Türk Hematoloji Derneği (THD) Genel Sekreteri Prof. Dr. Muhlis Cem Ar, gün
geçtikçe kişiselleştirilmiş tedavilere dönüldüğüne dikkati çekerek, her
hastanın özelliklerine göre ayrı tedavi planları çizilecek ve hastalığa göre
uygun ilacın verilerek en üst düzeyde başarı sağlanabilecek bir döneme doğru
gidildiğini bildirdi.
Ar, 45'inci Ulusal Hematoloji Kongresi'ne katılmak
üzere geldiği Antalya'da, AA muhabirine, gelecekte bugün zor tedavi edilen ya
da tedavi edilemeyebilir diye gördükleri birçok hastalığın daha iyi kontrol
edilebileceğini ve başarılı tedavi sonuçlarına ulaşılabileceğini söyledi.
Bu yeni tedavilerin hiçbirinin mevcut tedavilerin
özellikle kanserde yerini alabilecek ya da ortadan kaldırabilecek düzeyde
olmadığını vurgulayan Ar, hematoloji kanserlerinde, "immunoterapi"
denilen hedefe yönelik belli mutasyonları tanıyan, kanser hücrelerini
ortadan kaldıran tedavilerin son derece başarılı olduğunu dile getirdi.
Ancak bunların henüz standart kemoterapilerin yerini
alabilecek boyutta olmadığını aktaran Ar, "Yeni çıkan bazı ilaçlar
kanamaları uzun süreli baskılayabiliyor ve düzenli kullanıldığında hastaların
tamamına yakınında günlük kanamaları ortadan kaldırabiliyor. Bu durum
hastaların yaşam kalitesini yükseltiyor." dedi.
"Giderek
kişiselleştirilmiş tedavilere dönüyoruz"
Yeni ilaçların ileriye dönük görülebilen komplikasyonları
engellediğini ancak yine de sonuçları beklemek gerektiğini belirten
Ar, "Öyle görülüyor ki Dünya Sağlık Örgütünün de önerdiği gibi
giderek kişiselleştirilmiş tedavilere dönüyoruz. Her hastanın özelliklerine
göre, başka hastalıkları, yaşı, yaşadığı yeri, mesleği, günlük aktiviteleri göz
önüne alarak ayrı tedavi planları çizebileceğimiz, hastalığının genetik
bozukluğuna uygun ilacı vererek en üst düzeyde başarı sağlayabileceğimiz bir
döneme doğru gidiyoruz. Gelecek bunu gösteriyor. Bu çok da uzak bir gelecek
değil." diye konuştu.
Ellerinde olgunlaşmamış veriler olduğunu, standart
tedavilerin yerini alabilecek mucizevi sonuçlar olmadığını anlatan Ar, ama bu
hızla devam edilirse çok iyi bir geleceğin kendilerini beklediğini söyledi.
"Kalkınma
planları içinde klinik araştırmalara büyük bir yer ayrılmış"
Türkiye'nin hematoloji kanserlerinin tedavi ilaç
erişiminde dünyada çok üst sıralarda yer alan ülkelerden birisi olduğuna
değinen Ar, ruhsatlı olmasa dahi gerekli olduğu ispatlanan ilaçların temin
edildiğini bildirdi.
Araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin yerleşmesiyle
Türkiye'de de bu tür ilaçların üretilmesinin mümkün olduğunu vurgulayan Ar,
şöyle konuştu: "Görüyoruz ki ülkenin kalkınma planları içinde artık bu
klinik araştırmalara büyük bir yer ayrılmış. Ne zamanki ülkede ilacı
üretme konusunda hem bilgi birikimi hem de bu konudaki teknoloji gelişir o
zaman bizimde dışarıya bağımlılığımız hem azalır hem de üreten, geliştiren,
satan bir ülke konumuna gelebiliriz. Bu konuda bir iyi niyet ve atılım var.
Umarız desteklenir ve devam eder. Mevcut durumda kimyasal ilaçları üretmekte
bir problem yok ama biyolojik ilaç dediğimiz hücreler tarafından üretilerek
geliştirilen ilaçlar için son derece ileri teknoloji gerekiyor. O konuda da
ülkemizde bulunan hem yerli hem de yabancı ilaç firmalarının yatırımları var
ama henüz tamamen ülkede üretebilecek konumda değiller." (AA)
YORUMLAR