklerce sendika temsilcileri ile birlikte düzenlenmesi,
çalışanların görevlerini daha iyi yapabilmelerini sağlayacaktır. Ayrıca
Örneğin; Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı “Covıd-19 Hastalığına Yönelik Sağlık
Kuruluşu, Personel Ve Faaliyet Türüne Göre Kullanılması Önerilen Koruyucu
Ekipman Listesinde” veri kayıt ve bilgi işlem personeli açısından KKD
belirlenmemesi birçok üyemizin hastalığa yakalanmasına sebep olacaktır.
3. Eleman yetersizliği sebebiyle ortaya çıkan iş yükünün
karşılanabilmesi için 32.000 yeni istihdam kararı son derece yerinde bir karar
olup bu çerçevede hastane bilgi yönetim sisteminde yıllardır görev yapan HBYS
çalışanlarının KADROLARININ VERİLMESİ DE gerçekleştirilmelidir.
4. KHK ile güvence altına alındığı halde verilmeyen
yüzdelik alacakların en kısa sürede ödenmesi, eğitim intibaklarının yapılması
ve enflasyonun altında kalan ücret artışlarının yeniden değerlendirilerek
maaşların güncellenmesini TALEP EDİYORUZ.
Edirne’den Ardahan’a, Kahramanmaraş’tan Sinop’a tüm
sağlık çalışanları olarak şartlar ne olursa olsun büyük sorumluluğumuzun
farkında olarak ülkemizin geleceği ve halkımızın sağlığı için çalışmalarımızı
sürdüreceğiz. Hastaneye gelen her hastayı sağlığına kavuşturarak taburcu etmek
bizim için en büyük ödül ve gurur kaynağıdır. Yeter ki kıymetimiz bilinsin
yeter ki haklarımız verilsin.
İçerisinde bulunduğumuz zorlu dönemde can siperane
çalışan Sağlık Çalışanları arasında ayrım yapılmamalıdır.Çünkü Virüs Personel
ayrımı yapmıyor.
Emeğe Sadakat Şerefimizdir
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”
YORUMLAR