Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Anadolu Yayıncılar
Derneği'nin düzenlediği "Anadolu Sohbetleri" programında gazete ve
televizyonların Ankara Temsilcileri'nin sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin uluslararası ekonomik bir saldırı süreciyle
karşı karşıya kaldığını, bu sürecin zaman zaman hızını artırarak veya
yavaşlatarak devam ettiğini belirtti.
Kurtulmuş, bu operasyonun sadece Türkiye'ye karşı değil,
Türkiye üzerinden bütün ülkelere, özellikle gelişmekte olan ülkelere verilen
bir mesaj olduğunu vurgulayarak, "'Tarafınızı seçin. Benden yana mısın,
benim karşımda mısın' mesajıdır. Öyle görünüyor ki bu küresel ölçekteki ticaret
savaşları, ekonomik savaşlar devam ettiği oranda Türkiye üzerindeki bu gerilim
de sürdürülmek istenecektir." diye konuştu.
"Vekalet savaşını tek başına hiçbir ülkenin kazanma ihtimali yok"
Ortadoğu'daki vekalet savaşlarına değinen Kurtulmuş,
"Bu savaşı tek başına hiçbir ülkenin kazanma imkan ve ihtimali yoktur.
Bunun vermiş olduğu gerilim de Türkiye'yi ciddi şekilde etkiliyor."
değerlendirmesini yaptı.
Döviz kuru
üzerindeki operasyonların hafifletilmesine gayret edildiğini vurgulayan
Kurtulmuş, "Ana nokta; tezgahı dağıttırmamaktır.1997 Uzak Doğu Asya
krizinde ve 2009 Avrupa'daki finansal krizde ortaya çıkan bir gerçek var.
Ülkeler bundan etkilendi ama tezgahını dağıttırmayan ülkeler, nihayetinde
sonuçtan bir şekilde karlı çıktı ve yollarına devam etti. Bizim de esas odak
noktamızın bu olması gerektiğini düşünüyorum. Biz tezgahımızı
dağıttırmamalıyız, fabrikalar kapanmamalı, KOBİ'lere ciddi destek verilmeli.
Bunu yapabilirsek, bu süreçten karlı çıkacağımızı, Türkiye ekonomisinin
güçlenerek çıkacağını düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, Türkiye'nin Rusya ile Soçi'de sağladığı mutabakatın son derece
anlamlı ve değerli olduğunu belirterek, "İdlib konusunda herkesin
odaklanması gereken konulardan biri de yapılacak provokasyonlara karşı tedbirli
ve uyanık olunması mecburiyetidir." dedi.
En ağır çatışma ortamında dahi diplomasi kanalının açık
tutulmasının önemine değinen Kurtulmuş, İdlib konusunda varılan mutabakatın da
bunun göstergesi olduğuna işaret etti.
Suriye'de barış sürecine gidilmesinin zaruri olduğunu
ifade eden Kurtulmuş, "Hiçbir ülkenin, ne Amerika ne Rusya ne başka
ülkenin tek başına Suriye sorununu çözme kabiliyeti yoktur. Ülkelerin bunu acı
faturalarla anlamış olması önemli." diye konuştu.
"İlişkilerin geliştirilmesinin hem bize hem AB'ye katkısı olacak"
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerin geliştirilmesinin hem
Türkiye hem de Avrupa Birliğine katkısı olacağını kaydeden Kurtulmuş, "Biz
de karşılıklı pozisyonlarımızı biliyoruz. Türkiye, Avrupa Birliği tam üyelik
perspektifini ortaya koysa da çok yakın dönemde Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi
asla tam üye olarak kabul etmeyeceğini hepimiz biliyoruz. Onlar da biliyor.
Türkiye Avrupa ilişkileri, karşılıklı bilmemezlikten gelerek sürdürülebilecek
boyutları çoktan geride bıraktı." ifadelerini kullandı.
