Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Karabulut, uyku apnesi, diyabet, yüksek tansiyon ve uyku bozukluğu ile panik ve kaygı bozukluğu olanlarda kalp krizi riskinin daha yüksek olduğunu belirtirken “Uykusu düzensiz olanlarda, sık uyananlarda, sık kabus görenlerde uykuda kalp krizi riski fazladır. Uykunun düzensiz olması, uykunun kalitesini azaltarak nabız ve kan basıncında ani değişimlere yol açar. Bu durum uykuda kalp krizine yakalanma riskini artırabilir. Uyku bozukluğu yaşayanlar bu konuda profesyonel yardım ve gerekirse ilaç desteği ile uykuyu düzene sokmalıdır” diyor. Prof. Dr. Ahmet Karabulut 29 Eylül Dünya Kalp Günü kapsamında yaptığı açıklamada, uykuda kalp krizi riskini azaltmanın 8 yolunu anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
1. Göğüs ağrısı
ile yatağa girmeyin
Kalp krizleri çoğunlukla önceden bulgu veriyor. Göğüste
sıkıntı hissi, göğüs ağrısı kalp krizinin en sık gözlenen bulgularından. Bu
şikayetleri belirgin olan kişilerin bu halde yatağa gitmemesi ve muayene olması
gerekiyor. Çünkü hafif başlayan bulgular uyku sırasında belirginleşebiliyor.
2. Akşam 9’dan
sonra yemek yemeyin
Geç saatte yenilen yemekler, özellikle hamurlu tatlılar
kan şekerini ve kandaki stres hormonlarını artırıyor. Özellikle kontrolsüz
diyabet hastalarında risk belirgin olarak artış gösteriyor. Geç saatte
acıkıyorsanız bir kase yoğurt ya da ceviz, yer fıstığı gibi bitkisel omega3
içeren besleyici atıştırmalıklardan yiyebilirsiniz.
3. Sigara içip
yatağa girmeyin
Sigara kalp krizi riskini artıran temel etkenlerden biri.
Sigara tiryakileri uyku öncesi genelde sigara takviyesi yaparken, bu durum kan
akışkanlığı ve damar yapısında olumsuz etkilere yol açıyor. Özellikle geç
saatte yenilen ağır bir akşam yemeğine sigara ya da nargile türü tütün ürünleri
eklenerek yatağa girmek uykuda oluşacak kalp krizine davetiye anlamına geliyor.
4. Tansiyonunuzu
ölçün
Gece düşmeyen tansiyon uyku sırasında kalbe ek yük
bindiriyor. Özellikle tansiyon değerleri dengesiz olan kişilerin yatmadan önce
kan basınçlarını kontrol etmesi çok önemli.
5. Uyku saatini
kaçırmayın
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Karabulut “Kaliteli
uyku kalbin dostu olup, derin ve deliksiz uyku uyuyanlarda kalp krizi riski
azalır. Bunun için özellikle gece 23:00-01:00 arasında uyumak çok önemlidir. Bu
dönemde melatonin salınımı en üst düzeyde olup, kişinin daha kaliteli uyku
geçirmesini sağlayacaktır” diyor.
6. Uyku ortamınıza
düzen verin
Kaliteli bir uyku için yatılan yatağın kalitesi, ortamın
nemi, toz oranı önem taşıyor. Uyku ortamınızın havalandırılması, tozdan
arındırılması, ısıtma sistemi, nemin düzenlenmesi ve rahat edeceğiniz ortopedik
ve hijyenik bir yatak tercih etmeniz uyku kalitenizi artırmada önemli unsurlar.
7. Ateşle yatağa
girmeyin
Ateşli hastalıklar kalbin üzerindeki yükü artırıyor.
Sıklıkla gece saatlerinde artan ateşe çoğu zaman uyku ve ter atma ile çözüm
aranıyor. Özellikle kalp damar hastalığı için riski olanlar, yaşlılar ve kalp
yetersizliği hastalarında ateşli hastalıklar uykuda kalp krizi riskini
artırıyor.
8. Hastalıkları
önemseyin
Özellikle uyku apnesi, depresyon, kaygı bozuklukları gibi
rahatsızlıklar çoğu zaman dikkate alınmayıp tedaviden de kaçınılıyor. Oysa uyku
düzenini bozan, uykuda kalp krizi riskini artıran bu durumlar için mutlaka
sosyal ve profesyonel destek alınması gerekiyor. Yüksek tansiyon, diyabet,
kolesterol yüksekliği gibi hastalıkların tedavilerini aksatmamanız, düzenli
kontrollerinizi yaptırmanız şart.
Uykuda kalp krizi nasıl bulgu veriyor?
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Karabulut “En sık
izlenen bulgu göğüste sıkıntı hissi ve çarpıntı ile uyanmaktır. Bu duruma
genelde soğuk terleme eşlik eder. Bunun yanında boyun bölgesine yayılan göğüs
ağrısı, güçsüzlük hissi, baş dönmesi ek olarak izlenebilir. Bu şikayetlerle
uyanan kişilerin özellikle tuvalete giderken dikkatli olmaları önerilir. Zira,
tuvalet sırasında baş dönmesi ve baygınlık gelişebilir. Şiddetli kalp
krizlerinde ölümcül ritim bozuklukları tetiklenebilir. Belirtilen şikayetlerle
uyanan ve şikayetlerinin şiddeti artarak devam eden kişilerin ambulans
çağırması ya da en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları önerilir” diyor.
YORUMLAR