Kadınlarda karın ağrısı, pek çok nedene bağlı olarak
görülen bir şikayet. PKS, karnın alt kısmında ve kasık bölgesinde yer alan ve
kadınların rahim, yumurtalık gibi alt karın organlarını çevreleyen
toplardamarların varisleşmesi olarak tarif ediliyor. Kadın Hastalıkları,
Gastroenteroloji gibi pek çok sistem açısından değerlendirilen ancak bir sonuca
ulaşamayan hastaların PKS açısından da mutlaka değerlendirilmeleri
gerekmektedir.
PKS’nin tanısı konduğu zaman tedavisi olan bir hastalık
olduğunu belirten Acıbadem Fulya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç.
Dr. Cem Arıtürk, ”Tedavide pek çok seçenek mevcuttur. Tedavide ne yapılması
gerektiğini belirlemede kullanılan pek çok kriter bulunmaktadır. Detaylı bir
renkli doppler ultrasonografi ile sorunlu damarların net bir biçimde ortaya
konması, bu damarlardaki genişlemenin ve akım bozukluklarının saptanması ne
kadar önemli ise hastalıkla karşı karşıya kalmış kadınların şikayetlerinin ne
derecede olduğu ve beklentileri de önemlidir. Tüm bu kriterler ortaya konmalı
ve PKS hastası, hekimi ile birlikte ortak bir şekilde tedavi yöntemine karar
vermelidir.
İlk basamak tedavide, ağrının kesilmesi ön plandadır. Bu
amaçla kullanılabilen ağrı kesiciler olduğu gibi bazı başka yöntemler de
bulunmaktadır. Kronik ağrı tedavisinde uygulanabilen uyarıcı nokta
enjeksiyonları, epidural-spinal bloklar gibi bazı ağrı kesici yöntemler ve
akupunktur da ilaçların haricinde kullanılabilmektedir. Yine bu konuda eğitimli
fizyoterapistler tarafından yapılacak fizik tedavi seansları pelvik taban
kaslarının kuvvetlenmesine ve akımın düzenlenerek ağrının azalmasına yardımcı
olabilecektir. PKS hastalarında uzun süreli ağrıdan dolayı meydana gelebilen
uyku bozuklukları ve depresif ruh halinin tedavisinde ise mutlaka bir psikiyatr
yardımı alınmasını öneririm” dedi.
İleri seviyelerde girişimsel yöntemlere
başvurulabileceğini belirten Dr. Cem Arıtürk sözlerine şöyle devam etti: “Daha
ileri seviye hastalarda, PKS kişinin günlük hayatını oldukça etkiler seviyeye
ulaşmış ve tetkiklerde damar çapları belirli bir seviyenin üzerine çıkmış, akım
bozuklukları ise iyice belirginleşmişse bazı girişimsel yöntemler aracılığı ile
sorun ortadan kaldırılabilmektedir. Bu noktada en önemli olan şey ise sorunun
anatomik kaynağının detaylı bir şekilde ortaya konmasıdır. Sorunlu ve
genişlemiş damarların bir takım özel ekipmanlar ve yapıştırıcı maddeler ile
kapatılması günümüzde sıklıkla kullanılmakta olan bir tedavi yöntemidir.
Tüm bu tedavilerin haricinde bazı özel durumlarda damar
basılarını ortadan kaldırmak için açık cerrahi işlemler de gerekli
olabilmektedir. Bununla birlikte her türlü yönteme rağmen ağrıdan hala şikayet
eden hastalarda rahmin ve yumurtalıkların çıkartılması, kullanılmakta olan bir
cerrahi yöntemdir.”
YORUMLAR