İşitme kayıpları yaşam kalitesini olduğu kadar sağlığı da etkiliyor. Acıbadem
Fulya Hastanesi Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Dilaver
Özturan, beş duyumuzdan biri olan işitmede ortaya çıkan sorunların ihmal edilip
tedavide geç kalınması durumunda demans ya da Alzheimer’ı hızlandırdığını
söylüyor. Prof. Dr. Dilaver Özturan’dan önemli öneriler, uyarılar…
İşitme; kişinin yaşam kalitesi açısından çok büyük önem taşıyor. Sahip olduğumuz beş temel duyudan biri olan işitme; sosyal, toplumsal ve fiziksel olarak günlük hayatımızın çok önemli bir parçası. Acıbadem Fulya Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Dilaver Özturan, öğrenmek, konuşmak, güvenliğimizi sağlamak, düşünebilmek, sosyal olabilmek, kısacası hayatımızı sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmek için işitme fonksiyonunun vazgeçilmez bir öneme sahip olduğunu belirterek “İlerlemiş işitme kaybı, kişinin toplum içerisindeki yerini ve durumunu etkileyen, çok önemli bir sorun olabiliyor. Günümüzde yaşlılarda karşılaşılan unutkanlık, demans ve Alzheimer gibi hastalıkların işitme kaybı ile yakın ilişki içinde olduğu da biliniyor” diyor. İşitme kaybı en az 25 desibel olan kişilerde Alzheimer ve demans oranının daha yüksek olduğunu, işitme kaybı ilerledikçe bu riskin de arttığını belirten Prof. Dr. Dilaver Özturan, “İşitme kaybı olan kişiler, işitmesi iyi olan kişilere göre sesi anlayabilmek için daha fazla uğraş verdiklerinden, beyin gücünü diğer aktivitelere ayırmakta zorlanıyorlar. İşitmeye odaklanmaktan dolayı hatırlama ve farkındalık gibi özelliklerden uzaklaşıyorlar. İleri yaş hastalıklarıyla mücadele etmek için işitme kayıplarının düzeltilmesi iyi bir başlangıç olacaktır” diyor. Prof. Dr. Dilaver Özturan, işitme kaybı nedeniyle kişinin içe kapanmasının ve sosyal hayattan elini çekmesinin de Alzheimer’a yakalanma riskini yüzde 9 artırdığını vurgularken, işitme kaybı tedavisi ile her iki hastalığın da geciktirilebildiğini söylüyor.
Bu belirtileri önemseyin!
Yüksek sesle müzik dinleme alışkanlığından ilerleyen yaşa
hatta viral enfeksiyonlara dek birçok etken işitme kaybına yol açabiliyor.
İşitme kayıpları; iletim tipi, iç kulak tipi ve her iki durumun bir arada
olduğu mix tip şeklinde ortaya çıkıyor. Bu rahatsızlık açısından riskli
grupları da gürültülü ortamda çalışan kişiler, bazı ilaçlarla kemoterapi
görenler, menenjit geçiren çocuklar, aile öyküsünde işitme kaybı olanlar ile
stres faktörünün yüksek olduğu Meniere hastalığı gibi tablolar oluşturuyor.
Prof. Dr. Dilaver Özturan; en sık, konuşmaları duymada zorluk, söylenenleri
anlamada sıkıntı, arkasından seslenildiğinde cevap alamamak, televizyon sesini
yükseltmek veya ekrana yaklaşmak, kalabalık ortamlarda duyma ve algılamada
bozukluk ile erkek seslerini daha rahat algılarken, kadın ve çocuk sesinde
zorlanma olarak belirti veren işitme sorunlarının özellikle çocuklarda ne kadar
erken fark edilirse o denli yüksek oranda tedavi edilebildiğinin altını
çiziyor.
Önceden tespit edilebiliyor
İşitme eylemi, kişiye çok sıradan gelse de aslında anlık
gerçekleşen bir olaylar silsilesi sonucu oluyor. Kulak kepçesi, anten vazifesi
görerek sesleri toplayıp dış kulak yoluna, ardından da kulak zarının üzerine
iletiyor. Burada oluşan titreşimler çekiç, örs ve üzengi kemikleriyle iç kulağa
aktarılıyor. İç kulaktaki sıvılarda oluşan dalgalarla bir piyanonun tuşları
gibi sıralanan frekanslar uyarılarak ses duyulur hale geliyor. Prof. Dr.
Dilaver Özturan, orta kulaktaki kemikçiklerin kulak zarına çarpan ses
dalgalarını 22,3 kat artırarak iç kulağa ulaştırdığını, bunun da doğal bir
işitme cihazı görevi gördüğünü söylüyor. Doğuştan gelen işitme kayıpları,
yenidoğan işitme testiyle tespit edilebiliyor. Çocukların işitme sorununu fark
etme konusunda ailelere önemli görevler düştüğünü vurgulayan Prof. Dr. Dilaver
Özturan “Konuşmada gecikme, sesli uyarılara yanıt alamama, televizyon sesini
fazla açma ve akademik başarıdaki düşüş, işitme kaybının sinyali olabiliyor.
Ayrıca tarama testi dışında işitme sinirinden beyindeki merkeze kadar olan
yolların elektriksel gücünü ölçen ve tanı koymaya yardımcı testler de
bulunuyor. Böylece belirgin işitme kaybı olan çocuklar önceden tespit
edilebiliyor” diyor.
YORUMLAR