Türkiye’de neredeyse her gün bir kadın erkek terörüne
kurban giderek hayatını kaybederken, yıllardır yanıt bekleyen en önemli soru
“Kadın cinayetleri neden önlenemiyor?” oldu.
Sivil Toplum Örgütlerinin gerekli çalışmaları yaparak
kamuoyu oluşturmaları ve eldeki mevcut yasal tedbirler bir nebze olsun yaşanan
şiddetin seviyesini azaltması gerekirken, bu konuda istenilen düzeye bir türlü
ulaşılamaması siyasi iradenin mücadelede eksik kaldığı savını kuvvetlendiriyor.
Son olarak erkek arkadaşı tarafından Muğla’da henüz 25
yaşında hayattan koparılan Zeynep Şenpınar’ın ölümü tüm Türkiye’yi yasa
boğarken, genç kızın acılı ailesi Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde kızlarını
toprağa verirken ağıtlarına adalet talebini kattılar.
CHP’nin artan kadın cinayetleri sonrası
milletvekillerinden oluşturduğu heyet Zeynep’in ailesine taziye ziyaretinde
bulundu ve cinayetin yaşandığı Muğla’da da gerekli tüm girişimleri yaparak
davanın takipçisi olacaklarını açıkladı.
İlk günden bugüne Kahramanmaraşlı acılı ailenin yanında
yer alan ve katilin gerekli cezayı alabilmesi adına elinden gelen her şeyi
yapacağını ilan eden CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç da Meclis çatısı
altında kadın cinayetlerine karşı sessiz kalınamayacağını savunarak Meclis
Araştırması açılması için gerekli girişimleri başlattı.
Öztunç’un Meclis
Araştırması Açılması Talebi ve Gerekçesi Aynen Şu Şekilde;
GEREKÇE
Ülkemizde
kangren haline gelmiş kadın cinayetlerine her gün bir yenisi eklenmektedir. Kadınların
iş hayatından özel hayata, hayatın her alanında
itilip, kakılırken
ve çeşitli bahanelerle vahşice
katledilirken, ülke
olarak adil yargılama
yapılmayıp şüpheli, sanık ve katillere caydırıcı cezalar verilmedikçe, önleyici
tedbirler uygulanmadıkça bu cinayetler artarak devam edecektir.
Daha birkaç gün önce Muğla'da Zeynep Şenpınar, Manisa'da
Gülnur kocabaş, Rize’de
Rukiye Çerman ve Diyarbakır’da Nurcan Polat isimli kadınlarımız erkek şiddetine
maruz kalarak katledilmiştir. Türkiye’de
son 11 yılda 2 bin 720 kadın, evli oldukları erkekler, sevgilileri, babaları,
abileri, ya da yakınındaki erkeler tarafından öldürülmüştür. Kadın
Cinayetlerini Durduracağız Platformu raporunun verilerine göre, 2020 Ocak ve Şubat aylarında
49, 2018 yılında 440, 2019 yılında 474 kadın erkekler tarafından öldürülmüştür. Covid 19 salgının başladığı Mart ayı içerisinde ise 29 kadın cinayeti işlenmiştir.
Kadını
erkek şiddetinin farklı biçimlerinin hedefi haline getiren en önemli neden
kadınların ekonomik olarak güçlendirilmemeleri ve erkeklere olan ekonomik
bağımlılıklarıdır.Kadın işsizliği her geçen gün
artmaktadır. Mart
2019’da kadın işsizliği %12,9 dan %16,2 ye, genç kadın işsizliği %22,7 den
%28,4 e yükselmiştir. Kadınların şiddetten kurtulması, kadının çalışma hayatına
katılmasının önünü açacak gerçekçi politikaların gündeme getirilmesi ile ancak mümkün
olabilir. Dünya
Ekonomik Forumu verilerine göre kadınların ekonomiye katılımında Türkiye 153
ülkeden 136. sırada, Cinsiyet
Eşitliği Raporu’nda ise153 ülkeden 130. sırada bulunmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2019 yılında paylaştığı
"İstatistiklerle Kadın" verilerinde erkeklerin istihdam oranını yüzde
65.6, kadınların istihdam oranını ise yüzde 28.9 olarak gösterilmektedir.
2014
yılında yürürlüğe girmiş ve Türkiye'nin de imzası bulunan Avrupa Konseyi Sözleşmesi olan İstanbul Sözleşmesi dört ilkeye dayanmaktadır. Bu sözleşme, şiddetin
önlenmesi, şiddet mağdurlarının korunması, suçluların cezalandırılması ve
kadına karşı şiddet ile mücadelenin bütüncül politikalarla desteklenmesiniöngörmesine rağmen toplum yapısına tehdit oluşturduğu gerekçesiylebazı kesimlerin eleştirlerine maruz kalmış ve gerçek manada uygulanmamıştır.
Cinsiyet ayrımı yani kadın erkek eşitsizliği kadına
şiddetin en büyük kaynağıdır. Bireyiniçinde yaşadığı çevre, genel tutum ve
inanışları, örnek aldığı rol modellerin tutum ve davranışları toplumsal
öğretiler ve kabuller özellikle kadına yönelik şiddeti destekler niteliktedir. Kadın
cinayetlerini, daha doğrusu her türlüşiddeti önlemenin yolu hukuki düzenlemelerle kadına
şiddet ve kadın cinayetlerine gereken
cezaları hafifletici sebepleri işletmeden, affı olmadan verilmesini sağlamak
olmalıdır. Yetkililer artık, kadına şiddet ve kadın cinayetlerini normalize ederek suçluları salıvermek yerine
ciddi ve caydırıcı önlemler
alarak bu katliamı durdurmalıdır.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
BAŞKANLIĞINA
Ülkemizde
kadınlar erkeklerin çeşitli
bahaneleriyle hergün katledilmektedir.
Bu katliamlar karşısında parlamentonun sessiz kalması düşünülemez.
Bu bağlamda, toplumun vicdanını yaralayan kadına yönelik
şiddet ve kadın cinayetleri ile mücadelede daha etkin yöntemlerin kullanılabilmesi, kadın cinayetlerin nedenlerinin
araştırılması ve önlenmesi
adına alınacak olan tedbirlerin belirlenmesi, ve buna yönelik caydırıcı yasal düzenlemelerin uluslararası
normlar çerçevesinde yapılması amacıyla TBMM İçtüzügünün104 ve 105 inci maddeleri
uyarınca Meclis Araştırması açılmasını
arz ve teklif ederiz.
Kahramanmaraş
Milletvekili
YORUMLAR