Valilik ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca
(AFAD) kenteki AFAD Kampüsü'nde dün başlanan toplantının ikinci gününde, il
sınırlarında oluşabilecek deprem, sel, heyelan, yangın gibi afetlerde yapılması
ve alınması gerekenler görüşüldü.
İlde afet esnasında uygulanacak planın güncellendiği
programda, uzmanlarca arama-kurtarma, barınma, hasar tespiti, enkaz
çalışmaları, depo yönetimi ve dağıtımı, teknik destek ile ikmal, ulaşım ile
altyapı çalışmaları konularında sunum yapıldı.
Vali Ömer Faruk Coşkun, programda yaptığı konuşmada,
zamanı ve yerinin kesin olarak belirlenemediği deprem tehlikesine karşı
vatandaşların ve kurumların hazır olması gerektiğine dikkati çekti.
Kentte depremin yanı sıra sel, heyelan, çığ ve yangın
gibi afet risklerinin de bulunduğunu ifade eden Coşkun, "Afet açısından bu
derecede tehlikeli bir bölgedeki Kahramanmaraş'ta alnıması gerekenlerin başında
doğru ve etkili planlama gerekmektedir. Bu noktada AFAD Başkanlığımızca 2013'te
hayata geçirilen Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) afetlerin etkileriyle
mücadelede önemli adım olmuştur." dedi.
Coşkun, yıllarca ülkenin çeşitli bölgelerinde büyük ve
küçük ölçekteki afetlerde TAMP'ın etkili şekilde uygulandığını vurgulayarak,
TAMP'ın uygulamaların ardından elde edilen ders ve sonuçlara göre düzenlenip
güncellendiğini aktardı.
TAMP'ın afetlere karşı önemli bir çalışma olduğuna
dikkati çeken Coşkun, "Risk bakımından tehlikeli konumdaki ilimizde
afetlere müdahalede başarının elde edilmesi TAMP-Kahramanmaraş Planı'nın etkin
şekilde sahada uygulanmasıyla olacaktır." dedi.
"BİRÇOK
AFETLE KARŞI KARŞIYA KALIYORUZ"
AFAD Başkan Yardımcısı İsmail Palakoğlu ise Türkiye'nin
hem jeolojik yapısı hem de jeopolitik konumundan dolayı ciddi tehlike ve
tehditlerle karşı karşıya kaldığını dile getirdi.
Türkiye'nin afet riski taşıyan bir ülke olduğuna işaret
eden Palakoğlu, şöyle konuştu:
"Türkiye'de başta deprem olmak üzere birçok afetle
karşı karşıya kalıyoruz. AFAD'ın kurulmasıyla Türkiye'de dünyanın benimsemiş
olduğu kriz yönetiminde risk yönetimine geçiş oldu. Öncelikle tehlike olmadan
önce tehlike riskini belirliyoruz. Risk haritaları, mevzuatla ilgili çalışma ve
düzenlemeler, farkındalık eğitimleri yapıyoruz ve bu şekilde afetlere hazırlık yapıyoruz.
Belki afetleri ve fay hatlarını ortadan kaldıramayız ama afete göre
hazırlıklarımızı yaptığımızda olabildiği kadarıyla az kayıpla etkilenmiş ve
atlatmış oluruz."
YORUMLAR