Halk arasında “çikolata kisti” olarak bilinen
endometriozisin rastlanma oranına da dikkat çeken Acıbadem Taksim Hastanesi
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Faruk Abike, her 10 kadından birinde
rastlanacak kadar sık yaşadığını belirtiyor. Adet sancısı, ağrılı cinsel
ilişki, regl döneminde yoğun kanama gibi belirtilerle kendini belli ettiğini
söyleyen Doç. Dr. Abike,”Endometriozis bazen hiçbir şikayete de yol
açmayabiliyor. Öyle ki hiçbir şikayeti olmasa bile kadınların yüzde 10-20’sinde
bu duruma rastlanabiliyor. Ancak belirtileri yaşayan kadınlarda bu oran yüzde
60-70’e çıkıyor” diyor.
VÜCUDUN FARKLI
YERLERİNDE GELİŞİYOR
Endometriozis; rahim içini döşeyen endometrium
tabakasının olması gerektiği yerde değil, rahmin dışındaki başka bir bölgede
büyüyüp gelişmesine deniyor. Öyle ki bu dokular, hiç akla gelmeyecek organlarda
bile gelişebiliyor. Daha çok yumurtalıkta, periton adı verilen karın zarında,
tüplerde görülse de, bazen bağırsaklara karaciğere, memeye yerleşip gelişiyor.
Çok nadiren olsa da göz boşluklarında gelişip, kişi ağladığında kanlı gözyaşı
şeklinde kendini belli ediyor. Beyine ilerlediğinde ise, bulunduğu bölgeye göre
bambaşka sorunların oluşmasına yol açıyor.
ANNE OLMAYI
ENGELLİYOR
En sık yumurtalık, karın zarı ve tüplerde görüldüğü için
hastanın anne olmasına engel oluyor. İnfertilite nedenlerinin arasında önemli
bir yere sahip, endometriozisin tedavisinde öne çıkan laparoskopik cerrahi
sayesinde yüz güldürücü sonuçlar elde ediliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum
Uzmanı Doç. Dr. Faruk Abike ağrılı adet ve cinsel ilişki, idrar yaparken
zorlanma gibi belirtilerin hafife alınmaması gerektiğini vurgulayarak “Endometriozis
tedavisi, laparoskopik cerrahi ile yapılan bir ameliyat. Bu yöntemle, hastanın
kısa zamanda taburcu imkanı yüksek. Dolayısıyla laparoskopik ameliyatlar
sonrasında çocuk sahibi olmak isteyenlerin bu arzusuna ulaşmaları
kolaylaşıyor.” diyor.
NEDENİ TAM OLARAK
BİLİNMİYOR
Hastalığın nedenleri tam olarak bilinmiyor. Ancak adet
kanaması yoğun olan kadınlarda daha sık görüldüğü düşünülüyor. Doç. Dr. Faruk
Abike ailesel geçişe dikkat çekiyor. “Annede endometriozis görülmesi halinde
kızında ortaya çıkma riski 7 ila 20 kat daha fazla oluyor” diyen Doç. Dr. Faruk
Abike risk faktörlerini şöyle sıralıyor: “Genetik geçişin yanı sıra östrojene
uzun süreli maruziyet yani erken adet görmeye başlamak ve geç menopoza girmek,
doğum yapmamak, emzirmemek temel risk faktörlerini oluşturuyor.”
TANISI BASİT!
İleri evrede endometriozis; infertiliteye neden
olabiliyor. İnfertilitenin önemli bir nedeninin endometriozis olduğunu dile
getiren Doç. Dr. Faruk Abike tanı süreci hakkında “İleri düzeyde endometriozisin
tanısı basit bir ultrasonografi ile konulabilir. Bu hale gelmeden önceki
oluşumların tanısı için laparoskopik yöntemle şüpheli bölgelere girilerek
biyopsi yapılıyor.
Ancak bu da şikayeti olan herkes için gerekli bir yöntem
değil” diye bilgi veriyor.
ÇOĞUNLUKLA MEDİKAL
TEDAVİ YAPILIYOR
Hastalığın tanısının ardından medikal ya da cerrahi
tedavi seçenekleri bulunuyor.
Ağrılı adet dönem ve cinsel ilişki şikayetlerinde medikal
yolun tercih edilebildiğini ifade eden Doç. Dr. Faruk Abike “Tedavi seçeneklerinde
temel belirleyiciler; hastanın yaşı, infertilite durumu ve çocuk isteği ile
şikayetleri. Endometriozis tanısı konan hastaların yaklaşık yüzde 70’i ilaç
tedavisinden fayda görüyor. Tedavide kullanılan düşük dozlu doğum kontrol
hapları ile ayrıca rahim ve yumurtalık kanseri riskini azaltmak da mümkün
oluyor. Bazı durumlarda da progesteron hormonu içeren üç ayda bir uygulanan
iğneler kullanılıyor” sözleriyle konuyu ayrıntılandırıyor.
LAPAROSKOPİK
CERRAHİ UYGULANIYOR
Kadınların belirtileri dikkate almaması ya da doktora geç
başvurması gibi nedenlerden dolayı kimi zaman medikal yöntemler endometriozis tedavisinde
etkili olamıyor. Bu gibi durumlarda halk arasında “kapalı ameliyat” olarak
bilinen laparoskopik cerrahiye başvurulduğunu anlatan Doç. Dr. Faruk Abike
yapılan işlemi şöyle anlatıyor: “Laparoskopik cerrahide en az müdahale ile
ameliyat yapmak mümkün oluyor. İki tane beş milimetrelik, iki tane on
milimetrelik kesi ile karın içerisine rahatlıkla girilebiliyor. Karında bulunan
endometriozis yapıları bu küçük kesilerden çıkarılarak hasta tedavi ediliyor.
Hasta ameliyatın ertesi günü taburcu ediliyor, bir hafta sonra da günlük
yaşamına dönebiliyor. Laparoskopik ameliyatların tercih edilmesinin önemli bir
nedeni daha var. Açık ameliyatların bazılarında oluşan yapışıklık,
laparoskopide yaşanmıyor. Bu da endometriozis tedavisinde çok önemli bir nokta”
diyor.
CERRAHİDEN SONRA
ANNE OLMAK YARARLI
Endometriozis tedavisi gören kadının çocuk sahibi olmak
istemesi halinde ameliyatın hemen ardından tüp bebek tedavisine başlanmasının
ayrıca yararlı olacağına dikkat çeken Doç. Dr. Faruk Abike “Çünkü zaten
hamilelik ve emzirme dönemi endometriozisi gerileten durumların başında gelir”
diyor.
HER 3 KADINDAN
BİRİNDE TEKRAR EDİYOR
Ameliyat olan her 3 hastadan birinde ileriki süreçte
yeniden cerrahiye gidildiğini belirten Doç. Dr. Faruk Abike, düzenli kontrolün
önemine de dikkat çekiyor. Düzenli kontrol, bu hastalığın erken evrede
saptanmasını sağlıyor. O nedenle şikayeti olsun ya da olmasın bütün kadınların
yılda bir kez mutlaka jinekolojik muayeneden geçmesi gerektiğini hatırlatıyor.
YORUMLAR