VALİMİZ SAYIN
ÖZKANDAN İSTİYORUZ
Maraş’ın en zorlu günlerinde dini eğitimlerin yasaklı
olduğu dönemlerde İslam’a büyük bir hizmet vererek insanların gönlünde taht
kuran Osman Sandal Hocaefendi daha sonra İmam Hatip Lisesinin kurulmasında
gösterdiği azimle de dikkat çekmişti. Kentin dini ve eğitim hayatında bıraktığı
izlerle anılan bugünün, Vehbi
Vakkasoğlu, Kenan Seyithanoğlu, İsmet Karaokur, Hüseyin Bahar, Ahmet
Taşgetiren, Abdurrahman Dilipak, Abdullah Edip Güvenen gibi ünlü yazar ve din âlimlerinin
yetişmesini sağlayan Osman Sandal Hoca’nın İmam Hatip Lisesine ismine isminin
verilip verilmeyeceği merak konusu oldu. Geçmişte hem din hem de eğitim
hayatında yaptıklarıyla insanların gönüllerinde izler bırakan Osman Sandal
Hoca’nın şuan inşaatı devam eden İmam Hatip Lisesine isminin verilmesi, hem
kent açısından hem de Sandal Hoca’nın yaptığı hizmetleri yad etmek açısından
önemli bir görev olarak adlandırılıyor. Başta Kahramanmaraş Valisi Vahdettin
Özkan ve Milli Eğitim Müdürü Mehmet Emin Akkurt’un bu aşamada bir çalışma
yapması bekleniyor.
İMAM HATİPLE İSMİ ÖDEŞLEŞTİ
Osman Sandal
Hoca’ın talebelerinden olan Ünlü Yazar Vehbi Vakkasoğlu; ‘bir devrin ve bir
şehrin muhteşem öğretmeni Sandal Hoca’ isimli kitabında Osman Sandal Hoca’nın
ilk İmam Hatip Lisesini kurarken yaptığı fedakarlıkları şu şekilde ifade etti;
“Osman Sandal Hocaefendi’nin kurucu müdürlük yaptığı Maraş İmam Hatip Okulu,
istiklal İlkokulu’nun iki sınıfında, 90 öğrencisiyle öğretime başlar. Daha
sonra, Maraş Kalesi’nin eteğinde bulunan Yetiştirme Yurdu’nun bir bölümüne
taşınır. Nihayet, İmam Hatip Okulu için tahsis edilen arsaya ilk kazma, yine
onun duasıyla vurulur. Hocamız kapı kapı gezer; bütün itibarını, saygınlığını
kullanarak İmam Hatip’e yardım toplar. Okul inşaatını hep dualar ederek
denetler. Çalışan işçilere gayret vermek ve yaptıkları işin önemini
anlatabilmek için onları sıkça ziyaret eder, iltifatta bulunur. Bazen, ‘verin
şu kazmayı, ben de sevabınıza ortak olayım’ der. Onun bu gayreti, işçileri ve
ahaliyi, daha da aşka getirir. Herkes, adeta elinden gelmeyeni de yapmaya
sıvanır.”
MARAŞ’A İLK İMAM
HATİP’İ SANDAL HOCA KURDU
Maraş’ın ilk İmam Hatip Okulu, 1951’de Demokrat Partinin
iktidara gelmesiyle Türkiye’nin 7 bölgesinde kuruldu. 7 okuldan birinin Maraş’a
gelmesini sağlayan Osman Sandal Hoca Efendi, İmam Hatip Okulunu önce İstiklal
Okulunun iki sınıfında, sonra Yetiştirme Yurdunun bir bölümünde daha sonra ise
yer tahsisinin yapılmasıyla yeni binasına kavuşturmuştu. Dualarla temelini
attığı ve kendi itibarını ve saygınlığını kullanarak tamamladığı İmam Hatip
Okulunda Türkiye’nin önemli din âlimi, yazar ve fikir adamını yetiştirmişti.
İsmi İmam Hatip okuluyla özdeşleşen Hafız Osman Sandal Hoca’nın, eski binası
yıkılarak yerine 60 derslikli ve 560 kapasiteli Pansiyon Binası ile spor salonu
yapılan İmam Hatip Okuluna isminin verilmesinin uygun olacağı kamuoyunca
deklare edilmektedir.
