Harvard Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre, hava
kirliliğine sebep olan ‘katı parçacık’ (PM) yoğunluğunun artışı koronavirüs
ölümlerini tetikliyor. ABD genelinde 3 bin farklı lokasyondan alınan örneklerde
PM oranı yüksek bölgelerdeki koronavirüs ölümlerinin, PM oranı düşük bölgelere
göre yüzde 15 artış kaydettiği gözlemlendi.
Hava kirliliğine karşı mücadelede ön saflarda yer alan dünyanın en büyük alternatif yakıt teknolojileri üreticisi BRC’nin Türkiye CEO’su Kadir Örücü, “Hava kirliliğine sebep olan katı parçacıkların şehirlerdeki en büyük kaynağı dizel yakıtlı araçlardır. Dizel, diğer fosil yakıtlarla karşılaştırıldığında 10 kat daha fazla katı parçacığı atmosfere salıyor. Avrupa’nın pek çok ülkesinde bu nedenle dizel yasağı uygulanıyor. Ülkemizde de zorunlu emisyon testi uygulamasını 3 ay içerisinde göreceğiz” ifadelerini kullandı.
Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi, yüzbinlerce insanın hayatını tehdit ediyor. Koronavirüsü etkili kılan nedenleri araştıran bilim insanları hava kirliliğinin koronavirüs kaynaklı ölümleri tetiklediğini keşfetti. Harvard Üniversitesi’nin ABD’deki 3 bin farklı lokasyonda gerçekleştirdiği araştırmaya göre hava kirliliğine sebep olan katı parçacıkların (PM) koronavirüs ölümlerini yüzde 15 oranında artırdığı görüldü.
Araştırmayı gerçekleştiren ekibin başındaki Francesca
Dominici pandemi olmasa bile katı parçacıkların insan sağlığına ciddi zararlar
verdiğini ortaya koyan çalışmaların olduğunu belirtti. Dominici ayrıca,
koronavirüs kaynaklı hastaneye kaldırılma ve ölüm riskinin de hava kirliliğinin
yüksek olduğu yerlerde daha fazla olduğunu ifade etti.
KORONAVİRÜS
ÖLÜMLERİNİN YÜZDE 70’İ KİRLİLİĞİN YOĞUN OLDUĞU BÖLGELERDE
Harvard Üniversitesi çalışmalarına göre, katı parçacık
oranı belirlenen PM 2.5 seviyesinin oldukça üstünde olan Allegheny County
sanayi bölgesinde koronavirüs ölümleri ABD ortalamasının iki katına çıktı.
Araştırmayı yürüten Francesca Dominici, koronavirüs ölümlerinin yüzde
70’inden fazlasının hava kirliliğinin yoğun olduğu bölgelerde
gözlemlendiğini belirtti.
HAVA KİRLİLİĞİNE
DİZEL YAKIT SEBEP OLUYOR
Hava kirliliğine sebep olan katı parçacıkların
endüstriyel üretimin olmadığı yoğun nüfuslu şehirlerde dizel yakıttan
kaynaklandığını belirten BRC Türkiye CEO’su Kadir Örücü, “Katı parçacıkların en
temel kaynağı kömür ve kömürün olmadığı yerlerdeyse dizel yakıttır. LPG’nin
ürettiği katı parçacık miktarı kömürden 35 kat, dizelden 10 kat ve benzinden
yüzde 30 daha azdır. Bu nedenle Avrupa Birliği üyesi ülkeler ‘yeşil bölge’
dedikleri dizel araçların yasaklandığı bölgeler oluşturdu. Almanya’nın Köln
kentinde başlayan yasaklar geçtiğimiz yıl İtalya ve İspanya’ya taşındı.
Ülkemizdeyse 3 ay içerisinde başlaması beklenen zorunlu emisyon testleriyle
katı parçacıkların atmosfere salınımı kontrol altında tutulmaya çalışılacak”
ifadelerini kullandı.
KATI PARÇACIKLAR
İNSAN SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYOR
Katı parçacıkların bugün koronavirüs salgınıyla gündeme
geldiğini ancak daha pek çok sağlık sorununa yol açtığının altını çizen Kadir
Örücü, “Avrupa Birliği (AB) verilerine göre büyük şehirlerin havasında yer alan
yüksek PM oranları nedeniyle insanların ömrü 6 ila 8 ay kısalıyor. Yüksek PM
değerlerinin yarattığı sağlık sorunlarına harcanan para ise ton başına 75 bin
Euro olarak hesaplanıyor. Bu nedenle AB ülkelerinde dizel yasakları gündeme
geldi. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde Avrupa’da dizel araç göremeyeceğiz. Bu
araçların dizel yasağının uygulanmadığı ülkelere kaydırılması ihtimali hepimiz
için tehdit oluşturuyor” dedi.
ZORUNLU EMİSYON
TESTİNE 3 AY KALDI
Avrupa’daki dizel yasaklarının Türkiye’deki iş düşümünün
zorunlu emisyon testi olduğunu söyleyen BRC Türkiye CEO’su Kadir Örücü, “Dizel
yakıtın insan sağlığı ve çevreye olan zararı devletlerin yadsıyamayacağı
verilerle kanıtlandı. AB ülkelerinde başlayan ‘yeşil bölge’ uygulamalarının
büyük şehirlerimizde uygulamaya geçirileceğini öngörüyorduk. Yeni Çevre Kanunu
ile getirilen zorunlu emisyon testi olası dizel yasağının ilk adımı olarak
yorumlanabilir” şeklinde konuştu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2019
yılından beri gündeminde bulunan zorunlu emisyon ölçümü 2020 yılının ilk
günlerinde yasalaştı ve 3 ay içerisinde tüm Türkiye’de uygulanması bekleniyor.
Trafikte bulunan 500 binin üzerindeki aracın
zorunlu emisyon testini geçemeyeceği tahmin ediliyor. Yeni Çevre Kanunu ile
zorunlu egzoz emisyon ölçümü yaptırmayan araç sahiplerine yeni yıl itibariyle
bin 895 lira, standartların dışındaki emisyona sahip araç sahiplerineyse 3 bin
790 lira idari para cezası uygulanacak.
‘DÜNYA GÜNÜ’NDE
SORUMLULUKLARIMIZI UNUTMAYALIM’
22 Nisan günü Dünya Günü olarak kutladığımızı anımsatan
Kadir Örücü, “22 Nisan Dünya Günü, Paris İklim Anlaşması gibi dünyamız ve bizim
için olumlu adımlara vesile oldu. Dünya Günü’nde yaşadığımız koronavirüs
pandemisinden ders çıkararak Dünya’mıza karşı olan sorumluluklarımızı
unutmayalım. İyi bir yaşam, yalnızca bugün içinde yaşayan bizlerin değil,
bizlerden sonra gelecek nesillerin de hakkı” diye konuştu.
YORUMLAR