Kariyerli aile başarıya götürüyor

Kariyerli aile başarıya götürüyor

“Rol model ne yaparsa çocukta onu yapar” diyen Kahramanmaraş İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Emin Akkurt, “Eğitimli bir ailenin çocuğunun eğitimde ki başarısı tartışılmaz bir gerçektir” dedi.

14 Aralık 2017 - 02:46

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), ileriye dönük eğitim politikaları geliştirmek için harekete geçti ve Akademik Becerilerin İzlenmesi ve Değerlendirilmesi (ABİDE) Projesi’ni hazırladı. ABİDE kapsamında 81 ilde yapılan sonuçlar ele alındığında çarpıcı detaylar ortaya çıktı. Sonuçları değerlendiren İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Emin Akkurt, “Çocuklarımız kendilerine rol model alıyorlar sadece kendilerine talimatlar veren bir aile istemiyorlar kendilerinin de çocuklarına örnek teşkil etmesini bekliyorlar” diyerek ev ödevine ayrılan sürenin azaldıkça artan başarıyı ise şöyle değerlendirdi: “Ödevler azaltıldığı zaman ise eğitim başarında olumlu olarak geri dönüş aldık. Sonuç olarak dersler azaldığı zaman çocukların okula daha istekli geldiği gözlemlendi.”

 

‘EV ÖDEVİNDE SÜRE ARTTIKÇA BAŞARI DÜŞÜYOR’

Eğitimli ailenin başarıya götürdüğü gibi ödev yapma süresi arttıkça düşen başarı çıtasını da değerlendiren Akkurt, “Bakanlığımızda uzun çalışma gerektiren ödev verilmemesi gerektiği hususunda vatandaşları uyarıyor.  Ödevler azaltıldığı zaman ise eğitim başarında olumlu olarak geri dönüş aldık. Sonuç olarak dersler azaldığı zaman çocukların okula daha istekli geldiği gözlemlendi” ifadelerini kullandı.

 

EĞİTİMLİ AİLE, DAHA AZ ÖDEV BAŞARIYA GÖTÜRÜYOR

Annesi kariyer yapan, ev ödevi yapmayan çocuk daha başarılı. Kahramanmaraş İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Emin Akkurt, Çocuğunuz talimat istemiyor o davranışı sizde görmek istiyor, evde ödev yapmayan çocuklar ise okula daha istekli geliyor” dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), ileriye dönük eğitim politikaları geliştirmek için harekete geçti ve Akademik Becerilerin İzlenmesi ve Değerlendirilmesi (ABİDE) Projesi’ni hazırladı. ABİDE kapsamında 81 ilde yapılan sonuçlar ele alındığında çarpıcı detaylar ortaya çıktı. 8’inci sınıf öğrenci katıldığı araştırmada eğitimli ailelerin çocukları başarı çıtasını daha yukarılara taşırken, ev ödevi için ayırdıkları süre arttıkça başarıları düşüşe geçiyor.

 

‘ROL MODEL NE YAPARSA ÇOCUKTA ONU YAPAR’

ABİDE projesinde ulaşılan sonuçları değerlendiren İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Emin Akkurt, “Çocuklarımız kendilerine rol model alıyorlar sadece kendilerine talimatlar veren bir aile istemiyorlar kendilerinin de çocuklarına örnek teşkil etmesini bekliyorlar” diyerek ev ödevine ayrılan sürenin azaldıkça artan başarıyı ise şöyle değerlendirdi: “Ödevler azaltıldığı zaman ise eğitim başarında olumlu olarak geri dönüş aldık. Sonuç olarak dersler azaldığı zaman çocukların okula daha istekli geldiği gözlemlendi.”

 

ABİDE, PİSA, TİMS

ABİDE Projesini tanıtan ve bunun yanında kullanılan diğer programlardan PİSA ve TİMS hakkında da detaylı bilgilendirmede bulunan Akkurt, şunları kaydetti: “Milli Eğitim Bakanlığı PİSA ile ilgili olarak Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programını kullanıyor. Bu program rast gele seçilen süreçlerle birlikte öğrencilerin yeterlilik ve yetersizliklerini programla ilgili değerlendirmelerini okul ile ilgili değerlendirmelerini içerisine alıyor. Bunan yanı sıra birde TİMS adı verilen bir değerlendirme sistemi mevcut. TİMS ise Uluslararası matematik ve fen derslerinde ki yeterliliklerini ölçmeye yönelik.

