Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesi Kılılı Mahallesinde 400
dönüm üzerine kurduğu Türkiye’nin en modern çiftliğiyle keçi yetiştiriciliğinde
de Kahramanmaraş’ı marka yapmak isteyen Mado’nun Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet
Kanbur hedefinin Kahramanmaraş’ın isminin dondurması ve salebinin yanı sıra
keçiyle de anılması olduğunu belirtti. Türkiye’de keçi yetiştiriciliğinde
‘Hastalıktan Ari’ sertifikası alan tek çiftlik olan Mado Beyaz’ı keçi
çiftliğinde Avrupa standartlarını yakalamak için fedakârlık yaptığını belirten
Kanbur, “Tarım Bakanlığından verilen bu sertifikaya kolay ulaşmadık.
Hastalıktan ari sertifikasını almak için en az 3 bin 4 bin keçimizi bıçak
altına alarak çiftlimizden uzaklaştırdık. Şuan ise çiftliğimizdeki
hayvanlarımızın sütlerini kaynatmadan içebilirsiniz.” Dedi.
Keçi yetiştiriciliğinin Kahramanmaraş’ın politikası
olması gerektiğini de dile getiren Kanbur, “birçok ülkede Keçi sütü “altın süt”
diye satılır. Hatta bazı ülkelerde eczanelerde bulunur. Birkaç yıl önce bölge
halkına keçi verip sütünü 10 yıl alma garantisi vermiştim, çok iyi bir proje
olmasına rağmen olmadı. Biz keçi yetiştiriciliğinde de marka olmalıyız.
Kahramanmaraş’ı ziyarete gelen önce bir keçi sütünü, yoğurdunu, peynirini,
etini, keçi etinden yapılan malzemeleri alsın. Keçi eti kolestrolü en düşük
etlerden bir tanesidir. Bugün bütün bilim adamlarının açıklamaları ve bilimsel
kaynaklara bakıldığı zaman keçi sütünün diğer sütlerden besleyici özelliğini
tespit ediyor. O yüzden de biz keçi çiftliğini hazır hale getirdik.” Dedi
Geleneklerine bağlı yaşam sitilinden taviz vermeden
Kahramanmaraş dondurmasını dünyaya açarak 26 ülkede Kahramanmaraş’ın hizmet
bayrağını dalgalandıran Kanbur dondurmaya lezzet katan orkideyi de çiftliklerinde
üretmeyi başardı. Yüzbinlerce TL harcayarak ilkini Kahramanmaraş’ta ikincisini
ise İzmir Menemen’de çalıştaylar düzenlediği orkideyi Kahramanmaraş’ta kendi
çiftliğinde üretmeyi başaran Kanbur; “Günlerce yetkililer bir taraftan,
çevreciler bir taraftan endemik bitkilerin yok olduğunu söylüyor. Bizim bu
sıkıntıları aşabilmemiz için kendi ihtiyacımız olan salebimizi kendimiz
yetiştirmeye başladık. Doğaya olan saygımızı, topluma olan saygımızı burada
ifade etmeye çalıştık. Biz burada da yine örnek olmaya çalışıyoruz. Diyoruz ki;
“Siz salep bitkisini üretin alıcı benim” diyoruz ve 10 yıl alım garantisi
veriyoruz. İnsanlarımız bu salepleri ürettiği zaman bende bunu dünyaya satmaya
çalışayım. Kahramanmaraş’ın burada öncülük yapması gerekir. Benim amacım sadece
dondurmayı marka yapmak değil, Kahramanmaraş’ı marka yapmaktır.” Dedi.
KENDİ SALEBİNİ
KENDİLER ÜRETECEK
Ürettiği dondurma ile Kahramanmaraş’ı dünyaya tanıtan
Mado’nun kurucusu Mehmet Kanbur Kahramanmaraş’ın ismini bu kez hem keçi
üretimiyle hem de endemik tür olan orkide yetiştirilmesiyle anılması için
verdiği çabanın sonuçlarını almaya başladı.
Mado’nun kurucusu 4. Kuşak dondurma ustası kardeşler
Mehmet Kanbur ve Erdal Kanbur Mado Beyazı Üretim çiftliğinin kapılarını
Kahramanmaraş’ta Bugün Gazetesine açtı. Vizyonuyla Mado’yu dünyanın en iyi
dondurması olarak markalaştıran Mehmet Kanbur Kahramanmaraş için boş durmuyor.
Kenti her alanda marka yapmak için uğraş veren dondurma ustası Mehmet Kanbur bu
kez hem keçi sütü ve ürünlerinde hem de salep üretimiyle Kahramanmaraş ismini
özdeşleştirmek istiyor.
Türkoğlu’nun Kılılı Mahallesine kurduğu içerisinde revir
odalarından laboratuvarlara, özel ahırlardan sağımhanelere, varan ve her şeyin
düşünüldüğü 400 dönümlük özel çiftliğinde denemeler yapan Kanbur embriyo
alanında uzun uğraşlar vererek Kahramanmaraş’a has bir keçi ırkı geliştirmişti.
