Hastaların
bilgisayarlı tomografi ve sanal anjiyo ile değerlendirilmelerinde günde üç
fincan kahve içen bireylerin damar içindeki plak oluşumunun %63 oranında
azaldığı saptanmıştır. Kafeinin bilinen yüksek antioksidan özelliğinin bu
konuda etkili olabileceği öne sürülmektedir. Ancak araştırmacılar, kafeinin
damarlar üzerine koruyucu etkisinin sadece hiç sigara içmemiş bireylerde
saptamışlardır. Sigaranın, kafeinin kalsiyum metabolizması üzerine etkilerini
ortadan kaldırdığını düşünmektedirler.
LIV Hospital Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof.Dr.Ahmet Özkara’’ Biz hekimler günlük hayatımızda çok da az olmayan bir şekilde çarpıntı şikayeti ile başvuran hastaların büyük bir kısmında kafein alımının etkili olduğunu saptamaktayız. Kafein dozunun belli oranın üzerine çıktığı durumlarda vücudumuzda adrenalin hormonu salınımı artmakta ve buna bağlı olarak da kalp ritmimiz hızlanmakta, tansiyonumuz yükselmektedir. Bunun neticesinde çarpıntı huzursuzluk hissi, tansiyon yükselmesine bağlı baş ağrıları görülebilir. Bu nedenle kalp hastalığı olduğu bilinen hastalara kafein alımını günde bir maksimum iki fincan olacak şekilde kısıtlamaktayız’’ derken araştırma ile ilgili olarak ise ’’Bilinen kalp hastalığı olanlar, kalp ritim bozukluğu bulunanalar, tansiyon ilacı kullanan kişiler kafein kullanımında dikkatli olmak kaydıyla kafeinin antioksidan ve damar koruyucu etkilerinden faydalanabilirler. Ancak doktorlarına bu konuda danışmayı ihmal etmemeleri gerekmektedir. Sağlıklı bireylerin kafein tüketmekle damarlarını koruyabileceklerini düşünmekle birlikte bu konuda yapılacak yeni araştırmalar konunun daha net olarak ortaya çıkmasını sağlayacaktır’’ dedi.
YORUMLAR