"Yasa dışı göçün önlenmesi konusunda ortak politika
geliştirme mecburiyeti", "Türklerin Avrupa'da vizesiz dolaşma hakkının verilmesi" gibi
konu başlıklarına değinen Kurtulmuş, bunların kısa sürede sonuç alınacak
meseleler olduğunu bildirdi.
"Türkiye tek bir ittifaka mecbur ve mahkum değildir"
Türkiye ve Çin'in karşılıklı stratejik ortaklık
adımlarını geliştirme potansiyelinin, her geçen gün güçlendiğini belirten
Kurtulmuş, bu konudaki sonuçların orta vadede, en erken 4-5 yıl içinde
alınabileceğine işaret etti.
Rusya ile iş birliğinin geliştirilmesinde de sonuçların
orta vadede alınabileceğini anlatan Kurtulmuş, "Zor bir süreçteyiz ama
çaresiz değiliz. Türkiye tek bir ittifaka mecbur ve mahkum değildir. Çok farklı
kartları tutabilecek yeteneğimiz ve imkanımız olduğunu düşünüyorum. Cesur,
kararlı, rasyonel politikalar geliştirmek mecburiyetindeyiz. Bunları ortaya
koyduğumuz takdirde Allah'ın izniyle bu süreçlerden Türkiye'nin başarıyla
çıkacağını ümit ediyorum." yorumunu yaptı.
Bir basın mensubunun Soçi Zirvesi'nde yapılan anlaşma
çerçevesinde Rusya ve Türkiye'nin İdlib'de devriye gezeceğinin hatırlatılması
ve bu nedenle bölgedeki grupların temizlenmesi gerektiğini ifade etmesi üzerine
Kurtulmuş, "Önce şunu söylemek lazım, oraya giden unsurlar, Türkiye
üzerinden oraya gitmediler." diye konuştu.
Bu örgütlerin her birinin arkasında asıl sahipleri,
istihbarat birimlerinin bulunduğunun aşikar olduğunu anlatan Kurtulmuş,
"Hızlı bir şekilde buranın sivilleşmesini sağlamak lazım. Bu, Türkiye'nin
tek başına yapacağı bir iş değil. İdlib'in bir şekilde sivilleşmesi
sağlanacaksa burada herkese büyük sorumluluk düşüyor. Türkiye, bu konuda her
türlü yakın iş birliğine, temasa hazırdır." ifadelerini kullandı.
Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz'ın
istifasının hatırlatılması üzerine de Kurtulmuş, "Olmuş, bitmiş bir iş.
Sayın Belediye Başkanımız istifa etti." değerlendirmesini yaptı.
"İttifak konusunda konuşulmuş bir şey yok"
Yerel seçimde AK Parti'nin MHP ile ittifak etmesi
konusunda Kurtulmuş, "İttifak konusunda konuşulmuş bir şey yok. Atılmış
bir adım yok. Bu sadece ortada bulunan bir söz ya da temenni diyelim."
değerlendirmesinde bulundu.
AK Parti'nin en büyük özelliğinin Türkiye'nin her
bölgesinde iddialı bir şekilde seçime girmesi olduğuna işaret eden Kurtulmuş,
partinin bu karakteristiğinin yerel seçimde daha çok arttığını vurguladı.
AK Parti'nin yerel seçimler için adaylarında,
"adalet, tevazu, ehliyet, liyakat, millete sadakat sahibi" olma
kriterlerini aradıklarını hatırlatan Kurtulmuş, "Her yerde en doğru adayı
bulup, milletten en çok oy alabilecek, milletin gönlüne girebilecek adayları
tespit edeceğiz. Ana stratejimiz budur." diye konuştu.
"AK Parti için stratejik bir adım değil"
Numan Kurtulmuş, yerel seçimlerde ittifak konusuna
ilişkin, "İttifak meselesi AK Parti için stratejik bir adım değil,
gelişmelere bağlı olarak, seçimlere dönük taktik bir adım mahiyeti kazanıyor.
