Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Ziraat
Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cuma Akbay’ın
moderatörlüğünü yaptığı ve konuşmacı olarak; Şenpiliç Bölge Müdürü Fatih
Gürsoy, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) görevlisi Mehmet
Karaaslan, Broyler Üreticisi Tevfik Kar ve KSÜ Ziraat Fakültesi Dr. Öğretim
Üyeleri; Yeşim Aytop, Beyhan Yeter ve Hasan Burak Ağır’ın katıldıkları “Kanatlı
Sektörü Değerlendirme Toplantısı” çevirim içi olarak gerçekleştirildi.
Toplantı açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Cuma Akbay,
Türkiye’nin, son 10 yılda yumurta üretimini yüzde 68 artırarak 2019 yılında
19,9 milyar adet yumurta üretimi ile dünya ülkeleri arasında dokuzuncu sırada
yer aldığını ve dünya yumurta ihracatının yaklaşık %15’ini karşıladığını ifade
etti.
Türkiye’nin 2,1 milyon ton tavuk eti üretimi ile dünya
ülkeleri arasında önemli ve yüksek ihraç potansiyeli olan bir ülke olduğunu ve
tavuk etinin yaklaşık %22’si ve yumurta üretiminin ise %30’unun ihraç
edildiğini belirten Akbay, Kahramanmaraş ilinde ise 395 bin et tavuğu, 1 milyon
340 bin adet yumurta tavuğu, 10 bin adet hindi, 9 bin adet ördek, 8 bin 500
adet kaz ve beç tavuğu bulunduğunu ayrıca ilde 11’i aktif 15 ticari yumurta,
4’ü aktif 6 ticari et tavuğu, 1’i aktif 3 kesimhane işletmesi bulunduğunu
söyledi.
Toplantıda ilk sözü alan Şenpiliç Bölge Müdürü Fatih
Gürsoy, kanatlı sektörünü hem ülke ve hem de bölge bazındaki durumunu özetledi.
Şirket olarak bölgede gerçekleştirdikleri yatırımlara ilişkin bilgiler veren
Gürsoy, günde 450 bin ila 500 bin hayvan
kesecek kapasiteye ulaşmak için yaklaşık 450 milyon TL yatırım yaptıklarını,
hayvanları Mersin, Adana, Osmaniye ve Kahramanmaraş ilindeki üreticilerden
karşıladıklarını söyledi.
Kanatlı sektörünün her yıl daha da büyümeye devam
ettiğini belirten Gürsoy, “Şenpiliç’in bölgeye gelmesi yeni kümes yatırımlarını
arttırdı. Fakat yatırım maliyetleri çok yüksek. Pandemiden önce yatırımların
geri dönüş süresi 5-7 yıl iken, şu anda bu süre 10 yıla çıkmış durumdadır. Biz
şu anda bir hattımızın iki vardiyasını kullanabiliyoruz ve 200 bin hayvan
kesiyoruz. Ancak bölgeye ve Türkiye’ye daha fazla ekonomik getiri
sağlayabilmemiz için günde 400-450 bin hayvan kesmemiz gerekiyor. Bunun da tek
yolu üretim. Bu yüzden bu bölgede 12 milyon kapasiteli broylere ihtiyacımız
var.” dedi.
Bir kümesin tavuk üretirken maliyet kalemlerinin 20 bin
ve 35 bin kapasiteli kümes için aynı olduğunu, binada kapasite ne kadar çok
olursa üretici açısından sürdürülebilirliğin de o kadar fazla olacağını
hatırlatan Gürsoy, kamu ve Avrupa Birliği kanatlı sektörü desteklemelerinde
broyler kümes kapasitesini 70 binde tutmanın daha doğru olacağını söyledi.
Kahramanmaraş, Hatay ve Mersin’de yeni tesisleşmenin TKDK
müdürlüklerince IPARD III kapsamında desteklenmesi taleplerini ileten Gürsoy,
“Broylerda lojistik çok önemli. Özellikle entegrasyonlara yakın bölgelere yeni
kümes yapımına destek verilmesi büyük önem arz etmektedir.” dedi.