“Mado Beyazı” adını verdiği yeni ırkla kendi firmasındaki keçi sütü ihtiyacını
karşılayan Kanbur; “Çiftliği yaparken model olsun amaçlı yaptık ve
Kahramanmaraşlıların bizi örnek almasını istedik. Keçi sütünün çoğalması için
bu çalışmaya imza attık. Keçi sütü çok önemli bir besin kaynağıdır. Buradaki
bölge halkına keçi dağıtarak sözleşme imzaladık. Sütlerini ise 10 yıl alma
garantisi verdik. Biz bunu yaparken her zaman insanlara bizim alım gücümüzün
yüksek olduğunu anlatmaya çalıştık. Dünyanın her köşesine artık MADO dondurma
satmaya başladı. O nedenle dondurmanın hammaddesi olan keçi sütüne ihtiyaç var.
Ayrıca keçi yetiştiriciliğiyle ilimizin isminin özdeşleşmesini de istedik.
Kahramanmaraş’ı ziyarete gelen önce bir keçi sütünü, yoğurdunu, peynirini,
etini, keçi etinden yapılan sucuk gibi malzemeleri alsın. Keçi eti kolesterolü
en düşük etlerden bir tanesidir, kanatlı hayvandaki kolesterolden bile
kolesterolü düşüktür. Bugün bütün bilim adamlarının açıklamaları ve bilimsel
kaynaklara bakıldığı zaman keçi sütünün diğer sütlerden besleyici özelliği de
ortadadır. O yüzden de biz keçi çiftliğini hazır hale getirdik.” Dedi.
MADO DONDURMASI
NEDEN KALİTELİ VE LEZZETLİ?
Mado Dondurmasının neden kaliteli ve lezzetli olduğunun
sırrını da Bugün Gazetesine anlatan Mado Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kanbur, Türkiye’de
Avrupa standartlarında ‘hastalıktan ari’ sertifikası olan tek keçi yetiştirme
çiftliğinin Mado’ya ait olduğunu da belirterek; “Avrupa standartlarında
‘hastalıktan ari’ sertifikası alana kadar çiftliğimizdeki 3-4 bin hayvanı ben
kestim. Çiftliğimizde üretilen sütün hastalıktan ari belgemi de Avrupa’dan aldım.
Benim sütün kaynatmadan içilebilir ve o yüzden bizim dondurmamamız diğer
dondurmalardan farklıdır ve birazda pahalı oluşunun sebebi budur. Tabi insanlar
beslenmeyi yeni yeni öğreniyor. Bizim insanlarımız besin üzerinde ki
bilgilendirmeleri okumazdı besini fiyatı ile değerlendirirdi. Hatta Anadolu’da
bir adet vardır; Gözü görmeyene sorulurdu ‘Oğlum malın iyisini nasıl anlarsın
diye oda fiyatından anlarım’ demiş. Demek ki kaliteli ürün pahalı olur.
Kahramanmaraş’ta sadece bizim çiftlikte değil diğer keçi yetiştiren
çiftliklerde de hastalıktan ari sertifikası olsun ki Türkiye’ye ve dünyaya sütü
ve keçi ürünlerini biz satalım. Bugün Japonya’da keçi sütünü ‘Altın Süt’ diye
satıyoruz. O zaman biz altın sütünün fiyatını hep birlikte bilmeliyiz.” Dedi.
DONDURMA’NIN YANI
SIRA KEÇİ ÜRÜNLERİYLE DE ANILACAK
Kanbur ayrıca Türkiye genelinde Mado’nun 400 şubesi
bulunduğunu, çiftliklerinde yetiştirdikleri hastalıktan ari sütlerini 400
şubede satarak keçi sütünde de Kahramanmaraş’ın reklamını yapmaya
çalıştıklarını söyledi. Modern ahırlarda özel sağım makineleri ile el değmeden
ve havayla temas etmeden ambalajlanarak keçi sütünü hem dondurma üretiminde
kullanan hem de Türkiye’deki şubelerine gönderen Karbur hedefini büyük tutarak
bir gün dondurma gibi keçi sütü ve ürünlerini de tüm dünyaya Kahramanmaraş
ismiyle pazarlayacağına inandığını belirtti.
DOĞAYA ZARAR
VERMEDEN SALEP İHTİYACIMIZI KARŞILIYORUZ
Türkiye’ye ve bölge insanına örnek olmak için kurduğu
çiftliğinde dondurmanın kıvamını oluşturan özel orkideleri de deneme üretiminin
ardından başarı yakalayan Kanbur; “Günlerce yetkililer bir taraftan, çevreciler
bir taraftan endemik bitkilerin yok olduğunu söylüyor. Bizim bu sıkıntıları
aşabilmemiz için kendi ihtiyacımız olan salebimizi kendimiz yetiştirmeye
başladık. Doğaya olan saygımızı, topluma olan saygımızı burada ifade etmeye
çalıştık. Biz burada da yine örnek olmaya çalışıyoruz. Bölge insanımıza diyoruz
ki; “Siz salep bitkisini üretin alıcı benim” ve 10 yıl alım garantisi
veriyoruz. İnsanlarımız bu salepleri ürettiği zaman bende bunu dünyaya satmaya
çalışayım. Kahramanmaraş’ın burada öncülük yapması gerekir. Benim amacım sadece
dondurmayı marka yapmak değil, Kahramanmaraş’ı marka yapmaktır.” Dedi.
