Koç Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nurhan Özlü ile doktora öğrencisi Zeynep Cansu Üretmen Kagıalı
tarafından gerçekleştirilen araştırmayla, kanserli hücrelerin metastaz
kabiliyetini kazanma süreçlerinde önemli rol oynayan 2 protein saptandı.
Kanserli hücre saptanan bu proteinlerin etkinliğiyle hareket özelliği kazanıyor
ve kan dolaşımıyla da farklı organlara taşınıyor. Söz konusu proteinlerin
tespitiyle metastazı engelleme yolunda çok önemli bulgular elde edilmiş oldu.
Koç Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nurhan Özlü ve ekibi tarafında yürütülen ve Molecular
& Cellular Proteomics adlı dergide yayımlanan araştırmada, iki proteinin
epitel hücreden hareket edebilme özelliğine sahip mezenkimal hücreye
dönüşümündeki etkileri gözlemlendi. Araştırma sonucunda saptanan iki proteinin
deşifre olması, kanserli hücrelerin mezenkimal hücre tipine (hareket
kabiliyetine sahip) dönüşüp, kan yoluyla başka organ ve dokulara taşınmasının
engellenmesi yolunda geliştirilecek yeni çözümlerde etkili olacak.
İnsan vücudunda oluşan kanserlerin neredeyse yüzde 90’ı
epitel kökenli hücrelerde görülüyor. Özlü ve ekibi de epitel hücreden
mezenkimal hücreye dönüşüm sırasında porteinlerin oynadıkları rolü anlayabilmek
için 600 proteini inceleyerek işe başladı.
Hareketsiz, sabit, diğer hücrelerle bağlantıları olan
epitel hücreler kanserli hücreye dönüştüklerinde artık o alana bağlı kalmak
istemiyorlar ve başka alanlara metastaz yapıyorlar. Fakat bunun için hareketli
olmaları gerekiyor. O nedenle de kendilerine “sabitlik” karakteri veren epitel
özelliklerini terk edip hareket yeteneğine sahip mezenkimal hücre tipine
dönüşüyorlar. Bu durumda, hücreler hareketlilik kazandıkları için kan yoluyla
başka organlara taşınarak yayılıyor yani metastaz yapabiliyorlar.
Doç. Dr. Nurhan Özlü ve ekibi, bu mekanizmayı
anlayabilmek için insan meme epitel hücrelerini alıp epitel-mezenkimal
dönüşümde rol oynayan ve gen ifadelerini kontrol eden belli dönüşüm
faktörlerinden birini kullanarak epitel hücreyi mezenkimale dönüştürdüler.
Mezenkimalde artış gösteren DNAJB4 ve CD81 proteinleri üzerinde odaklanmaya
karar veren ekip, bu 2 proteinin olduğu hücreler farklı seviyelerde farelere
enjekte edildi. Çok açık bir biçimde, iki proteinin artırıldığı hücrelerin
enjekte edildiği hayvanlarda oluşan tümör büyüklüklerinin, iki proteinin
azaltıldığı hücrelerin enjekte edildiği farelerde oluşanlardan çok daha büyük
olduğu görüldü.
Doç. Dr. Nurhan Özlü ve ekibinin yaptığı ve kanser
araştırmalarında önemli bir kapıyı aralayan çalışmanın sonuçları tüm
araştırmacılara açık. Özellikle bir yüzey proteini olan CD81’in kullanılacağı
ilaç hedefleme çalışmaları sayesinde metastazı azaltacak kombine ilaçlar
üretilebilir ya da kanser ilaçlarının saç dökülmesi ya da nöronlar üzerindeki
etkileri gibi kemoterapik sonuçları giderilebilir. Doç. Dr. Özlü ve ekibinin
bundan sonraki hedefi, bu bulgularının klinik testlerini yaparak insan
hücrelerinde de durumun aynı olup olmadığını saptamak.
Molecular & Cellular Proteomics adlı derginin yer
verdiği Koç Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Nurhan Özlü ve ekibi tarafından gerçekleştirilen çalışmaya aşağıdaki
linkten ulaşılabilir.
https://www.mcponline.org/content/early/2019/06/20/mcp.RA119.001446
YORUMLAR