İstatistikler de dünyada olduğu gibi
ülkemizde de bu sorunun hızla yaygınlaştığını gösteriyor. Acıbadem Üniversitesi
Atakent Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr.
Ali Evren Tufan, belirtileri 12 yaşından önce başlayan, ev ve okul gibi en az
iki farklı ortamda görülen, altı ay ya da daha uzun süren dikkatsizlik, aşırı
hareketlilik ve tez canlılığın Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’na
işaret ettiğini belirterek “Dünyada ilkokul çağında her 20 çocuktan birinde
görülen bu sorun, yine her 25 ergenden de birinde karşımıza çıkıyor. Ülkemizde
de Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları bölümlerine bu yakınmalarla
başvuranların sayısı gün geçtikçe artıyor” diyor.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) iki
farklı bozukluk ve her zaman, bir arada görülmüyor. Ancak bir arada görülen
çocuklarda da bazen hiperaktivite bazen de dikkat eksikliği ön plana
çıkabiliyor. Üstelik cinsiyete göre de değişebiliyor; DEHB tanısı almış
çocuklar arasında dikkat eksikliği kızlarda, hiperaktivite ve dürtüsellik ise
daha çok erkeklerde görülüyor.
DEHB’nun toplumda sanılanın aksine yüksek zeka düzeyinden
kaynaklanmadığını söyleyen Doç. Dr. Ali Evren Tufan “Dikkat Eksikliği ve
Hiperaktivite Bozukluğu; çocuğun akademik, iş, sosyal ve özel hayatında
sorunlara yol açabilirken, ileride depresif bozukluklar, anksiyete
bozuklukları, sınıfta kalma, okulu terk etme, iş hayatında düşük başarı, sık iş
değiştirme, tehlikeli araba kullanma ve madde kullanımı gibi ek sorunlar da
eklenebiiyor” diyor. Doç. Dr. Ali Evren Tufan, anne babalara çocuklarına doğru
yaklaşım konusunda önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Kişiliğini değil,
hatasını eleştirin
Bu çocuklar sık düşebilir, evdeki eşyalara zarar
verebilir ve oyun oynarken yaralanabilir. Böyle bir durumda kişiliğini değil
yaptığı hatayı eleştirin. Örneğin; bir vazoyu kırdığında “Seni doğuracağıma taş
doğursaydım, elin ayağın durmuyor” demek kişiliğini yaralar. Onun yerine
“Salondaki vazoyla oynarken kırmışsın. Bu hareketin yanlış ve bu yüzden seni on
dakikalığına odana yollayacağım” diyerek hatasının farkına varmasını
sağlayabilirsiniz.
Kısa ve net
yönergeler verin, tekrarlatın
Anlattıklarınızı sonuna kadar dinlemeyebilirler.
“Anladım” dese de aslında ne anlattığınızı ve kendisinden ne istediğinizi tam
olarak anlamamıştır hatta sadece ilk ve son cümleniz aklında kalacaktır. O
nedenle, çocuğunuzla göz teması kurup, net ve kısa mesaj vermeniz, sonra da
tekrarlatmanız yönergelerinizin etkinliğini artırır.
Ev kurallarını
yapılandırın
Görevlerini düzenleyebilmek için görsel, somut
hatırlatıcılar ve sabit kurallara ihtiyaç duyarlar. Örneğin; akşam yemeğinin
19:00’da yeneceğini, ardından sofranın toplanmasına yardım edileceğini, sonra
da ödevlerini yapması gerektiğini söyleseniz de o sırada başka bir şeyle meşgulse
söylediklerinizi unutacaktır. O nedenle evin kurallarını ortak bir kararla
belirleyip liste haline getirin ve çocuğunuzun çalışma masasına asın. Sürekli
göz önünde olacak kurallar, sözden daha etkili olacaktır.
Övgüden kaçınmayın
Çocuğunuzun beğendiğiniz hareket ve davranışlarını zaman
kaybetmeden, hemen övün. “Otobüste yer vermeni çok beğendim” gibi. Sözel
pekiştireçler istenilen davranışların tekrarlanma olasılığını artırır. Birkaç
kez sözel olarak pekiştirdiğiniz ve övdüğünüz davranışının zamanla çocuğunuz
için bir alışkanlık haline geldiğini göreceksiniz.
