Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), ileriye dönük eğitim
politikaları geliştirmek için harekete geçti ve Akademik Becerilerin İzlenmesi
ve Değerlendirilmesi (ABİDE) Projesi’ni hazırladı. ABİDE kapsamında 81 ilde
yapılan sonuçlar ele alındığında çarpıcı detaylar ortaya çıktı. Sonuçları
değerlendiren İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Emin Akkurt, “Çocuklarımız
kendilerine rol model alıyorlar sadece kendilerine talimatlar veren bir aile
istemiyorlar kendilerinin de çocuklarına örnek teşkil etmesini bekliyorlar”
diyerek ev ödevine ayrılan sürenin azaldıkça artan başarıyı ise şöyle
değerlendirdi: “Ödevler azaltıldığı zaman ise eğitim başarında olumlu olarak
geri dönüş aldık. Sonuç olarak dersler azaldığı zaman çocukların okula daha
istekli geldiği gözlemlendi.”
‘EV ÖDEVİNDE SÜRE
ARTTIKÇA BAŞARI DÜŞÜYOR’
Eğitimli ailenin başarıya götürdüğü gibi ödev yapma
süresi arttıkça düşen başarı çıtasını da değerlendiren Akkurt, “Bakanlığımızda
uzun çalışma gerektiren ödev verilmemesi gerektiği hususunda vatandaşları
uyarıyor. Ödevler azaltıldığı zaman ise
eğitim başarında olumlu olarak geri dönüş aldık. Sonuç olarak dersler azaldığı
zaman çocukların okula daha istekli geldiği gözlemlendi” ifadelerini kullandı.
EĞİTİMLİ AİLE,
DAHA AZ ÖDEV BAŞARIYA GÖTÜRÜYOR
Annesi kariyer yapan, ev ödevi yapmayan çocuk daha
başarılı. Kahramanmaraş İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Emin Akkurt, Çocuğunuz
talimat istemiyor o davranışı sizde görmek istiyor, evde ödev yapmayan çocuklar
ise okula daha istekli geliyor” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), ileriye dönük eğitim
politikaları geliştirmek için harekete geçti ve Akademik Becerilerin İzlenmesi
ve Değerlendirilmesi (ABİDE) Projesi’ni hazırladı. ABİDE kapsamında 81 ilde
yapılan sonuçlar ele alındığında çarpıcı detaylar ortaya çıktı. 8’inci sınıf
öğrenci katıldığı araştırmada eğitimli ailelerin çocukları başarı çıtasını daha
yukarılara taşırken, ev ödevi için ayırdıkları süre arttıkça başarıları düşüşe
geçiyor.
‘ROL MODEL NE
YAPARSA ÇOCUKTA ONU YAPAR’
ABİDE projesinde ulaşılan sonuçları değerlendiren İl
Milli Eğitim Müdürü Mehmet Emin Akkurt, “Çocuklarımız kendilerine rol model
alıyorlar sadece kendilerine talimatlar veren bir aile istemiyorlar kendilerinin
de çocuklarına örnek teşkil etmesini bekliyorlar” diyerek ev ödevine ayrılan
sürenin azaldıkça artan başarıyı ise şöyle değerlendirdi: “Ödevler azaltıldığı
zaman ise eğitim başarında olumlu olarak geri dönüş aldık. Sonuç olarak dersler
azaldığı zaman çocukların okula daha istekli geldiği gözlemlendi.”
ABİDE, PİSA, TİMS
ABİDE Projesini tanıtan ve bunun yanında kullanılan diğer
programlardan PİSA ve TİMS hakkında da detaylı bilgilendirmede bulunan Akkurt,
şunları kaydetti: “Milli Eğitim Bakanlığı PİSA ile ilgili olarak Uluslararası
Öğrenci Değerlendirme Programını kullanıyor. Bu program rast gele seçilen
süreçlerle birlikte öğrencilerin yeterlilik ve yetersizliklerini programla
ilgili değerlendirmelerini okul ile ilgili değerlendirmelerini içerisine
alıyor. Bunan yanı sıra birde TİMS adı verilen bir değerlendirme sistemi
mevcut. TİMS ise Uluslararası matematik ve fen derslerinde ki yeterliliklerini
ölçmeye yönelik.
