Kalp krizi, felç veya hipertansiyona yol açabiliyor…
Reklam

Kalp krizi, felç veya hipertansiyona yol açabiliyor…

Basit horlama ile uyku apnesi arasında ciddi farklar bulunuyor. Her horlayan kişide uyku apnesi yok fakat her uyku apnesi olan kişi mutlaka horluyor.

17 Mart 2017 - 15:56

Horlamanın daha çok aile bireylerinde gerginlik ve huzursuzluklara neden olabilecek sosyal bir sorun şeklinde değerlendirildiğini söyleyen Acıbadem Adana Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Feyha Kahya Aydoğan, “Oysa obstrüktif (tıkayıcı) uyku apne sendromu, kalp krizi, felç, hipertansiyon gibi çeşitli sağlık sorunlarına yol açarak ölümcül olabiliyor” diyor.

 

Toplumda çok sık görülen uyku bozukluklarının bir ucunda sosyal bir olay olan basit horlama, diğer ucunda ise büyük sağlık sorunlarına yol açan ‘Tıkayıcı uyku apne sendromu’ yer alıyor. Horlama tedavisinin isteğe bağlı olduğunu; ancak tıkayıcı apne tedavisinin mutlaka yapılması gerektiğini belirten Dr. Feyha Kahya Aydoğan, “Tıkayıcı uyku apne sendromu; kalp krizi, felç, kalpte ritim bozukluğu ve hipertansiyon gibi rahatsızlıkların görülme riskini artırıyor. Bu nedenle tıbben mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor. Aksi takdirde kontrol altına alınmadığında ölümle sonuçlanabiliyor” şeklinde konuşuyor.

Sürekli horlayanların yüzde 30-40’ında apne var

Uykuda nefes alırken gürültülü ve rahatsız edici sese horlama deniyor. Erkeklerde ve fazla kilolularda daha sık rastlanılan horlama, bazı kişilerde sürekli, bazı kişilerde ise ara sıra görülüyor. Aşırı yorgunluk, fazla alkol veya uyku ilacı sonrası görülen horlama veya sadece sırt üstü yatıldığında ortaya çıkan pozisyona bağlı horlamalar nadiren görüldüğü için ciddi tehlikeler arz etmiyor. Dr. Feyha Kahya Aydoğan, sürekli horlayanların tıkayıcı apne riski altında bulunduğuna dikkat çekerek, “Yukarıda sayılan faktörlere bağlı olmaksızın devamlı horlayan kişilerde yaklaşık yüzde 30-40’ında obstrüktif apne görülebiliyor” diyor.

1 saatte 5’in üzerindeyse tedavi şart!

Uyku apnesinin en temel özelliğinin, uyku sırasında ağız ve burundan sağlanan hava akımının en az 10 saniye (genellikle 20-30 sn.) süre ile durması olduğunu söyleyen Dr. Feyha Kahya Aydoğan, apne sayısının 1 saatte 5’in üzerinde olmasının hastalık olarak kabul edildiğini ve tedavi gerektirdiğini dile getiriyor.

Gün boyu uyukladıkları görülüyor

Tıkayıcı uyku apnesi yaşam kalitesinde bazı bozulmalara da neden olabiliyor. Uykusunu yeterince alamayan kişi sabah yataktan yorgun ve dinlenememiş bir halde kalkıyor. Bu da günlük hayatına yansıyarak dikkat gerektiren işleri yapmada ve devam ettirmede zorluk çekmesine yol açıyor. Bu rahatsızlığın en temel yakınması ise, kişilerin gün içinde yoğun uyuklama içinde olmaları. Gece yeterince uyuyamayan, sabah yataktan dinlenmiş olarak kalkmak yerine dayak yemiş gibi kalkan bu kişilerin gün içerisinde her fırsatta uyukladıklarını anlatan Dr. Feyha Kahya Aydoğan, bu gün boyu yoğun uyuklama halinin özellikle şoför, polis, bekçi, hava trafik kontrolörü gibi aşırı dikkat gerektiren mesleğe sahip kişilerde ciddi sorunlara neden olabileceğinin altını çiziyor. Yine bu tür kişilerde konsantrasyon bozukluğu, sabah baş ağrıları, unutkanlık, kişilik değişiklikleri ve cinsel isteksizlik sorunları görülebiliyor.

Kilo, kısa ve kalın boyun etkili

Çok geniş anlamda burun ucu ve ağız içinden, soluk borusuna kadar uzanan üst solunum yolunu daraltan her türlü sorunun tıkayıcı apneye neden olabileceğini söyleyen Dr. Feyha Kahya Aydoğan, sözlerini şöyle sürdürüyor: Erişkinlerde burun, yumuşak damak, küçük dil, bademcik ve dil kökü sorunları; çocuklarda ise geniz eti ve bademcik büyümesi en sık görülen nedenleri. Kilo fazlalığı olanlarda, kısa ve kalın boyunlularda daha sık görülüyor. Kimi zaman kullanılan ilaçlar ve yüzdeki anatomik bozukluklar horlama ve apne nedeni sayılsa da, bazen kesin sebep bilinemiyor.”


Tedavi edilebilir bir rahatsızlık

Kişiye apne tanısı, Polisomnografi (PSG) denen uyku testi ile konuyor. Basit horlamada tedavi kişiye ya da yatak arkadaşının çözüm isteyip istememesine bağlı. Toplumdaki genel kanının aksine horlama tedavi edilemez bir durum değil. Tedavide öncelikle hastanın kilo vermesi, yaşam koşullarını düzenlemesi, sigara ve alkolü bırakması ve spor yapması öneriliyor. Bunlara ek olarak burun veya yumuşak damak, küçük dil ile bademcik bölgesine yapılacak girişimler de tedavi seçenekleri arasında yer alıyor. Tıkayıcı apne sendromunda ise; hastalığın hafif ve orta derecedeki tipleri cerrahi yöntemler ile tedavi edilirken, ileri derecedekilere genellikle basınçlı hava maskesi öneriliyor.

 

***KUTU***

Horlamayı hafifletecek öneriler

·        İyi bir kas tonusu kazanmak için sportif bir yaşam biçimi seçilmeli,

·        Kilo fazlalığı varsa ideal kiloya gelinmeli,

·        Horlayan kişiler uyku ilaçları, sakinleştiricileri ve antihistaminik denen alerji ilaçlarını uykudan önce almamalı,

·        Uykudan 4 saat önce alkol almaktan kaçınmalı,

·        Uykudan 3 saat önce ağır yemekten kaçınmalı,

·        Aşırı yorgunluktan kaçınmalı,

·        Uykuda sırt üstü yatmak yerine yan yatış pozisyonu tercih edilmeli. 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x