İçimizi acıtıyor ama inanıyorum

İçimizi acıtıyor ama inanıyorum

BBP’nin Merhum Lideri Muhsin Yazıcıoğlu Suikastın üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen henüz bir yargılamanın başlatılmamış ve soruşturmanın bu şekilde devam ediyor olması içimizi acıtıyor, adalet adına üzülüyorum ama benim her şeye rağmen bunun çözüleceğine inancım tamdır.” Dedi.

29 Mart 2018 - 14:38

BBP’nin Merhum Lideri Muhsin Yazıcıoğlu ve 5 arkadaşının yaşamını yitirdiği helikopter kazasının 9’uncu yılında, Yazıcıoğlu’nun dava arkadaşı ve aile avukatı Kemal Yavuz gelinen noktayı Kahramanmaraş’ta Bugün Gazetesine anlattı.

 

İLK SORUŞTURMA 2009 YILINDA BAŞLATILDI

9 yıldır verilen hukuk mücadelesiyle ilgili bilgiler veren Yavuz ilk şikayet dilekçelerinin 2009 yılında verildiğini hatırlattı. Verilen dilekçe ile 2009 yılında soruşturma açıldığına vurgu yapan Yavuz; “Daha sonra 2011 yılında Özel Yetkili olarak Malatya Cumhuriyet Başsavcılığına gitti. Burada iki yıl devam etti daha sonra 2014 yılının başında tekrar Kahramanmaraş'a döndü. Kahramanmaraş'ta yapılan soruşturmada takipsizlik kararı verildi. Bu takipsizlik kararına karşın Gaziantep 1.Ağır Ceza Mahkemesine itiraz ettik ve takipsizlik kararı kaldırıldı. Tekrar dosya Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığına geldi. Burada yapılan soruşturma sonucunda Kahramanmaraş emniyeti eski emniyet amiri ve Fetö bağlantısı sebebiyle ihraç edilen Dursun Özmen ile ilgili görevi kötüye kullanma, sahte bilgi notu üretmeden dava açıldı.

 

TEK DAVA DIŞINDA DİĞERLERİ SORUŞTURMA AŞAMASINDA

Özmen’in arama-kurtarmanın ilk saatlerinde Kayseri Valisine ‘hafif yaralı, kurtarıldı yolda geliyor’ beyanı arama-kurtarmaya akamete uğratan bu açıklamaydı ve müsebbipleri ile ilgili bir soruşturma yapılıp dava açılmadı. Bunun içerisinde Kayseri Valisi, Kayseri İl Emniyet Müdürü Orhan Özdemir, Kayseri İstihbarat Şube Müdürü Ali Orhan Dinç vardı. Kahramanmaraş İstihbarat Şube Müdürü İsmail Duman vardı. İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akkürek vardı. Bunlarla ilgili her hangi bir dava açılmadı. Özmen’le ilgili dava Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza Mahkemesinde devam ediyor. Bunun dışında diğer 132 sanık ile ilgili olarak 20 Haziran 2016 tarihinde takipsizlik kararı verildi. Sonra biz buna 13 Temmuz 2016’da itiraz ettik. Bu itirazımız Kahramanmaraş 2.Sulh Ceza Mahkemesinde ve halen karar verilmedi. Takipsizlik kararı kalkacak mı, bitecek mi, devam mı edecek? buna ilişkin soruşturma devam ediyor.”

 

DARBEDEN ÖNCEDE FETÖCÜLERİ ŞİKÂYET ETMİŞTİK

Yavuz; “Özellikle başarısız 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin ardından, kaza kırım ekibinde yer alan Aydın Özsıcak ve Davut Uçum’un Cumhurbaşkanımıza yönelik suikast timinin arasında da bulunması, sonradan gelişen tanık anlatımlarıyla adı geçen yine dosya sanıklarının da içinde bulunduğu bir takım Fetö’cülerin varlığının sabit olmasıyla ilgili bir yine şikâyette bulunduk. Daha öncede eski istihbaratçılar Ali Fuat Yılmazel ve Ramazan Akkürek ile ilgili şikâyetimiz mevcuttu. Dolayısı ile bunlara ilişkin yeni bir dosya açıldı ve o soruşturma şu anda devam ediyor. Şimdi devlet hava meydanları genel müdürlüğü ile bir kısım valiler ve genel müdürler ile ilgili bir davamız daha vardı. O dava Yargıtay’da devam ediyordu. Yargıtay’da devam eden davaya takipsizlik verildi. Verilen takipsizliğe karşı biz Yargıtay 2.ceza mahkemesine itiraz ettik. Yargıtay 2.ceza mahkemesi bu itirazı kesin olarak reddetti. Biz daha sonra Olağanüstü yargı yoluna gittik ve Adalet bakanlığı bu itirazımızı yerinde gördü. Onun şimdi soruşturması devam ediyor.

Bir başka soruşturma da yer itibariyle bir kısım suçlar vardı Ankara'da görevli olanlar ile ilgili Sivil Havacılık ve Devlet hava meydanında çalışanlar ve bilim teknoloji kurumunda çalışanlara ilişkinde bir şikayetimiz üzerine soruşturma devam ediyor. Bu GPRS cihazlarının sökülmesine ilişkin mesele var. GPRS cihazlarını söken kişilere ilişkin dava ise Göksun Cumhuriyet başsavcılığında devam ediyor. Bu şekilde devam eden parça parça, belirli kişiler ile ilgili soruşturmalar var.” Şeklinde konuştu.