Şu an itibarıyla ittifak meselesi şöyle mi olur, böyle mi olur, bunları
konuşmanın erken olduğunu düşünüyoruz. Biz kendi hazırlıklarımızı
tamamlıyoruz." ifadesini kullandı.
Geçen hafta Seçim Strateji Heyeti Toplantısına
başladıklarını bildiren Kurtulmuş, bugün ikinci toplantıyı
gerçekleştireceklerini açıkladı.
AK Parti için ittifak meselesinin stratejik bir konu
olmadığına değinen Kurtulmuş, Türkiye'nin bütün bölgelerindeki seçimi en olumlu
şekilde etkileyecek bir durum ortaya çıkarsa bunların değerlendirilebileceğini
kaydetti.
AK Parti'nin seçimden nasıl kazançlı çıkacağına
bakacağını bildiren Numan Kurtulmuş, "Bizim parti kadar önemli gördüğümüz
hususlardan bir tanesi de Türkiye'nin geleceğidir." dedi.
"İş Bankası hisseleri kamuya devredilmeli"
CHP'nin İş Bankası'ndaki hisselerinin hatırlatılması
üzerine Kurtulmuş, "Demokraside partiler eşit bir mücadele veriyorsa,
hiçbir partinin, kendisinden kaynaklanmayan bir gücü kullanarak, siyaset
yapmasının doğru olmadığını düşünüyorum. O anlamda İş Bankası hisselerinin
kamuya devredilmesinin en doğru yol olduğu kanaatindeyim." diye konuştu.
"Kaldı ki Cumhuriyet Halk Partisi şöyle bir
mazeretin arkasına sığınamaz, 'Rahmetli Atatürk'ün mirasıdır ondan dolayı onun
partisinin böyle bir sembolik katılımı vardır' sözünün de doğru bir mazeret
olmadığını düşünüyorum." diyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Atatürk zamanında bir tane parti vardı. O parti de
devlet partisiydi. Birkaç tane parti var da bu partilerden bir tanesine
tercihte bulunmuş değil. O günün şartları içerisinde tek parti var, devletin
kurucusu olan parti. Dolayısıyla mirasında böyle bir şey ortaya koymuş
olabilir. Bu parti tercihi anlamına gelmez. Aslında vasiyetteki tercih de bir
devlet tercihidir. Devletin elinde kalsın tercihidir. Bunların
değerlendirilmesi lazım. CHP'nin de bundan çok fazla alınmadan bu sürece olumlu
katkıda bulunması lazım."
"Ortak platform oluşturulacak"
Yeni sistemle birlikte parti grubu ve bakanlar arasındaki
ilişkinin nasıl olacağı ve kendisinin burada nasıl bir rol üstleneceğine
yönelik soruya Kurtulmuş, "Görünen o ki üç alan birbirinden ayrı olacak.
Hükümet, parlamento ve siyasi parti. Sayın Cumhurbaşkanımız üç alanın da
başındaki kişi olarak, bir maestro gibi bu dönemde bu üç alanda yönetecek
yönlendirecek." ifadelerini kullandı.
AK Parti'nin çok etkin rol oynayacağını ifade eden
Kurtulmuş, hükümet ile parlamento grubu arasındaki ilişkiyi partinin
düzenleyeceğini bildirdi.
AK Parti'nin 6-7 Ekim'de Kızılcahamam'da gerçekleşecek
kampın hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, bir yasanın hazırlanması noktasında
ortak platformlar oluşturacaklarını açıkladı.
AK Parti Genel Başkanvekilliğinin üzerine önemli bir
sorumluluk düşeceğine vurgu yapan Kurtulmuş, "Parti olarak bu farklı
birimlerimizin koordinasyonu, ortak bir siyasi eğilimin oluşturulması ve
yapılacak işlerde en güzel şekilde yapabilmemiz açısında istişare zeminlerini
oluşturacağız. Mesela Kızılcahamam kampı bunlardan birisi ama çok geniş bir
istişare zemini. Tek tek her olayla ilgili bunları geliştirerek, meclis
grubuyla, hükümetin son derece uyumlu çalışmasını sağlayacağız." dedi.
