Gök, günümüzde, kadınlarda
en sık rastlanan kanser türü olup, bu sıklık giderek artmaktadır her 100
kadından en az 10-12’si, yani her 8 kadından biri, yaşamları boyunca meme
kanserine yakalanma riski ile karşı karşıyadırlar. Türkiye’de her yıl 30.000
kadın meme kanserine yakalanmaktadır.
Meme kanseri tanısı koyulmuş, hiç tedavi görmemiş bir
hastanın ortalama yaşam süresi 3 yıldır. Meme kanserine erken evrede teşhis
koyulmuş ve tedavisi yapılabilmiş ise, 10 yıl yaşama şansı %90’dır. Bu da bize,
erken teşhis koymanın ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
Meme kanserinde
risk faktörleri
Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Yunus Gök, Aile öyküsü,
anne ve ya kız kardeşte meme kanseri olan bireylerde risk normal insanlara göre
artmıştır. Yaş, 35 yaş altında meme kanseri görülmesi nadirdir. Yaş arttıkça
sıklık da artar, 50-60 yaş arası en sık görülür. Hormonal faktörler, erken adet
yaşı, hiç doğum yapmama, menapozun geç olması gibi durumlar da da artmış bir
risk söz konusudur.
Meme kanseri,
belirti ve bulguları
Memede kitle, en sık bu görülür. % 70 hastada, ilk
bulgudur. 1 cm’den büyük, sert, hareketsiz, düzensizdir. Meme başından kanlı
akıntı, tek taraflı, kendiliğinden gelen akıntı araştıırlmalıdır. Meme başını
sıkmakla gelen akıntının özel bir anlamı yoktur, meme başında içeri çekilme,
meme derisinde ödem (portakal kabuğu görünümü), ileri dönem meme kanseri
bulgulardır. Meme ağrısı, tek başına meme kanseri bulgusu değildir, eşlik eden
başka bulgular varsa anlamlıdır.
Bazan da, memede geçmeyen egzema, iltihap şeklinde
görülebilir. Burada vurgulanması gereken konu, meme başındaki geçmeyen egzema
görünümlü yaraların (Paget hastalığı); veya tedaviye rağmen geçmeyen iltihaplı
durumların (İnflamatuar kanser) bir çeşit meme kanseri olabileceği
konusunda, hem hekimlerimizin, hem de
hastalarımızın çok dikkatli olmaları, bu yaraları ihmal etmemeleri gereğidir.
Meme Kanseri
tanısı
Öncelikle hastanın kendi kendine muayenesi çok önemlidir,
memesinde bir kitle farkettiği zaman bir G. Cerrahi uzmanına başvurmalıdır.
Doktor muayenesi sonrası, gerekli filmler (mammografi, meme US) yapılır,
İhtiyaç duyulursa biyopsi ile kesin teşhis koyulur. Burada en önemli nokta,
erken teşhis koyabilmektir.
Meme Kanseri,
erken teşhis
Kendi kendine meme muayenesi, çok önemlidir, Her ay, âdet kanaması bittikten sonraki 2-3 gün
içinde yapılmalıdır. Ele gelen kitle var mı? Meme başı akıntı var mı? Meme
başı, içeri çökme var mı? Meme derisinde renk değişikliği, portakal gibi
görünüm var mı? Koltuk altı şişlik var mı? Vs Doktor tarafından meme muayenesi:
Başka bir meme hastalığı yoksa, 20-40 yaş arası 3 yılda bir; 40 yaş sonrası
yılda bir doktor tarafından meme muayenesi yapılmalıdır. Mammografi: 40 yaş
sonrası, 1-2 yılda bir defa yapılmalıdır.
Meme kanserinde
tedavi
Cerrahi tedavi, tümörlü dokunun ameliyatla alınmasıdır.
Hangi genişlikte ameliyat yapılacağına, erken teşhis çok önemli etki eder.
İhtiyaç olursa, Işın tedavisi (Radyoterapi), Kemoterapi vs eklenebilir.
Son söz olarak, tüm kanser türleri için olduğu gibi, meme
kanserinde de “erken teşhis” hayat kurtarıcı olabilmektedir. Bazı hastalarımız,
utanma duygusu ile doktora gelmekten çekinmekte veya muayene olmamak için israr
etmektedirler. Hiçbir teşhis yöntemi, kendi kendine meme muayenesi ve doktor
muayenesinin yerini tutamaz. Kendi sağlığımızın en iyi takipçisi biziz, ve
sağlığımızla ilgili bir durumda doktora görünmeyi ihmal etmemeliyiz.
YORUMLAR