 

PİLOTUN KANINDA KARBONMONOKSİT GAZI TESPİT EDİLDİ

Helikopterin düşmesine neden olan etkenin de net olarak belli olduğunu dile getiren BBP’nin Merhum Lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun yol arkadaşı ve aile avukatı Kemal Yavuz kayıtlarda kesin ve sabit olan adli raporlara göre pilotun kanında bulunan karbonmonoksit gazının olduğunu vurguladı. Yüzde 15’in üstünde insanların iradesini ortadan kaldırmaya yetecek Karbonmonoksit gazının pilotun kanında yüzde 27 çıktığını hatırlatan Yavuz bu oranı da Adli Tıp Kurumu Toksikoloji İhtisas kurulunun tespit ettiğini söyledi.

 

SAVAŞ UÇAKLARI HELİKOPTERİ ETKİLEMİŞ

İkinci etkenin ise savaş uçaklarının ses duvarını aşıp helikopterin tesis mesafesine girmesiyle oluşan türbülansın yol açtığını ve bu olaydan dolayı düştüğüne de inançlarının tam olduğunu söyleyen Yavuz açıklamalarını şöyle sürdürdü; “Bu uçakların pilotlarının FETÖ ile bağlantısının olup olmadığını, bunlara bu talimatları kimin verdiğini araştırıyoruz. Uçak pilotları olağan görevlerinin dışına çıkarak riskli bir uçuş yapmışlar. 21 bin fitin altına inmemesi gerekirken 13 bin fite indiği ve 13 binden yukarı çıktığı sabit. Bunların hepsi çok olağanüstü durumlar ve izin alınamadan yapılamayacak hareketler. İzinsiz bir şekilde bir operasyon yapıldığı sabit. Biz uçakların bir talimat doğrultusunda alçalarak helikopterin üzerine abandığı, burada türbülans ile helikopteri düşürdükleri ile ilgili kanaat sahibiyiz. Erzurum'da radar mevzi komutanlığında biz bunu açık ve net şekilde gördük. Çünkü uçakların oluşturduğu türbülansın 10 kilometrelik etkisi var. Helikopter gibi zaten zor tutunan hava araçlarının jetler gibi yüksek tepkime ile çalışan hava araçları tarafından düşürmesi çocuk oyuncağı diyor uzmanlar... Bizim kanaatimiz budur. Şehit Liderimizin kaza öncesi ve sonrası çok iyi planlanmış kapsamlı bir suikaste uğradığı açıktır. Vicdani kanaatimiz tam ve bize göre dava açılması için mahkumiyet için dosyada yeterli delil ve emarelerin varlığı ile ilgili biz eminiz. Buna rağmen açılmış bir davada mevcut.”

 

KAZADAN İKİ SAAT SONRA OLAY YERİNDEKİLER KİMLER?

Kazadan iki saat sonra enkaza ulaşıldığına bir kez daha dikkat çeken Yavuz hukukçu olması dolayısıyla delillerle konuştuğunu ve bunun da ispatlandığını belirtti. Yavuz, “

Kazadan birkaç saat sonra oluşturulan bilgi notunda, ‘bacağı kırık ve iç kanaması var yaşıyor’ deniyor. 3 gün sonra bulunan ve yapılan otopside ki bulguların bilgi notunda yer almış olması çok manidar değil mi? böyle bir tesadüf olamaz. İlk saatlerde olay yerine ulaşıldığı ve başkanın durumunun bilindiği bize göre kesin. Başka bir delilimiz ise, dönemin Kayseri Valisi Kayseri Bölge Jandarma Komutanını arıyor ve diyor ki; ‘buraya bir helikopter kaldıramaz mıyız?’ Bölge komutanı da diyor ki; ‘Hayır kaldıramayız Çünkü biz daha önce kaldırdık. Helikopter enkaza 300 metre kala, (Bu konuşma saat 18:00'de yapılıyor) düşme tehlikesi geçirdi ve 300 metre yakınına indirdik.’ Yani buradan anlaşılıyor ki, biz bir tane helikopter indirdik bir tanesine daha gerek yok demek. Olaydan iki saat bile geçmiyor. Bu dediğim 5'ten önce olan bir olay.”

 

BEN BU DAVANIN AYDINLANACAĞINA İNANIYORUM

Davanın mutlaka aydınlanacağına inandığını bununla ilgili de hiçbir kuşku taşımadığını kaydeden Yavuz kazanın ardından oluşan gelişmelere göre suikastın arkasında Fetö’nün olduğunu net bir şekilde söyleyebileceklerinin altını çizdi. Helikopterin kara kutusu olan GPRS cihazının helikopterin nasıl düştüğünü ortaya çıkartacağını fakat suikast timinde yer alan Davut Uçum ve Aydın Özsıcak tarafından sökülerek imha edildiğini de hatırlatan Yavuz, olayın içerisinde olan şüphelilerin hepsinin Fetö’cü olmasının suikastın arkasında kim olduğunu net bir şekilde ortaya çıkardığını dile getirdi.

 

9.YIL İLE İLGİLİ

Yavuz son olarak, “9.Yıl olmasına rağmen henüz bir yargılamanın başlatılmamış ve soruşturmanın bu şekilde devam ediyor olması içimizi acıtıyor, adalet adına üzülüyorum ama benim her şeye rağmen bunun çözüleceğine inancım tamdır.” Diyerek sözlerini bitirdi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x