"Bu millet kibir kuleleri gibi milletin ortasında dolaşan insanlardan haz etmiyor"
Yerel seçimlerde parti yönetiminden, milletvekili
grubundan ya da Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nden bazı isimlerin aday
olarakgösterilip gösterilmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine Numan Kurtulmuş,
"Bu seçim Recep Tayyip Erdoğan'ın ve AK Partikurumsal kimliğinin adayları
taşıyacağı bir seçim olmayacak. Tam tersine adaylar partiyi, partinin kurumsal
kimliğini yukarı taşıyacaktır. Olay belli, bu insanların mutlaka tevazu
içerisinde olması lazım. Bu millet kibir kuleleri gibi milletin ortasında
dolaşan, insanlara tepeden bakan insanlardan haz etmiyor." yanıtını verdi.
Makamların, mevkilerin insanları bir şekilde kibir sahibi
kılmış olabileceğini kaydeden Kurtulmuş, "Tayyip Erdoğan'ın siyasetteki en
büyük başarısı nedir? Dizini kırarak fukara sofrasına halkın sofrasına
oturabilme becerisini göstermesi, bunu da gönülden yapması. Yani bir siyaset
olsun diye değil, karşı tarafın gönlünü kazanmak için değil." ifadesini
kullandı.
AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Adalet
duygusu son derece güçlü. Bu adam adil bir adam ya da bu hanımefendi adil bir
hanımefendi. Bu geldiği zaman tamam şehrimizde en ufak bir yanlışlığa
haksızlığa müsade etmez. Bu algının mutlaka insanlarda olması lazım. Ehliyet
sahibi olması lazım. Bu işi yapabilecek beceriye, birikime, niteliklere sahip
olması lazım, liyakat sahibi olması lazım ve sadakat sahibi olması lazım.
Sadakat da felancaya, filancaya değil, sadakat da millete sadakattir. Biz FETÖ
dolayısıyla sadakat meselesinin ne kadar önemli olduğunu gördük. Felanca sözde
hocaya ya da felanca locaya sadakat değil kastımız, bizatihi millete sadakat.
Millete sadakat sahibi olan insanlar, bu özellikler üzerinden zaten bu
özellikleri söyleyip konuşmaya başladıkça buna uygun olmayan aday profilleri de
kendiliğinde bir şekilde elenmeye başlar. Sonunda ete kemiğe bürünür."
"Parti bulup teklif götürür"
AK Parti ile ilişkisi olmayan başarılı isimlerin aday
gösterilip gösterilmeyeceğine yönelik bir soruya Kurtulmuş, "Olabilir. Bu
özelliklere sahip olan insanlar aday adayı olarak ortaya çıkarlar ya da
bazılarına parti bulup teklif götürür. Dolayısıyla tabii ki böyle bir şey
olabilir ama partimizin içerisinde de son derece tecrübeli değerli bu vasıflara
uygun çok sayıda insan var." cevabını verdi.
"Zamanında yanlış tercihler mi yapılmış?"
sorusu üzerine Kurtulmuş, "Yanlış tercihler demeyelim de şöyle söyleyelim.
Dünya hayatı bir imtihan her alanda. Siyasetçi için de gazeteci için de
imtihan. En büyük imtihanlardan bir tanesi de makam mevkilerdir. Makam
mevkileri sahi zannederseniz, makam mevkiler sizi ayakları altında parçalar.
Dolayısıyla buradaki esas uyarımız budur." yanıtını verdi.