Uzun uzun
eleştirmeyin
Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç.
Dr. Ali Evren Tufan “Çocuğunuzun istemediğiniz davranışlarını uzun uzadıya
eleştirmeyin. Çok ve sık eleştirilen davranışlar dikkat çekme ve iletişimin bir
yolu haline gelebilir” diyor.
Evde eşyalarının
yerini değiştirmeyin
Çocuğunuzun odasında eşyalarının yerleri net ve sabit
olsun. Oyuncaklar, çoraplar, iç çamaşırları, kitaplar ve defterlerin yerlerini
renkli etiketlerle belirtebilirsiniz. Zamanla çocuğunuzun etiketlere alışarak,
odasını daha düzenli hale getirmeye başladığını göreceksiniz.
Öğretmeniyle
iletişimde olun
Öğretmenleriyle iletişimde olun. Onların gözlemleri tanı
ve tedavide çok önemli. DEHB tanılı çocukların öğretmenleri bu çocukların
yerlerinde kıpır kıpır kıpırdandıklarını veya arkadaşlarına laf
yetiştirdiklerini fark ettiklerinde çocuğun adını söylemek veya önüne dön vb.
şeklinde uyarılar yapmak yerine çocukla önceden kararlaştırdıkları bir
davranışı yapabilirler (Örneğin yanından geçerken kalemle sırasına vurmak
gibi). Bu davranış hem çocuk için bir uyarı görevi görür hem de çocuğun
arkadaşları içerisinde öne çıkmasını engeller.
Spor
etkinliklerine başlatın
Çocuğunuzu spor etkinliklerine başlatın. Belli bir düzen
içerisinde yapılan sporlar davranış sorunlarını azaltabiliyor. Antrenör/ koç ve
benzeri yetişkinler çocuğunuz için rol modelleri olarak görev yapabilir. Takım
oyunları çocuğunuzun sosyal becerilerini destekler ve arkadaş çevresini model
almasını sağlayabilir.
Kendinize zaman
ayırın
Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç.
Dr. Ali Evren Tufan “Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu tanısı almış
çocuğunuzla çok daha fazla ilgilenmeniz gerektiğinden çoğu zaman kendinizi
tükenmiş, yorgun ve halsiz hissedebilirsiniz. Haftada en az bir saat kendinize
vakit ayırın. Bunun için kendinizi suçlu hissetmeyin. Çünkü kendinize zaman
ayırarak, günlük hayatınız ve ebeveynlik becerileriniz için gereken enerjiyi
sağlamada da büyük fayda göreceksiniz” diyor.
Tedavide farklı
yöntemler uygulanıyor
İlköğretim öncesinde ve hafif semptomlarda öncelikle
davranışçı terapiler uygulanıyor, ebeveynler doğru yaklaşım konusunda
bilgilendiriliyor. Orta-ağır derecede semptomlarda, ilköğretim çağındaki ve
daha büyük çocuklarda ilaç tedavisi birinci seçenek olarak öneriliyor. Doç. Dr.
Ali Evren Tufan “İlaç tedavisi bireysel ve aile psikoterapisi ile birlikte
yürütülmeli ve bir –iki yıllık tedaviden sonra tercihen okul dönemi içerisinde
ilaca bir- iki ay ara verilerek tedavi gerekip gerekmediği tekrar
değerlendirilmelidir” diyor. DEHB’nun nöro-gelişimsel bir bozukluk olduğundan
belirtilerinin gelişimle ve merkezi sinir sisteminin olgunlaşmasıyla birlikte
gerileyebildiğini belirten Doç. Dr. Ali Evren Tufan “Kullanılan ilaçlar ve
terapiler ise geçici olarak belirtileri kontrol etmekte ve ek bozukluklar ve
sorunların gelişmesini önlemektedir. Bu yararların gözlenmesi için ebeveynlerin
çocuklarının öğretmenleri ile iletişimde olması, ders başarısızlığı,
dikkatsizlik, aşırı hareketlilik gibi belirtiler özellikle altı aydır sürüyorsa
çocuk psikiyatrisi polikliniklerine başvurması önerilir” diyor.
YORUMLAR