 

EĞİTİM BAŞARISININ YANI SIRA DUYGUSAL GELİŞİM

Bizim ABİDE sistemimiz ise, akademik başarıyı iyileştirme süreçleri ile ilgili olarak bir değerlendirme süreci. Bunun tamamı ise Türk versiyonu üzerinden devam ediyor. Bu sistem birazda diğer iki sistemi içerisine alan bir program. Hem öğrenci yeterlilikleri, öğretmen yeterlilikleri, kurum yeterlilikleri, hem de program yeterlilikleri ile ilgili süreçleri değerlendiriyor. Bunların yanı sıra belirli seçilmiş derslerle ilgili olarak soruların cevaplandırma yöntem ve yeterliliklerini belirleyerek bunları bağımsız değerlendiricilere veriyor. Öğrenciler bunları nasıl bir değerlendirmeye tabi tutmuşlardır ne yapmışlardır konuları ile alakalı bunlarla ilgili bir değerlendirme yapıyor. Burada en belirgin yaklaşmaya çalıştığımız uygulama ise son dönemlerde Milli Eğitim Bakanlığı’nın yapısal ve programsal olarak yaptığı çalışmalar sisteme olabildiğince olumlu yansıyor. Diğer bir noktada ise öğrencilerde farkındalık oluşturularak bu farkındalık üzerinden yapılan çalışmalar yine öğretmen yeterlilikleri ilgili de öğretmen tecrübesinin program akışı süreci ile ilgili olarak olabildiğince başarılı olduğudur. Öğrenci başarısı ise öğretmen yeterlilikleri ile ölçüldüğü zaman belirli bir çalışmaya ulaşmak istiyor. Bu çalışmanın genel amacı ise ortaokullar için yapılan bir düzenleme olmakla birlikte 8’nci sınıf öğrencilerinin zihinsel gelişimleri ile ortaya konulması, başarılı çalışmalarını sergileyebilmelerini, öğretmenlerin ve okul özelliklerinin belirlenmesi ile ilgili süreci kapsıyor. Bunların içerisinde de yine ders olarak Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri ve Sosyal Bilimlerin analiz edilerek becerilerinin ölçülmesidir.  Öğrencinin duygusal gelişimini ailelerinin ve eğitim ortamlarının özelliklerini de ortaya koyuyor.”

 

EĞİTİMLİ AİLE VE ÇOCUK İLİŞKİSİ

En iyi rol modelin aile olduğunu ve aile ne yaparsa çocuğunda onu yapacağını belirten Akkurt, “Eğitimli ailelere bakıldığı zaman elinde kitabı, defteri devam eden çocuğun rol model aradığında kendisine babasını ve annesini rol model olarak seçip ve ailenin elinde telefon var ise kendisinin de gidip eline telefon aldığı, elinde kumanda varsa çocuğunda eline kumanda aldığı ya da elinde bir kitap varsa kendisinin de eline kitap aldığı bir rol model alıyor.  Dolayısıyla eğitimli ailelerin elinde kitap bulunma olasılığını, kitapla sürekli uğraşma çalışma hatta takıldığı noktalarda olumlu kendi tecrübeleri ile ileriye doğru bir katkı sunabileceği süreci de göz önüne alaraktan bu gelişime katkı sunduğunu düşünüyorum. Çocuklarımız kendilerine rol model alıyorlar sadece kendilerine talimatlar veren bir aile istemiyorlar kendilerinin de çocuklarına örnek teşkil etmesini bekliyorlar. Sadece çocuğunuzun çalışmasını istemekle olmuyor çocuk o davranışı sizde görmek istiyor. Eğer ebeveynler bunun bir ihtiyaç olduğunu düşünüyorsa kendilerinin de elinde kitap ve defterle haşır neşir olması gerekiyor. Eğer çocuk ailesinde bu davranışı görmüyorsa doğal olarak kendisi de bunu yapmıyor” şeklinde konuştu.

 

‘FAZLA ÖDEV BITKINLIK OLUŞTURUR’

Çocuğun evde çok fazla ödev yaptığı zaman bıtkınlık yaşadığına işaret eden Akkurt, “Çocuklar tabi ki okulda öğrendiklerini tekrar etmek adına belli oranda tekrar yapılması gerekir ancak evde çalışma saati arttırılırsa psikolojik olarak ta çocukta bir bıtkınlık, yılgınlık, öğrenmeme hevesi de beraberinde gelir. Heves kaybolduğu zaman öğrenci sadece ödevini bitirebilmek için yapıyor ve yaparken de kendisinden bir şey katmıyor. Bizde zaten kurumlarımızda çocuklara ödev verilmemesi sadece ilgileri ve istekleri doğrultusunda yönlendirme yapılması, o konu ile ilgili olarak çalışmalarının devam etmesi hususunda telkinde bulunuyoruz. Bakanlığımızda uzun çalışma gerektiren ödev verilmemesi gerektiği hususunda vatandaşları uyarıyor.  Ödevler azaltıldığı zaman ise eğitim başarında olumlu olarak geri dönüş aldık. Sonuç olarak dersler azaldığı zaman çocukların okula daha istekli geldiği gözlemlendi” diye konuştu. 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x