Sektörün ihracat verilerine ilişkin değerlendirmelerde de
bulunan Gürsoy, pandeminin etkilerine rağmen ihracatta sorun yaşanmadığını
ifade etti.
Broyler üreticisi Tevfik Kar ise IPARD projesiyle ve öz
sermayesiyle yaptığı kümesler hakkında bilgiler verdi.
IPARD projesiyle kümes yaparken yüklenici firmaların
devletin verdiği bu hibeyi bedava paraymış gibi gördüklerini ve bunun da
maliyeti arttırdığını belirten Kar, kendi öz sermayesiyle yaptığı kümesi dört
yıl önce hibe kullanarak yaptırdığı kümesten %30 daha ucuza mal ettiğini
söyledi.
Tavukçuluğun her geçen gün geliştiğini, kesimhanelerin
büyüdüğünü ancak bölgede bunu karşılayacak hayvan sayısının az olduğunu
belirten Tevfik Kar, “Bu yüzden firmalar ihtiyaçlarını diğer illerden
karşılıyor. Bu ekstra maliyet ürünün fiyatını arttırıyor. Bu sebeple bölgede
tavukçuluğun geliştirilmesi ve desteklenmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Tavuk üreticilerinin karşılaştığı sorunlara dikkat çeken
ve yüksek kapasiteli işletme desteğinin verilmesi gerektiğini söyleyen Tevfik
Kar, “250 bin Euro’ya ancak 25 bin kapasiteli kümes yapılabiliyor. Yeni bir
bina, idari bina, depo, kümes, makine-ekipman gibi birçok maliyet söz konusu.
Bütçenin en az 1 milyon euro’ya çıkması gerekir. Broylerda 50 bin büyük bir
kapasite değil. Bir işletmeye orta ölçekli bir işletme denilebilmesi için en az
200 bin kapasiteli olması lazım. Benim şu an 120 bin kapasitem mevcut, işçi ve
altlık maliyeti de kapasitesi farklı diğer işletmelerle aynı, iş küçüldükçe
maliyet artıyor.” dedi.
TKDK görevlisi Mehmet Karaaslan da verilen desteklere
ilişkin bilgilendirmelerde bulundu. IPARD II ile beraber TKDK’nın Erzincan,
Elazığ ve Sivas dışındaki 39 ile yeni yatırımları kapattığını söyleyen
Karaaslan, Kahramanmaraş’ın büyük bir potansiyele sahip olduğunu ve IPARD III
kapsamında desteklenmesi gerektiğini belirtti.
KSÜ Ziraat Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Beyhan Yeter ise
“Tavuk stratejik bir üründür. Amerika’ya baktığımızda toplam et tüketimi 100
kg, Avrupa Birliğinde 90 kg’lardadır. Türkiye’de ise kırmızı et 13-14 kg’larda
iken beyaz et tüketimi 25 kg’dır. Olması gereken miktarın çok altındayız. Bunu
yükseltmenin ise tek yolu beyaz etten yani tavuktan geçmektedir.” diye konuştu.
Broyler yetiştirmede Kahramanmaraş’ın oldukça önemli bir
bölge olduğunun altını çizen Yeter, “Kahramanmaraş yaz aylarında termometrelere
baktığımızda sıcak görünebilir. Fakat rutubetin düşük olmasından dolayı kümes
soğutmada bu zamana kadar hiçbir problem yaşanmamıştır.” dedi.
IPARD II’nin sınırladığı maksimum 50 bin kapasitenin
broyler için oldukça düşük olduğuna dikkat çeken Yeter, “Broylerda fason
yetiştiricilik için en büyük girdilerden biri işçiliktir. İki tane kümes
yapıldığında işçilik rantabl olmamaktadır. Kapasite olarak 100 bin kapasite
üzerinde durulması taraftarıyım. İki tane iki katlı ya da dört tane 100 bin
kapasitelik kümes için bir yatırım yapıldığı zaman bunun işçilik açısından çok
daha rantabl olacağı kanaatindeyim.” şeklinde konuştu.
YORUMLAR