BBP’nin Merhum Lideri Muhsin Yazıcıoğlu ve 5 arkadaşının
yaşamını yitirdiği helikopter kazasının 9’uncu yılında, Yazıcıoğlu’nun dava
arkadaşı ve aile avukatı Kemal Yavuz gelinen noktayı Kahramanmaraş’ta Bugün
Gazetesine anlattı.
İLK SORUŞTURMA
2009 YILINDA BAŞLATILDI
9 yıldır verilen hukuk mücadelesiyle ilgili bilgiler
veren Yavuz ilk şikayet dilekçelerinin 2009 yılında verildiğini hatırlattı.
Verilen dilekçe ile 2009 yılında soruşturma açıldığına vurgu yapan Yavuz; “Daha
sonra 2011 yılında Özel Yetkili olarak Malatya Cumhuriyet Başsavcılığına gitti.
Burada iki yıl devam etti daha sonra 2014 yılının başında tekrar
Kahramanmaraş'a döndü. Kahramanmaraş'ta yapılan soruşturmada takipsizlik kararı
verildi. Bu takipsizlik kararına karşın Gaziantep 1.Ağır Ceza Mahkemesine
itiraz ettik ve takipsizlik kararı kaldırıldı. Tekrar dosya Kahramanmaraş
Cumhuriyet Başsavcılığına geldi. Burada yapılan soruşturma sonucunda
Kahramanmaraş emniyeti eski emniyet amiri ve Fetö bağlantısı sebebiyle ihraç
edilen Dursun Özmen ile ilgili görevi kötüye kullanma, sahte bilgi notu
üretmeden dava açıldı.
TEK DAVA DIŞINDA
DİĞERLERİ SORUŞTURMA AŞAMASINDA
Özmen’in arama-kurtarmanın ilk saatlerinde Kayseri
Valisine ‘hafif yaralı, kurtarıldı yolda geliyor’ beyanı arama-kurtarmaya akamete
uğratan bu açıklamaydı ve müsebbipleri ile ilgili bir soruşturma yapılıp dava
açılmadı. Bunun içerisinde Kayseri Valisi, Kayseri İl Emniyet Müdürü Orhan
Özdemir, Kayseri İstihbarat Şube Müdürü Ali Orhan Dinç vardı. Kahramanmaraş
İstihbarat Şube Müdürü İsmail Duman vardı. İstihbarat Daire Başkanı Ramazan
Akkürek vardı. Bunlarla ilgili her hangi bir dava açılmadı. Özmen’le ilgili
dava Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza Mahkemesinde devam ediyor. Bunun dışında
diğer 132 sanık ile ilgili olarak 20 Haziran 2016 tarihinde takipsizlik kararı
verildi. Sonra biz buna 13 Temmuz 2016’da itiraz ettik. Bu itirazımız
Kahramanmaraş 2.Sulh Ceza Mahkemesinde ve halen karar verilmedi. Takipsizlik
kararı kalkacak mı, bitecek mi, devam mı edecek? buna ilişkin soruşturma devam
ediyor.”
DARBEDEN ÖNCEDE
FETÖCÜLERİ ŞİKÂYET ETMİŞTİK
Yavuz; “Özellikle başarısız 15 Temmuz kanlı darbe
girişiminin ardından, kaza kırım ekibinde yer alan Aydın Özsıcak ve Davut
Uçum’un Cumhurbaşkanımıza yönelik suikast timinin arasında da bulunması,
sonradan gelişen tanık anlatımlarıyla adı geçen yine dosya sanıklarının da
içinde bulunduğu bir takım Fetö’cülerin varlığının sabit olmasıyla ilgili bir
yine şikâyette bulunduk. Daha öncede eski istihbaratçılar Ali Fuat Yılmazel ve
Ramazan Akkürek ile ilgili şikâyetimiz mevcuttu. Dolayısı ile bunlara ilişkin
yeni bir dosya açıldı ve o soruşturma şu anda devam ediyor. Şimdi devlet hava
meydanları genel müdürlüğü ile bir kısım valiler ve genel müdürler ile ilgili
bir davamız daha vardı. O dava Yargıtay’da devam ediyordu. Yargıtay’da devam
eden davaya takipsizlik verildi. Verilen takipsizliğe karşı biz Yargıtay 2.ceza
mahkemesine itiraz ettik. Yargıtay 2.ceza mahkemesi bu itirazı kesin olarak
reddetti. Biz daha sonra Olağanüstü yargı yoluna gittik ve Adalet bakanlığı bu
itirazımızı yerinde gördü. Onun şimdi soruşturması devam ediyor.
Bir başka soruşturma da yer itibariyle bir kısım suçlar
vardı Ankara'da görevli olanlar ile ilgili Sivil Havacılık ve Devlet hava
meydanında çalışanlar ve bilim teknoloji kurumunda çalışanlara ilişkinde bir
şikayetimiz üzerine soruşturma devam ediyor. Bu GPRS cihazlarının sökülmesine
ilişkin mesele var. GPRS cihazlarını söken kişilere ilişkin dava ise Göksun
Cumhuriyet başsavcılığında devam ediyor. Bu şekilde devam eden parça parça,
belirli kişiler ile ilgili soruşturmalar var.” Şeklinde konuştu.
