“Yapılan kampanyalar sayesinde meme kanseri vakalarında
artış olmasına rağmen erken tanı sayesinde hayatı kaybetme oranın azaldığını
görüyoruz” açıklamasında bulunan Acıbadem Ankara Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Tuğbay Tuğ,
meme kanserinin belirtilerini ve erken tedavi yöntemlerini şu sözlerle
anlatıyor: “ ‘Kanserden korkma, geç kalmaktan kork’ sloganı meme kanseri için
de geçerlidir. Meme kanserinde de başarılı tedavinin ilk koşulu erken tanıdır.
Kişinin meme kanseri açısından bireysel riskinin bilinmesi, düzenli takip,
düzenli hekim muayenesi, tarama testlerinin düzenli yapılması ve kadınların
kendi kendine meme muayenelerini doğru ve düzenli olarak uygulamalarıyla erken
tanı mümkün olmaktadır. Kadınlarda en sık görülen kanser tipi olan meme
kanseri, meme hücrelerinin kontrolsuz çoğalması ve özelliklerini
değiştirmeleriyle ortaya çıkan bir hastalıktır ve her 8-10 kadında bir
görülmektedir.”
Kendi kendine muayene şart
Tüm kadınların her ay adet dönemini takip eden hafta
içerisinde mutlaka kendi kendine meme muayenesi yapması gerektiğini söyleyen
Prof. Dr. Tuğbay Tuğ “Belirtilen risk faktörlerine sahip olan kadınlar, en az
yılda bir kez hekim muayenesinden geçmeli, meme ultrasonografisi ve mammografi
gibi ilk basamak tarama testlerini yaptırmalıdır. Meme kanseri tanısı alan bir
kadına hekimi tarafından mutlaka tüm vücut tarama incelemeleri yapılmalı ve
hastalığın hangi evresinde olduğu belirlenmelidir. Hastalığın tekrarlamadan ve
vücuda yayılmadan başarılı bir şekilde tedavi edilebilmesi için evreleme
şarttır” ifadelerini kullanıyor.
Bu belirtiler varsa dikkat!
-Meme derisinde çekinti,
-Deride renk değişikliği,
-Meme başı çekintisi,
-Kanlı meme başı akıntısı
-Memede ele gelen sertlikler,
-Koltukaltında lenf bezi büyümeleri gibi belirtilerle
ortaya çıkar.
Kimler risk altında?
-Geç menapoza girerek uzun süre kadınlık hormonuna
(östrojen) maruz kalmak
-Hiç doğum yapmamak
-İlk doğumu 35 yaşından sonra yapmak
-Bebek emzirmemek
-Dışarıdan uzun süreli kadınlık hormonu kullanmak (doğum
kontrol ilacı, tüp bebek tedavisi gibi)
-Ailede meme, rahim ya da yumurtalık kanseri bulunması
-Fibrokistik meme yapısında görülen bazı doku
değişiklikleri
-Kilolu olmak
-Yağlı beslenme
-Stresli hayat tarzı
-Alkol ve sigara kullanımı olarak belirtilebilir.
Meme kanseri tedavi edilebilir hastalıktır
Hastalığın ileri evrelerinde tanı konulan hastalarda,
tümör hücrelerini öldüren ilaç uygulamalarıyla tedaviye başlamanın gerektiğini
aktaran Prof. Dr. Tuğbay Tuğ “Günümüzde meme kanseri tedavisinde kullanılan
ilaçların gelişmesi tedavi olabilme şansını da arttırmaktadır. İlaç tedavisiyle
hastalık kontrol altına alınıp tümör geriletildikten sonra cerrahi tedaviler
uygulanabilir. Meme kanseri tedavisinde uygulanan cerrahi yöntemler hastanın
içinde bulunduğu evreye, tümörün büyüklüğüne ve meme içerisindeki yerleşim
yerine göre değişebilmektedir” ifadelerini kullandı.
Meme kanserinde doğru
iletişim çok önemli
Uygulanan tedavi yöntemlerinden ve hasta doktor
arasındaki iletişimden bahseden Tuğbay Tuğ “Cerrahi yöntemler arasında memenin
kanserli olan kısmının alınarak, kalan meme dokusuna radyoterapi (ışın
tedavisi) verilmesi ile uygulanan meme koruyucu cerrahi, memenin tümünün
alınması (mastektomi), meme derisinin korunarak memenin içinin boşaltılması ve silikon
protez veya kişinin kendi dokularının kullanılarak yeni meme yapılması
(rekonstrüksiyon) sayılabilir. Tüm hastalıklarda olduğu gibi hekim- hasta
arasındaki doğru iletişim meme kanserinin tedavisinde de son derece önemlidir.
Hastanın tedavisine başlarken kendisine uygulanacak ilaç tedavileri ve
uygulanacak cerrahi yöntemlerle ilgili detaylı bilgi verilmeli ve cerrahi
yöntemin seçimine hasta ve hekim birlikte karar vermelidir. Unutulmamalıdır ki
meme kanseri tedavi edilebilir bir hastalıktır” açıklamasında bulundu.
YORUMLAR