DAĞLARDAKİ
ÇALIŞMALARDAN SONRA ÇALIŞTAYLAR YAPTIM
Bölgede hüküm süren Dulkadiroğlu Beyliği döneminde
Osmanlı’ya 5 gelin gittiğini de hatırlatan Mado Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet
Kanbur, verilen Dulkadirli gelinleri aracılığıyla saray mutfağının
Kahramanmaraş’a taşındığına dikkat çekerek ‘padişah içeceği’, ‘şifalı içecek’
olarak bilinen Salep’in anavatanının da Kahramanmaraş olduğunu belirtti. Bu
anlamda da kenti marka yapmak için uğraş verdiğini dile getiren Kanbur şöyle
konuştu, “Bu proje benim 20 yıllık bir projemdi. 20 yıldan bu yana dağlardan
indim çalışmalar ve çalıştaylar yaptım. Binlerce TL harcayarak önce
Kahramanmaraş’ta sonra da İzmir Menemen’de bilim adamlarını yan yana getirerek
orkide ile ilgili çalıştaylar yaptım. Bilim adamlarına bilgilerimi aktardım.
Burada ki gayem ise endemik bitkileri korumak ve salebi tarla ortamında
üreterek dünyaya ihraç etme şansımız artar diye düşündüm.
SALEBİ TÜM DÜNYA
BİLİYOR
Tüm dünya bu bitkiyi biliyor ancak pahalı olduğu için
üretemiyor. Biz bunu sera ve tarla ortamında yaparsak ben inanıyorum ki önümüz
her zaman açıktır. Buradan tüm Kahramanmaraşlılara sesleniyorum sizler ürünü
üretirseniz ben size alım garantisini veriyorum. Yapan değil satan ustadır.
Kahve dünyanın her yerine satılıyorsa, salep neden satılmasın. Salebin adı
şifalı içecektir. Keyif başka şifa başkadır. Şimdi salebi çiftliğimizin bir
bölümünde üretmeyi başardık ve 30 dönüme yakın yerimiz var. Ben istiyorum ki bu
bir devlet ve şehir politikası olsun. Herkesin bir kaldırma gücü vardır ve
benim gücümde buraya kadar. Örnek alınsın taklit yapılmasın.”
MADO ŞEHRİ DE
MARKA YAPTI
Yaptığı çalışmalar ve üstün gayretle MADO’nun sadece kendini marka yapmadığını,
halkıyla, kültürüyle, ürünüyle Kahramanmaraş’ı da marka yapmaya gayret ettiğini
belirten Kanbur, “keçi yetiştiriciliğinde, orkide (salep) yetiştiriciliğinde
Kahramanmaraş’ın en önde olması gerekir ki bunu dünyaya dondurmada olduğu gibi
Kahramanmaraş ismiyle satalım. O yüzden
kentimizde hem hayvancılığın okulu, hem saleple alakalı üniversite desteği hem
de marka geliştirmenin bilimsel yönlerinin anlatılması gerekir. Mutlakta
dondurma akademisinin açılması gerekir ve en kısa zamanda da bu çalışmayı
hayata geçirmeyi planlıyorum.
BURADA YETİŞEN
NİTELİKLİ PERSONELİMİZİ DÜNYAYA GÖNDERELİM
MADO Kahramanmaraş’ın Türkiye’nin yanı sıra artık 26-27
ülkede mevcut. Artık Pazar oluştu. Burada yetiştirdiğimiz insanlar 2-3 dil
öğrenip öğrendiği dil ile birlikte dışarıda ürün satması gerekir. İnsanları
yetiştiriyoruz ama bu insanlar sadece dondurma satabiliyor, oysa ki o insanda
dil olsa daha profesyonel çalışabilecek insanlar olur. O nedenle akademiye
ihtiyacımız var. Biz burada bize düşen sosyal sorumluluk projesini
Kahramanmaraş için Türkiye için yapılması gereken tüm mücadeleyi veriyorum ama
bizimde bunu bir kaldırma gücümüz var. Bu mesele artık memleketimizin
meselesidir. Memleketimizi hep birlikte ayağa kaldırmamız gerekir. Hepimiz
Maraşlıyız, hepimiz dondurmacıyız. Onun için biz bugün varız yarın yokuz. Tüm
bunlar bu markaya bu ülkeye sahip çıkmanın yollarıdır. Ben sadece temel
atıyorum bundan sonra bu taşları bu kalelere koyarak kaleyi yüceltecek
olanlarda vatandaşlarımızdır. Ben gücüm yettiği kadar taş koymaya devam
edeceğim.” Dedi.
YORUMLAR