Yapılan bir araştırmaya göre Türkiye'de kayıt dışılarla
birlikte sadece 8 milyon kadın çalışıyor. 20 milyon kadın ise ya evde olmayı
tercih ediyor ya da olmak zorunda kalıyor. Peki, kadınların iş hayatına dahil edilmesi için neler yapılmalı?
Kurumsal ve Bireysel Gelişim Danışmanı Müge Çevik’e göre; kültürel faktörler
çalışmanın ve istihdamın önüne geçiyor, girişimcilik için ise çok daha fazlası
gerekiyor.
Çalışma yaşamı, bir yandan kadının üretkenliğini,
toplumsal saygınlığını, özgüvenini artırmanın ötesinde ekonomik özgürlüğünü de
sağlıyor. Öte yandan aile ve geleneksel değerlere dayalı tutum, kadın için
çeşitli sorunları da beraberinde getiriyor. Peki, kadınların iş gücünde daha
fazla yer almasını sağlamak için neler yapılmalı? Kurumsal ve Bireysel Gelişim Danışmanı Müge
Çevik’e göre; kültürel faktörlerin ortadan kaldırılması ve girişimcilik
teşvikleri için ciddi çalışmalar yapılmalı.
“FARKLI DİNAMİKLERDE KADINLARLA ÇALIŞIYORUZ”
Bugüne kadar toplamda 200’den fazla kadın ile birebir
çalıştığını söyleyen Kurumsal ve Bireysel Gelişim Danışmanı Müge Çevik, bu
kadınların yüzde 90’ının çalışan olduğunu söyledi. Genelde kadın danışan sayısı
çok daha fazla olduğunun altını çizen Çevik, desteğe ihtiyaç duyan ve desteğe
açık olanların daha çok kadın olduğunu belirtti. Genelde 25-45 yaş aralığındaki
kadınlara danışmanlık yaptığını belirten Çevik, “Aslına bakarsanız
danışanlarım, ya kariyerinin başında ne istediğini bulmaya çalışanlar, ya da
bir sonraki adıma geçmekte tıkanıklık yaşayanlar. İkinci kariyerlerini
planlayanlar ve kendi işini yapan kadınlar. Bunların dinamikleri farklı olsa da
temelde hepsi ile roller ve kişisel liderlik üzerine çalışıyoruz. Kadın, pek
çok kimlik ve rolü arasında bazen sıkışıyor. Annelik özellikle zorlayıcı oluyor.
Anne kimliğinde dursa iş hayatında geride kalıyor, işe asılsa anne kimliğinde
eksik kaldığını hissediyor. Hep eksiklik, yetişememe, aşırı sorumluluk ve
kendine güven konuları etrafında dönüyor” dedi.
Kadının erkekten farkının kadın ne için yaşadığını,
yaşamın onu neye hazırladığını daha fazla sorgulamasından kaynaklandığı aktaran
Çevik, “Erkek zaten büyürken çalışacağını, para kazanmakla mükellef olduğunu
biliyor. Bunun için kafası çok daha net. Toplumsal gelenekte kadının babası ve
sonra kocası tarafından bakılan olması, çocuklar ve ev ile ilgili konularda
erkekten her zaman daha fazla görevinin olduğuna inanılması veya içgüdüsel
olarak daha evcimen olması ise kadının kafasını karıştırabiliyor. Bireysel
zorlanmalar ile inançsızlık ve engeller birleşince kadın dışarıdan bir destek
almaya ihtiyaç duyuyor. Bu destek bazen profesyonel bir beceri kazanmak için
bazen de iş hayatında uygun duygusal & sosyal yönetimi yapabilmek için
oluyor.
MÜGE ÇEVİK KİMDİR?
2012 yılında Şapka Koçluk Eğitim Danışmanlık’ı kuran Müge
Çevik, iş hayatındaki deneyimini kurumsal eğitimlere taşırken aynı zamanda
Mutluluk Kulübü Koçluk Grubu deneyiminin ilk seanslarına başlamıştır. Bugüne
kadar verdiği 4000 saatten fazla bireysel koçluk deneyimi ile Profesyonel Akredite
Koç̧ / PCC unvanı hakkını kazanmıştır. Halen 500 saatten fazla keynote, 5000
saate yakın bireysel ve kurumsal gelişim danışmanlığı tecrübesiyle kurumlara ve
bireylere gelişim yolculuklarında danışmanlık yapmaktadır. Çevik, 2015 yılında Mutluluk Kulübü, 2016
yılında ise İlişkisi Var kitabını piyasaya sürdü. Son olarak 2015 yılında en
çok satan kişisel gelişim kitabı Mutluluk Kulübü kitabından sonra 2018 yılı
ekim ayı itibariyle bu kitabın devamı niteliğinde olan Mutluluk Kulübü Gelişim
kitabını çıkardı.
YORUMLAR