Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın yeni eğitim müfredatına
yönelik açıklamasında; “Bugünden itibaren bir ay süre ile öğretmenlerimiz,
velilerimiz ve bir görüşüm var diyen herkesin görüş ve önerilerini bekliyoruz.
Web sayfamızdan yeni müfredata ulaşabilirsiniz” ifadeleri, İletişim Fakültesi
mezunlarının umudunu artırdı. Yıllardır Medya Okuryazarlığı Dersinin okullarda
zorunlu okutulması gerektiğini anlatan on binlerce iletişim mezunu, Türkiye’nin
dört bir tarafından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sesini duyurmaya
çalışıyor.
Türkiye’nin en büyük işsiz ordularından biri olan İletişim
Fakültesi mezunları, ilköğretimde seçmeli olarak sunulan Medya Okuryazarlığı
dersinin zorunlu okutulması ve dersin lisans eğitiminin ardından pedagojik
formasyon eğitimini de tamamlamış olan İletişim Fakültesi mezunlarınca
okutulmasını istiyor.
Bilindiği üzere Medya Okuryazarlığı dersi 2006 yılından bu
yana MEB ve RTÜK işbirliğiyle ortaokullarda okutulan seçmeli dersler arasında
yer almakta. Medya Okuryazarlığı dersinin zorunlu olması ve kendileri
tarafından okutulmasını isteyen iletişim mezunları meb.gov.tr adresini adeta
mail yağmuruna tuttu. Medya Okuryazarlığı dersinin İletişim Fakültesi mezunlarına
verilmeyerek kendilerine büyük bir haksızlık yapıldığı kanaatini taşıyan işsiz
ordusu, “Medya Okuryazarlığı Dersi Zorunlu Olmalı ve İletişimcilerce
Okutulmalı” adlı sayfada bir araya geldi. Bugüne kadar milletvekillerinden
Cumhurbaşkanına kadar seslerini duyuramadıklarından yakınan öğrenciler,
kendilerine yapılan adaletsizliğin bir an önce ortadan kaldırılması gerektiğini
ifade ediyor.
Konuyla ilgili gazetemize konuşan İletişim Fakültesi mezunu
Kübra Teke şunları söyledi: “Medya Okuryazarlığı dersini biz formasyonlu
iletişim mezunları varken alanı dışında olan öğretmenlerin bu dersi vermesi
kabul edilemez, Yıllardır biz bunu dile getiriyoruz. Ancak ne yazık ki MEB bizi
henüz duymadı. Keşke Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bizi duysa.
İnanıyorum ki bizim konuyu çözecek tek
kişi Sayın cumhurbaşkanımız. Ah bir el atsa. Medyanın ne kadar önemli olduğunu
en iyi Cumhurbaşkanımız bilir. Mesela darbe gecesi televizyonlardan seslendi ve
biz gerçeği o zaman anladık. Kendisine mail attım ancak dönüş olur mu
bilmiyorum. Sonuçta Türkiye’nin gündemi hep yoğun.”
Medya okuryazarlığı dersinin önemine vurgu yapan Teke,
şunları kaydetti: “Şu an formasyonlu iletişimciler olarak MEB’e önerilerimizi
yazıyoruz. Medya Okuryazarlığı dersi zorunlu ve formasyon almış iletişim
mezunlarınca verilsin diyoruz. Ben ve arkadaşlarım bu konuda çok emek verdik.
Eğitim sendikalarına da ulaşmaya çalıştık. Ancak onlar kendi sıkıntıları ile
uğraşmaktan, öyle sanıyorum ki bizim konuya eğilmediler. Ya da belki de eğilmek
istemediler. Her şeye rağmen bizler, bu dersin kesinlikle en az matematik veya
sosyal bilgiler dersleri kadar faydalı olacağını düşünüyoruz. Şu an ücretli
öğretmen başka bir ifadeyle ek ders karşılığında çalışıyorum. Ve görüyorum
aslında bu derse ne kadar çok ihtiyaç duyulduğunu.”
ON BİNLERCE MEZUN
İŞSİZ!
