Türk Eğitim Sen Kahramanmaraş 1 No’lu Şube Başkanı Kamu-Sen İl Temsilcisi Ziya
Yenipınar yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Biz "kral çıplak!" diye haykırdıkça
kulaklarını tıkayan, bakışlarını kaçıranlar şimdi lgs sonuçlarının ilanıyla
malumu izaha kalkıyorlar. Arife tarif gerekmez. Kahramanmaraş'ın karaya oturan
eğitim algısını işin ehli olmayan liyakatten ve adaletten uzak idarecilerle
yürütmeye çalışan eğitim bürokrasisi bir an önce sesimize kulak vermeli ve şimdiye
kadar yaptığımız uyarılara istinaden LGS Türkiye geneli başarı sıralamasında
Kahramanmaraş'ımızın neden 64. sırada olduğunun hesabını eğitim camiasıyla ve
kamuoyuyla paylaşmalılardır.
Türk Eğitim Sen 1 Nolu Şube olarak bakanlığımızın bizden
talep ettiği yerel ölçekli sorunları çözüme kavuşturacak reçeteyi ilgili
makamlara ulaştırmamıza rağmen Kahramanmaraş eğitim hiyerarşisinin uygulamaktan
imtina etmesinin sonuçlarını LGS başarı sıralaması ile görmekteyiz.
İlimizin son yıllarda öğretmen istihdamı yönünde ilk
atamaya kapalı tutulması, temel branşlarda il genelinde ve bilhassa kırsalda
ücretli öğretmen teminiyle eğitim öğretimin yürütülmeye çalışılması
Kahramanmaraş bürokrasisinin eğitimden ne ölçüde habersiz olduğunu
göstermektedir.
Coğrafya bir kaderdir bunu kabul ediyoruz ama coğrafyanın
biçtiği kaderi siyasetle sulandırmak geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın
hayatıyla oynamaktır. Okul öncesi dönemden itibaren Suriyeli öğrenci sayısının
fazlalığı ve bu konuda alınan plansız kararlar ilkokuldan itibaren ortaokulda
da sınıf mevcutlarını arttırmış, mevcut fiziki imkanları yetersiz kılmış ve
sınıfta öğretmenin ve öğrencinin başarısını düşürmüştür. 25 kişilik sınıflarda
Suriyeli öğrencilerle birlikte 50 ye yakın öğrenciyle ders işlendiğini düşündüğünürseniz
durumum vehametini biraz olsun anlarsınız.
Bizler Türk Eğitim Sen olarak mülakatın torpilin
hukuksuzluğun ve yandaşlığın her türlüsüne karşıyız. İşin ehli olmayan, dümeni
tutamayan, havayı koklayamayan, haritayı okuyamayıp pusulası olmayan kapatanlara
bu gemiyi yüzdüreceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Sendikal ayrım gözeterek
yapılan idareci atamalarının sonuçlarını 5 yıldır görüyoruz. Mülakatla iş
başına gelen ve öğretmenine rahat, huzurlu bir çalışma ortamı sağlayamayan,
öğretmenlerin dolaplarında hafiye gibi gizli saklı kaynak kitap arayan,
güvenlik kameraları karşısında, Whatsapp gruplarıyla mobbing yoluyla okul ve
kurum idare etmeye çalışan idarecilerin eğitime vurduğu darbeyi Türkiye geneli
başarı sıralamasında açık bir şekilde görüyoruz. Önceki yıllarda başarı
sıralamasında ilk 25 i zorlayan ilimiz bugün son 25 e düşme mücadelesinde
kümede kalmaya çalışan bir futbol takımı gibi ayakta durmaya çalışmaktadır.
Yönetim hiyerarşisinde en baştan başlayarak okul
idarecilerine kadar mevcut şartlar, çevre durumu ve devletimizin imkanları
gözetilerek ilimizde işin ehli olan insanların görüşlerine bizzat başvurularak,
sendikal ayrım gözetilmeden bir acil eylem planı hazırlanmalı, uygulamaya
konmalıdır.
Aynı hat üzerinde bulunduğumuz Adana, Hatay, Osmaniye
Gaziantep Adıyaman gibi şehirlerimizle aynı potada bulunmamız tesadüf ya
da iklimsel bir sonuç değil, bölgenin son yıllarda değişen
sosyolojik yapısından kaynaklanan bir sebeptir. Umarız ki yetkililer en kısa
sürede bu soruna bir çözüm bulurlar.
Diğer illerden aldığımız haberler gösteriyor ki birçok ilimizde bilhassa başarılı öğrencilerin sınava teşvik edilerek akademik başarı ortalaması düşük öğrencilerin sınava girmemeleri yönünde yönlendirmeye tabi tutulduğunu biliyoruz. Eğer bu tutum adil bir yaklaşımsa hakka ve hukuka aykırılık teşkil etmiyorsa neden bizim ilimizde benzeri bir uygulama yapılmıyor? Diğer taraftan baktığımızda bu uygulamayı yanlış kabul ediyorsak ki bize göre yanlıştır, neden bu sıralamanın objektif olmadığını eğitim camiası ile paylaşmıyorsunuz? Paylaşmak şöyle dursun savunma yazıları bir o kadar daha ilginç. Neymiş efendim yüzde 20’lik dilimde 15. sıradaymışız. Peki geri kalan yüzde 80’lik dilimi ne yaptınız? Eğitim sizce bütünlük arz etmiyor mu? Orada da mı sınıf ayrımı yapıyorsunuz?
Biz Türk Eğitim Sen 1 Nolu Şube olarak yalnızca elimizi değil başımızı da taşın altına koymaya hazırız. Yeter ki ilgili makam sahipleri daha düne kadar malum gazeteleri okullarında bulunduran idarecileri kollayıp görmezden gelmesinler, yeter ki işin ehli olan, milliyetçi, mazisi temiz, alnı açık insanları devletimizin ve çocuklarımızın menfaati için vazifeye atamaktan çekinmesinler."
YORUMLAR