İnsanoğlunun şeffaf olduğunu kaydeden Kurtulmuş
"Hangi elbiseyle hangi tavır ve tarzla hangi birtakım öğrenilmiş
davranışla içinizdekini saklasanızda görünür, İnsanoğlu şeffaftır. Bizim genel
tavsiyemiz, temennimiz bu uyarıdır. Tabii bu anlamda iktidarın, gücün vermiş
olduğu bir yıpratıcılığın da söz konusu olduğunu ifade etmek isterim."
dedi.
"Aralık sonu bitirmiş oluruz"
Seçim takvimine ilişkin de Numan Kurtulmuş, şunları
söyledi: "Aralık sonu veya ocak
başı gibi en geç bütün her şeyimizi bitirmiş oluruz. Aday tespitlerimizi,
Kampanyamızın ana çerçevesi belli olur. Seçime ilişkin burada aklımıza
gelebilecek soruların hepsi bir şekilde çözülmüş olur. Bize de en az üç net ay
kalır ki bu da bir seçim kampanyası için oldukça iyi bir süreç. Hatta uzun bir
süredir. Biliyorsunuz 24 Haziran'ı 40 günde yaptık. Yerel seçim olduğu için
biraz daha fazla yerelde adayların kendilerini tanıtması lazım. Biz bir genel
olarak tabii ki bir konsept üzerine duracağız. Her bir seçim çevresi için ayrı
seçimin özellikleri var. Tek tek aday onun için çok önemli hale geliyor. Her
seçim çevresinde en çok oyu alabilecek adayı bulmamız lazım."
"Bu gizli örtülü ittifakın açık bir göstergesidir"
24 Haziran'da CHP'nin kalesi olarak görülen ilçelerde
HDP'nin çok yüksek oy aldığını anımsatan Kurtulmuş, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu gizli örtülü ittifakın açık bir göstergesidir.
Yani önümüzdeki dönemde bu anlamda belki geçen sefer yapılan bu ittifaklar
farklı bir şekilde 'AK Parti seçimi kazanmasın' diye önümüze gelecek olan
meselelerdir. Bunların hepsi zaman içerisinde şartların olgunlaştıracağı
konulardır. Şu anda bizim yoğunlaştığımız mesele gereğinde olabilir, bu
konuşulabilir bu ayrı bir şey ama sonuçta bizim AK Parti olarak her yerde
seçimi alabilecek kararlılıkla çalışmayla programla kampanyayla adaylarımızı
ortaya çıkarmak mecburiyetimiz var. Bunu yapmaya gayret ediyoruz. Esas durum o
değildir. Esas durum her partinin kendi kuvvetli adaylarıyla seçime girmesi
çünkü yerel seçim bu. Özellikleri farklı olan bir seçim. Ama şartlar gerektirir
böyle bir durum karşımıza çıkarsa, bu tabiki konuşulur, müzakere edilir. Partiler
arasında müzakere edilir diye düşünüyorum."
"Milletin vakit kaybetmediği bir iç tüzüğe ihtiyacımız var"
Numan Kurtulmuş, iç tüzük çalışmasına ilişkin de
"Meclis'i hem güçlü kılacak hem de milletin vekillerinin orada lüzumsuz
yere uzun süre vakitler kaybetmesini önleyecek bir iç tüzüğe ihtiyacımız var.
Müzakerenin en iyi şekilde yapıldığı, medeni bir şekide yapıldığı en üst siyasi
üslupla nezaket içerisinde yapıldığı ama sonuçta parlamentoda da bu
tartışmalardan kavgalardan tabirimi mazur görün 'didişmelerden' dolayı milletin
vakit kaybetmediği bir iç tüzüğe ihtiyacımız var." diye konuştu.
Tecrübe çerçevesinde bütün siyasi partilerle bunlar
paylaşılarak Meclis iç tüzüğünün gündeme geleceğini belirten Kurtulmuş,
"Meclis'in ilk işlerinden birisi de budur. Önümüzdeki dönemde bunu bir an
evvel bunu Meclis'ten geçirmiş olacağız." bilgisini paylaştı.
YORUMLAR