BUGÜNÜN ÖNEMLİ
FİKİR ADAMLARINI O YETİŞTİRDİ
Bugünün Türkiye’sinde hala isimleri saygıyla anılan Vehbi Vakkasoğlu, Kenan Seyithanoğlu,
İsmet Karaokur, Hüseyin Bahar, Ahmet Taşgetiren, Abdurrahman Dilipak, Abdullah
Edip Güvenen gibi ünlü yazar ve din âlimlerinin yetişmesini sağlayan Hafız
Osman Sandal Hoca’nın, yeni ünlü yazarlar ve din âlimlerinin yetişeceği İmam
Hatip Lisesinde yaşatılmalı.
KENTİN GEÇMİŞİNDE İZLER BIRAKTI
Kentin din ve
eğitim hayatında silinmez izler bırakan Hafız Osman Sandal Hoca’yla ilgili
yazılan sayısız kitap arasında bulan Yazar Vehbi Vakkasoğlu’nun kaleme aldığı
‘Bir Devrin ve Bir Şehrin Muhteşem Öğretmeni Sandal Hoca’ adlı kitabında Sandal
Hoca’nın İmam Hatip Okulunun kurulmasındaki fedakârlıklarını şu şekilde
anlattı; “Sandal Hoca’nın gayretleri neticeyi verir, bina biter, okul yeni
yerine taşınır. İş, öğrenci bulmaya gelmiştir. Bu defa da hocamız kapı kapı
gezerek öğrenci bulmaya uğraşır. İnsanlar yeni açılmış olan bu okula öğrenci
vermekte tereddüde düşerler. ‘İmam Hatip okulu ne işe yarayacak, mezunları
sadece imam hatip mi olacak, yüksekokul imkanı bulabilecekler mi’ diye
düşünürler.
İŞTE HOCA’NIN ÖĞRENCİ BULMA YÖNTEMİ
Henüz cevabını
bulamamış olan, yığınla soru üşüşür kafalara. Mezunlarına hiçbir maddi gelecek
vaat edemeyen bir okul çıkmıştır ortaya. Öğrencilerin çoğu, dindar ve fakir
ahaliden, özellikle de daha önce Kur’an eğitimi almış olan gençlerdendir. Köy
çocuklarının yanı sıra şehirden, tanınmış aile çocuklarından da kayıt yaptıran
olmuştur. Bunlar da bir kısmı ilkokul bile okumamış, tahsil yapmayı hiç düşünmemiş
dindar aile çocuklarıdır. Ancak İmam Hatip Okulu açılınca, okumaya karar
vermişlerdir. Fakat imam Hatip’i sıfırdan kuran ve ilk müdürü olan Hocamız
yılmaz, yorulmaz bir gayretle, biraz da hatır gönül işi olarak iki sınıflık
öğrenci tedarik edebilir ve böylece, 1951 yılında Maraş İmam Hatip Okulu 90
öğrencisiyle, ilköğretim yılına başlar.
O çok zor
şartlarda, hocamız İmam Hatip’e nasıl öğrenci bulmuştu? O dönemlerde, daha adı
bile doğru dürüst bilinmezdi İmam Tapi Mekteplerinin… Mezunlarının ne işe yarayacağı
belli eğildi. Lise mezunu sayılmazlardı ve gidecekleri bir yüksekokulda yoktu.
Dolayısıyla bu okullarda öğrenci bulmak, hiç de kolay bir iş değildi. Ancak
Hocamızın etkili yöntemi, bütün bu engelleri aştı ve önce gönüllere girerek,
okulun açılması için gereken sayıdaki öğrenciye ulaştı. Fakat bu başarı hiç de
kolay sağlanmadı. Rahmetli dayım Zekeriya Bağrıaçık anlatmıştı: ‘İmam Hatip
Mektebi açacağız. Oraya hemen talebe lazım’ ben ‘Hocam, biri binden’ dedim.
‘kim’ deyince de okumaya çok yatkın gördüğüm rahmetli İsmet Karaokur’u
söyledim.
Hocaefendi çok esvindi. İstmet Efendi de İmam Hatip’e yazılmayı kabul etti. Ancak kendini çok iyi yetiştirmiş olmasına rağmen ilkokul mezunu değildi. Onu ilkokul müdürü Nureddin Bey’e götürüp durumu anlattım. İsmet Hoca, bir girmeyle bütün derslerden geçti, diplomasını alıp İmam Hatip’in bir numaralı ilk talebesi oldu. Daha sonra bir çok ilde müftülük ve vaizlik yapan bir hizmet insanı, bir kanaat önderi oldu rahmetli.”
YORUMLAR