Sırf bir kaç saat ek ders alacak diye Medya Okuryazarlığı Dersine
alanı olmayan öğretmenlerin girmesinin kendilerine bir zulüm olduğunu aktaran
Teke, şu açıklamalarda bulundu: “Dersin öğretmeni değilseniz, ne kadar
bilirseniz bilin, senaryo, haber yazımı, reklamcılık gibi 4 yıl boyunca bu
alanda okumuş formasyonlu bir iletişim mezunu kadar bu dersi etkili ve verimli
veremezsiniz. Öyle 4 aylık 6 aylık seminerlerle bu konuyu geçiştirmek
kesinlikle çok yanlış. MEB, nasıl ki şu an ‘Yaşayan Diller ve Lehçeler’ adıyla
geçen seçmeli derse öğretmen ataması yapıyorsa aynısını Medya Okuryazarlığı
dersi için de yapabilir. Neden olmasın! Dilerim sesimizi duyan olur. Medya Okuryazarlığı dersi gerçek öğretmenlerine
teslim edilmelidir. İnşallah Sayın Milli Eğitim Bakanımız İsmet Yılmaz Bey de sesimize
kulak verir.”
TRT ALMIYOR, MEB
ALMIYOR, SEKTÖR ÇALIŞTIRMIYOR
Sayıları 70'i aşan İletişim fakülteleri her yıl 10 bin
civarında mezun veriyor. Türkiye'nin önde gelen üniversitelerinden aldıkları
nitelikli eğitimlerle mezun olan iletişim mezunları işsizlik sorunuyla karşı
karşıya kalıyor. İletişim ve medya sektörünün 3 büyük il dışında hemen hemen
hiç gelişmemiş olması mezunların kendi mesleklerini yapmalarında en büyük
engel. Yerel radyo ve televizyonların büyük kısmı adeta maaş vermemek için
iletişim mezunu dışında gönüllülüğe dayalı çalışmaya yönlendiriyor. İletişim
mezunları özel sektör ve devletin olumsuz yaklaşımları nedenleriyle kendi
mesleklerini iletişimciler dışında herkesin yaptığına işaret ediyor. Binlerce
kişinin çalıştığı TRT, Anadolu Ajansı gibi kurumlar son 5 yılda yalnızca 150
civarında iletişim mezunu istihdam etti. Bu sayının iletişimciler için çok kötü
bir rakam olduğu belirtiliyor. TRT kurumunda iletişim mezunlarının en az 3 katı
öğretmen ve en az 4 katı mühendislik ve sayısal çıkışlı bölüm mezunları
çalışıyor.
YILAN HİKAYESİNE
DÖNDÜ
2007’de RTÜK ve MEB işbirliği sonucunda okullarda Medya
Okur-Yazarlığı dersi seçmeli olarak okutuldu. Ancak dersin asıl uzmanları
iletişim mezunları iken ders alan dışı öğretmenlerce okutuldu ve iletişim
mezunlarının formasyonu olmadığı gerekçe gösterildi. 2009 yılında dönemin Milli
Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu (Nimet Baş) Medya Okur-Yazarlığı dersinin
önümüzdeki yıllarda zorunlu olacağı ve iletişim mezunlarınca verileceği
kaydedildi. Üniversiteler iletişim mezunlarına bu doğrultuda formasyon eğitimi
vermeye başladı. Dönemin yetkilileri tarafından sık sık bu dersin önemine
değinildi ve yine dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin
tarafından Habertürk ekranında iletişim mezunlarının Medya Okur-Yazarlığı
dersinin zorunlu okutulması konusundaki taleplerinin haklı olduğu vurgulandı.
Zaman zaman yetkililer tarafından bu talebin haklılığı vurgulanmış ise de Medya
Okur-Yazarlığı dersi hala ehil olmayan ellerde tarafından okutuluyor.
Medya Okur-Yazarlığı dersinin zorunlu ve kendileri
tarafından okutulacağını düşünen iletişim mezunları 2007’den bu yana formasyon
eğitimi alıyor. Öte yandan 2006’dan bu yana zorunlu ve iletişim mezunları
tarafından okutulacağı söylenen ders 2015 yılı itibari ile hala seçmeli ve alan
dışı öğretmenlerce okutuluyor. 9 bin civarında formasyonlu iletişim mezunu
olmasına rağmen MEB, her yıl 20-30
iletişimcinin öğretmen olmasına vize veriyor. Bu atamalar ise Medya
Okur-Yazarlığı dersine değil Radyo TV, Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Organizasyon
öğretmenliğine yapılıyor.
YORUMLAR