EĞİTİM BAŞARISININ
YANI SIRA DUYGUSAL GELİŞİM
Bizim ABİDE sistemimiz ise, akademik başarıyı iyileştirme
süreçleri ile ilgili olarak bir değerlendirme süreci. Bunun tamamı ise Türk
versiyonu üzerinden devam ediyor. Bu sistem birazda diğer iki sistemi içerisine
alan bir program. Hem öğrenci yeterlilikleri, öğretmen yeterlilikleri, kurum yeterlilikleri,
hem de program yeterlilikleri ile ilgili süreçleri değerlendiriyor. Bunların
yanı sıra belirli seçilmiş derslerle ilgili olarak soruların cevaplandırma
yöntem ve yeterliliklerini belirleyerek bunları bağımsız değerlendiricilere
veriyor. Öğrenciler bunları nasıl bir değerlendirmeye tabi tutmuşlardır ne
yapmışlardır konuları ile alakalı bunlarla ilgili bir değerlendirme yapıyor. Burada
en belirgin yaklaşmaya çalıştığımız uygulama ise son dönemlerde Milli Eğitim
Bakanlığı’nın yapısal ve programsal olarak yaptığı çalışmalar sisteme
olabildiğince olumlu yansıyor. Diğer bir noktada ise öğrencilerde farkındalık
oluşturularak bu farkındalık üzerinden yapılan çalışmalar yine öğretmen
yeterlilikleri ilgili de öğretmen tecrübesinin program akışı süreci ile ilgili
olarak olabildiğince başarılı olduğudur. Öğrenci başarısı ise öğretmen
yeterlilikleri ile ölçüldüğü zaman belirli bir çalışmaya ulaşmak istiyor. Bu
çalışmanın genel amacı ise ortaokullar için yapılan bir düzenleme olmakla
birlikte 8’nci sınıf öğrencilerinin zihinsel gelişimleri ile ortaya konulması,
başarılı çalışmalarını sergileyebilmelerini, öğretmenlerin ve okul
özelliklerinin belirlenmesi ile ilgili süreci kapsıyor. Bunların içerisinde de
yine ders olarak Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri ve Sosyal Bilimlerin analiz
edilerek becerilerinin ölçülmesidir. Öğrencinin
duygusal gelişimini ailelerinin ve eğitim ortamlarının özelliklerini de ortaya
koyuyor.”
EĞİTİMLİ AİLE VE
ÇOCUK İLİŞKİSİ
En iyi rol modelin aile olduğunu ve aile ne yaparsa çocuğunda
onu yapacağını belirten Akkurt, “Eğitimli ailelere bakıldığı zaman elinde
kitabı, defteri devam eden çocuğun rol model aradığında kendisine babasını ve
annesini rol model olarak seçip ve ailenin elinde telefon var ise kendisinin de
gidip eline telefon aldığı, elinde kumanda varsa çocuğunda eline kumanda aldığı
ya da elinde bir kitap varsa kendisinin de eline kitap aldığı bir rol model
alıyor. Dolayısıyla eğitimli ailelerin
elinde kitap bulunma olasılığını, kitapla sürekli uğraşma çalışma hatta takıldığı
noktalarda olumlu kendi tecrübeleri ile ileriye doğru bir katkı sunabileceği
süreci de göz önüne alaraktan bu gelişime katkı sunduğunu düşünüyorum.
Çocuklarımız kendilerine rol model alıyorlar sadece kendilerine talimatlar
veren bir aile istemiyorlar kendilerinin de çocuklarına örnek teşkil etmesini
bekliyorlar. Sadece çocuğunuzun çalışmasını istemekle olmuyor çocuk o davranışı
sizde görmek istiyor. Eğer ebeveynler bunun bir ihtiyaç olduğunu düşünüyorsa
kendilerinin de elinde kitap ve defterle haşır neşir olması gerekiyor. Eğer
çocuk ailesinde bu davranışı görmüyorsa doğal olarak kendisi de bunu yapmıyor”
şeklinde konuştu.
‘FAZLA ÖDEV
BITKINLIK OLUŞTURUR’
Çocuğun evde çok fazla ödev yaptığı zaman bıtkınlık
yaşadığına işaret eden Akkurt, “Çocuklar tabi ki okulda öğrendiklerini tekrar
etmek adına belli oranda tekrar yapılması gerekir ancak evde çalışma saati
arttırılırsa psikolojik olarak ta çocukta bir bıtkınlık, yılgınlık, öğrenmeme
hevesi de beraberinde gelir. Heves kaybolduğu zaman öğrenci sadece ödevini
bitirebilmek için yapıyor ve yaparken de kendisinden bir şey katmıyor. Bizde
zaten kurumlarımızda çocuklara ödev verilmemesi sadece ilgileri ve istekleri
doğrultusunda yönlendirme yapılması, o konu ile ilgili olarak çalışmalarının
devam etmesi hususunda telkinde bulunuyoruz. Bakanlığımızda uzun çalışma
gerektiren ödev verilmemesi gerektiği hususunda vatandaşları uyarıyor. Ödevler azaltıldığı zaman ise eğitim başarında
olumlu olarak geri dönüş aldık. Sonuç olarak dersler azaldığı zaman çocukların
okula daha istekli geldiği gözlemlendi” diye konuştu.
YORUMLAR