PİLOTUN KANINDA
KARBONMONOKSİT GAZI TESPİT EDİLDİ
Helikopterin düşmesine neden olan etkenin de net olarak
belli olduğunu dile getiren BBP’nin Merhum Lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun yol
arkadaşı ve aile avukatı Kemal Yavuz kayıtlarda kesin ve sabit olan adli
raporlara göre pilotun kanında bulunan karbonmonoksit gazının olduğunu
vurguladı. Yüzde 15’in üstünde insanların iradesini ortadan kaldırmaya yetecek
Karbonmonoksit gazının pilotun kanında yüzde 27 çıktığını hatırlatan Yavuz bu
oranı da Adli Tıp Kurumu Toksikoloji İhtisas kurulunun tespit ettiğini söyledi.
SAVAŞ UÇAKLARI
HELİKOPTERİ ETKİLEMİŞ
İkinci etkenin ise savaş uçaklarının ses duvarını aşıp
helikopterin tesis mesafesine girmesiyle oluşan türbülansın yol açtığını ve bu
olaydan dolayı düştüğüne de inançlarının tam olduğunu söyleyen Yavuz
açıklamalarını şöyle sürdürdü; “Bu uçakların pilotlarının FETÖ ile
bağlantısının olup olmadığını, bunlara bu talimatları kimin verdiğini
araştırıyoruz. Uçak pilotları olağan görevlerinin dışına çıkarak riskli bir
uçuş yapmışlar. 21 bin fitin altına inmemesi gerekirken 13 bin fite indiği ve
13 binden yukarı çıktığı sabit. Bunların hepsi çok olağanüstü durumlar ve izin
alınamadan yapılamayacak hareketler. İzinsiz bir şekilde bir operasyon
yapıldığı sabit. Biz uçakların bir talimat doğrultusunda alçalarak helikopterin
üzerine abandığı, burada türbülans ile helikopteri düşürdükleri ile ilgili
kanaat sahibiyiz. Erzurum'da radar mevzi komutanlığında biz bunu açık ve net
şekilde gördük. Çünkü uçakların oluşturduğu türbülansın 10 kilometrelik etkisi
var. Helikopter gibi zaten zor tutunan hava araçlarının jetler gibi yüksek
tepkime ile çalışan hava araçları tarafından düşürmesi çocuk oyuncağı diyor
uzmanlar... Bizim kanaatimiz budur. Şehit Liderimizin kaza öncesi ve sonrası
çok iyi planlanmış kapsamlı bir suikaste uğradığı açıktır. Vicdani kanaatimiz
tam ve bize göre dava açılması için mahkumiyet için dosyada yeterli delil ve
emarelerin varlığı ile ilgili biz eminiz. Buna rağmen açılmış bir davada
mevcut.”
KAZADAN İKİ SAAT
SONRA OLAY YERİNDEKİLER KİMLER?
Kazadan iki saat sonra enkaza ulaşıldığına bir kez daha
dikkat çeken Yavuz hukukçu olması dolayısıyla delillerle konuştuğunu ve bunun
da ispatlandığını belirtti. Yavuz, “
Kazadan birkaç saat sonra oluşturulan bilgi notunda, ‘bacağı
kırık ve iç kanaması var yaşıyor’ deniyor. 3 gün sonra bulunan ve yapılan otopside
ki bulguların bilgi notunda yer almış olması çok manidar değil mi? böyle bir
tesadüf olamaz. İlk saatlerde olay yerine ulaşıldığı ve başkanın durumunun
bilindiği bize göre kesin. Başka bir delilimiz ise, dönemin Kayseri Valisi Kayseri
Bölge Jandarma Komutanını arıyor ve diyor ki; ‘buraya bir helikopter kaldıramaz
mıyız?’ Bölge komutanı da diyor ki; ‘Hayır kaldıramayız Çünkü biz daha önce
kaldırdık. Helikopter enkaza 300 metre kala, (Bu konuşma saat 18:00'de
yapılıyor) düşme tehlikesi geçirdi ve 300 metre yakınına indirdik.’ Yani
buradan anlaşılıyor ki, biz bir tane helikopter indirdik bir tanesine daha
gerek yok demek. Olaydan iki saat bile geçmiyor. Bu dediğim 5'ten önce olan bir
olay.”
BEN BU DAVANIN
AYDINLANACAĞINA İNANIYORUM
Davanın mutlaka aydınlanacağına inandığını bununla ilgili
de hiçbir kuşku taşımadığını kaydeden Yavuz kazanın ardından oluşan gelişmelere
göre suikastın arkasında Fetö’nün olduğunu net bir şekilde
söyleyebileceklerinin altını çizdi. Helikopterin kara kutusu olan GPRS
cihazının helikopterin nasıl düştüğünü ortaya çıkartacağını fakat suikast
timinde yer alan Davut Uçum ve Aydın Özsıcak tarafından sökülerek imha
edildiğini de hatırlatan Yavuz, olayın içerisinde olan şüphelilerin hepsinin
Fetö’cü olmasının suikastın arkasında kim olduğunu net bir şekilde ortaya
çıkardığını dile getirdi.
9.YIL İLE İLGİLİ
Yavuz son olarak, “9.Yıl olmasına rağmen henüz bir yargılamanın başlatılmamış ve soruşturmanın bu şekilde devam ediyor olması içimizi acıtıyor, adalet adına üzülüyorum ama benim her şeye rağmen bunun çözüleceğine inancım tamdır.” Diyerek sözlerini bitirdi.
YORUMLAR