Ülkemizde, 2000 yılında kurulan Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), sigorta acenteleri aracılığıyla vatandaşları, Zorunlu Deprem Sigortası edindirme, uygulama ve yönetimi faaliyetlerini yürütüyor. Sigorta acentelerinde DASK yaptıran vatandaşlar ise elektrik ve su aboneliği alabilmek için genellikle sahip oldukları yapıların, belirli bölümlerini sigorta yaptırıyor.
Dolayısıyla da her hangi bir doğal afette; yapılarının sadece güvence altına aldıkları kısmının yardımı alıyorlar. Zorunlu deprem sigortasının, kendi geleceğimizi garanti altına almamızın yanı sıra, olası bir depremde güvencemiz olduğuna dikkat çeken Korkmaz Sigorta Şube Müdürü Koray Korkmaz, “Bu nedenle Zorunlu Deprem Sigortası yaptırmak, birey olarak hepimizin sosyal sorumluluğu olması gerekmektedir. Bir DASK poliçesi yapılırken açık adres tapu bilgisi, İnşa yılı, yapı tarzı, toplam kat sayısı, hasar durumu, brüt yüz ölçümü ve kullanma şekli tam ve eksiksiz verilip bu bilgiler doğrultusunda poliçe tanzim edilmelidir. Kahramanmaraş ilinde bir DASK poliçesi yaptırmak istendiğinde; binanın bilgisi doğrultusunda 2007 öncesi ve sonrası olarak sabit fiyat olması gerekirken, vatandaşlar tarafından daha ucuz fiyat verildiği söylenmektedir.” Vatandaşların, abonelik almak için 100 ile 150 metrekarelik evlerinin 20 metrekaresine DASK yaptırmak istediğini ve yaptıranların da olduğunu belirten Korkmaz, 20 metrekare ev olmayacağına işaret ederek şöyle konuştu: “Hatırlatmak isterim ki bu poliçe tapu ve belediye emlak kayıtlarındaki metrekare üzerinden yapılmalı ki olası bir deprem hasarında güvence altına alınsın. Sonuç olarak belirtmek istediğim konu; zorunlu deprem sigortası tümüyle beyan esasına dayalı olsa da yanlış beyandan doğabilecek maddi kayıplar sigortalıların sorumluluğundadır. Ve de bu poliçelerin zorunlu olduğu kurumlarda bu hususta özen göstermelidirler ki altından kalkınması zor sonuçlar doğmasın.” (KENAN ONARAN)
YORUMLAR