Yeni Yapılandırma Tasarısı'nın getirdiği fırsatları
gazetemize değerlendiren Karacan, “20 Nisan 2017 tarihi itibarıyla TBMM Plan ve
Bütçe Komisyonu'na 1/833 esas numaralı ‘Bazı Alacakların Yeniden
Yapılandırılmasına Dair Kanun Tasarısı’ sunuldu. Tasarıda 3 Ağustos 2016
tarihli ve 6736 sayılı Kanun kapsamına giren alacak türlerinin ve alacaklı
idareler esas alınarak bu idarelerin 31 Mart 2017 tarihine kadar olan
kesinleşmiş alacaklarının 6736 Sayılı Kanun'da düzenlenen şartlara uyumlu olarak
yapılandırılması yer alıyor” dedi.
Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına ilişkin
düzenlemenin, yasama sürecinin tamamlanmasıyla Haziran ayında başvuruların
alınabileceğini ifade eden Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Ahmet Karacan, şöyle
konuştu: “Tasarı ile ilgili Maliye Bakanı'nın 19 Nisan 2017 tarihli
açıklamasına göre, "Kesinleşmiş bazı kamu alacaklarının yeniden
yapılandırılmasına ilişkin Tasarı 2 Mayıs 2017 tarihinde Plan ve Bütçe
Komisyonu'nda görüşülmeye başlanacak. Tasarı düzenlemeleri 8-9 milyon mükellefi
ilgilendiriyor ve mükellefler yeni uygulamayla yaklaşık 73 milyar Türk Lirası
tutarında borçlarını yapılandırma hakkına sahip olacak. Yeni düzenleme ile
ilgili başvurular yasama süreci tamamlandığında başvurular Haziran ayında
alınabilecek.”
6736 sayılı Kanun ile 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe
girişiminin neden olduğu soysal ve ekonomik hasarları gidermek, uzun süredir
devam eden uyuşmazlıkların sulh yolu ile çözümü, özel sektörün kamuya olan borç
yükünün azaltılması ve devam eden incelemelerin uyuşmazlık yaratmadan çözümünün
amaçlandığını dile getiren Karacan, “Ancak 6736 sayılı Kanun, 30 Haziran 2016
tarihini esas almıştı. Bu Tasarı'nın gerekçesi; mükelleflerin 30 Haziran 2016
tarihinden sonraki dönemlerde kamuya olan yükümlülüklerinin yerine
getirememeleri sonucunda oluşan vergi, sosyal güvenlik primi ve benzeri borçlarının
da yapılandırılarak ödenmesine imkân sağlanması, olarak açıklanmıştır”
ifadelerine yer verdi.
Tasarı ile hem 6736 Sayılı Kanun kapsamında 31 Mart 2017
tarihine kadar kesinleşmiş kamu borçlarının söz konusu Kanun'da düzenlenen
şartlara uyumlu olarak yapılandırılacağını hem de 1 Temmuz 2016 tarihinden sonraki
dönemleri kapsayacağını belirten Mali Müşavir Karacan, şu açıklamalarda
bulundu: “Bununla beraber, 6736 sayılı Kanun kapsamında başvuru fırsatının
kaçırmış mükelleflere yeniden yapılandırma fırsatı veriliyor. Ancak, 6736
sayılı Kanun'dan yararlanmış olan ve taksit ödemeleri devam eden borçluların
yapılandırılan borçları kapsam dışında tutulmuştur. Tasarı 6 maddeden
oluşuyor. Kanun ile Gümrük ve Ticaret
Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, İl Özel İdareleri,
Belediyeler, Büyükşehir Belediyeleri Su ve Kanalizasyon İdarelerinin Kanun
kapsamındaki kesinleşmiş alacakları yapılandırma konusu. Yapılandırma
kapsamındaki alacaklar; 31 Mart 2017 tarihi itibarıyla belirlenmiştir. Kapsama
giren alacaklar; vergiler 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na tabi vergiler, gümrük
vergileri, vergi cezaları, bazı idari para cezaları, sigorta primleri, topluluk
sigortası primleri, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası
primi, sosyal güvenlik destek primi ile bu alacaklara ilişkin her türlü faiz,
zam, gecikme zammı, gecikme faizi, cezai faiz, gecikme cezası, gibi asla bağlı
alacaklar olarak tanımlanmıştır.”
Gelir ve Kurumlar Vergisi'ne mahsuben 2017 yılında ödenecek
geçici vergiler, 2017 yılında ödenecek gelir vergisi tutarları ile 2017 yılı
için tahakkuk eden motorlu taştılar vergisinin 2'nci taksitlerinin yapılandırma
kapsamı dışında tutulduğunu aktaran Karacan, konuyla ilgili şu bilgileri verdi:
“Kanun'un yayımı tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde ödenmemiş olan veya
ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan; vergiler, vergi cezaları, bazı idari para
cezaları, 6183 sayılı Kanun'a göre takip edilen bazı alacaklar, gümrük
vergileri ve idari para cezaları ile bu alacaklara ilişkin her türlü faiz, zam,
gecikme zammı, gecikme faizi gibi asla bağlı alacakların yeniden
yapılandırılmasına ilişkin alacaklar 2'nci maddede yer almaktadır. Alacak
asıllarının tamamı ile bu asıllara bağlı türlü faiz, gecikme faizi, gecikme
zammı gibi asla bağlı alacaklar yerine, Kanun'un yayımı tarihine kadar Yurtiçi
– ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, ödenmemiş
alacağın sadece fer'i alacaktan ibaret olması halinde bu alacak yerine Yİ-ÜFE
aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın ödenmesi yeterli
olacaktır. Bu durumda gecikme zammı, gecikme faizi, cezai faiz, gecikme cezası,
gibi asla bağlı alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.”
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Ahmet Karacan, şöyle devam
etti: “Vadesi geldiği halde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş
bulunan ve vergi aslına bağlı olmaksızın kesilmiş olan vergi cezaları ile
iştirak nedeniyle kesinleşmiş olan vergi cezalarının, 4458 sayılı Kanun ile
ilgili diğer Kanunlar kapsamında gümrük yükümlülüğü nedeniyle gümrük vergisi
asıllarına bağlı olmaksızın kesilmiş olan idari para cezalarının ise yüzde 50'sinin
ve bunlara bağlı gecikme zammı yerine, Kanun'un yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE
aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın ödenmesi yeterli
olacaktır. Bu durumda cezaların kalan yüzde 50'si ile bu cezaların tamamına
daha önce uygulanmış olan gecikme zamlarının tahsilinden vazgeçilecektir. Hepimizde
biliyoruz ki, devletimiz biz vatandaşlardan aldığı vergiler ile halkına çeşitli
kullanım olanakları yaratmaktadır. Vergisiz bir toplum ayakta duramaz,
vergimizi verelim ve vergimize sahip çıkalım.” (HABER: KENAN ONARAN)
YORUMLAR