IMF İcra Direktörleri Kurulu’nun, Türkiye’ye ilişkin 4. madde incelemesini tamamlamasının ardından açıkladığı raporda, ekonomiye ilişkin bu dengesizliklerin riskleri artırarak, büyüme potansiyelini sınırladığına dikkat çekildi. Ekonomideki dengesizliklerin, öncelikle tasarrufların artırılmasıyla giderilebileceğine işaret edilen IMF raporunda, ayrıca rekabet gücünün ve üretimin artırılması gerektiğine işaret edildi ve "dikkatlice sıralanmış makroekonomik politikalar ve yapısal reformlar" yapılması gereğinin altı çizildi.
ENFLASYON HEDEFLERİN ÇOK ÜZERİNDE
"Enflasyon oldukça yüksek ve otororitelerin hedeflerinin çok üzerinde seyrediyor" denilen IMF raporunda, bu çerçevede para politikasının yüksek enflasyona odaklanması gerektiği vurgulandı.
ENFLASYONA KARŞI POZİTİF REEL POLİTİKA FAİZİ
Enflasyonun ancak "pozitif reel politika faizi"yle düşürülebileceğini ve döviz rezervlerinin mümkün olduğunca yükseltilmesinin ekonominin direncini artıracağı uyarısı da yapılan IMF raporunda, dış açıklara da dikkat çekildi.
EKONOMİ İÇİN EN BÜYÜK RİSK
Türkiye ekonomisi için en büyük riskin, sermaye akışında yaşanacak ani bir değişiklik olacağına da işaret edilen IMF raporunda, ulusal tasarrufların artırılmasının ve dış finansman bağımlılığının azaltılmasının önemi vurgulanarak, 10. Kalkınma Planı’nda yer alan reform gündeminin hızlandırılması önerildi.
"BANKALAR DIŞ FONLAMAYA BAĞIMLI"
Türk bankalarının yabancı para birimlerindeki dış fonlamaya bağımlı olduğunu belirten IMF, bu durumun, bankaların dolaylı döviz kuru riskini artırdığı uyarısında bulundu. Avrupa’da yavaşlayan büyüme ve jeopolitik sorunlar ise Türk ekonomisine dönük riskler olarak nitelendirildi.
YORUMLAR