Anne ve babalar, karneyi nasıl değerlendirmeli? Karnenin
gelişim değerlendirmesi olduğunu hatırlatan uzmanlar, karnenin çocuğun gelişim
sürecindeki aksaklıklara işaret eden bir uyarı aracı olduğuna dikkat çekiyor.
“Karne sadece notlarla değerlendirilmemeli” uyarısında bulunan uzmanlar,
anne-babanın ortak bir tutum belirlemesinin önemini de vurguluyor.
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi’nden Uzman
Klinik Psikolog Aynur Sayım, karnenin nasıl değerlendirilmesi gerektiğine
ilişkin önemli bilgiler verdi.
Karne bir uyarı!
Uzman Klinik Psikolog Aynur Sayım, karneye gelişim
değerlendirmesi olarak bakılması, sadece notlara ilişkin değerlendirme
yapılmaması gerektiğini kaydetti.
Aynur Sayım, şunları söyledi: “Karnede çocuğun hem bilgi
seviyesi hem de gelişim süreci bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Karnede
hem ders notları ile ilgili bir bölüm var, hem gelişim değerlendirmesine
ilişkin bir bölüm var. Burada duygusal ve sosyal gelişimine ilişkin veriler yer
alır. Karne aynı zamanda çocuğun iş birliği yapabilme, duygularını ifade
edebilme, derse katılım, bir çalışmayı sürdürebilme becerisi gibi becerilerinin
gelişim süreçleri ile ilgili de bilgi verir. Karneye sadece ders başarısı
olarak değil, bir gelişim değerlendirmesi olarak bakmakta fayda var. Her iki
bölüm de çok önemli. Karne bir uyarı. Zayıf bir karne, çocuğun gelişiminde bir
aksaklık olduğunu gösteriyor. Kötü karne, aslında aksayan kısımlarla ilgili
tedbir alınması uyarısında bulunuyor. Burada hem ailenin hem okulun duyarlı
olup tedbir alması gerekiyor. Hangi alanda sorun varsa o konuya yönelmek
önemli.”
Altta yatan
nedenler araştırılmalı…
Zayıf karneye neden olan faktörlerin farklı olabileceğini
belirten Aynur Sayım, “Hangi alanda sorun varsa demek ki çocuk o konuda sıkıntı
yaşıyor. Ya dikkatle ilgili bir sorun yaşıyor ya da sosyal uyumla ilgili bir
problem yaşıyor. Bu sorunların tespit edilmesi gerekir. Çocuğun zekası yüksek
olduğu halde dikkat eksikliği olabilir. Çocuk kapasitesini kullanamıyor
olabilir. Öğrenme gerçekleşmiyor olabilir. Öncelikle şuna bakmak lazım; öğrenme
tarzlarımız var. Bir çocuğun görsel öğrenmesi daha güçlüdür, diğerinin işitsel
öğrenmesi daha güçlüdür. Her çocuğun farklı öğrenme ve beceri kapasitesi var,
bunların tespit edilmesi gerekir. Çocuğa yetersiz olduğu konularda destek
verilmesi lazım” dedi.
Ailenin okul
takibi önemli…
Çocuğun başarısında aile ilgisinin ve okulla ilgili
takibin de önemli olduğunu belirten Aynur Sayım, “Aile, çocuğun gelişimi ile
ilgili okulu düzenli olarak ziyaret ediyorsa zaten altta yatan sorunlara
ilişkin sinyalleri zamanında alır. Rehberlik servisinin de yardımıyla sorunlar
belirlenebilir. Ufak problemler çözülebilir; fakat çözülemeyecek bir durumsa,
öğrenmeyle ilgili bir sorun varsa, dikkat eksikliği, kaygı ya da uyumla ilgili
sorunlar varsa mutlaka bir uzmanın devreye girmesi gerekir. Ailenin burada
uzmanlardan destek alması gerekiyor” uyarısında bulundu.
Bir problem var;
beraber çözeceğiz…
Zayıf karnede çocukla ya da gençle doğru bir iletişim
kurulması gerektiğini ifade eden Aynur Sayım,altta yatan sorunun tespiti için
çocukla beraber adım atılması gerektiğini vurgulayarak, “Bu durumda çocukla
yapılacak konuşma şu olmalıdır: ‘Her şeyden önce sen bizim için önemlisin. Seni
her durumda seviyorum. Ne olursa olsun üzülme. Bir problem var bunun için
seninle beraber adımlar atacağız’ şeklinde bir konuşma yapılmalı. Çocuğun o
desteği hissetmesi, çocuk için aynı zamanda bir ödüldür aslında” dedi.
Tembellik değil,
dikkat eksikliği olabilir…
Zayıf notların çocuk ya da gençte dikkat ve konsantrasyon
sorununun habercisi olabileceğini ifade eden Aynur Sayım, şunları söyledi: “Kimi
zaman bu durum tembellik ya da motivasyon eksikliği olarak
değerlendirilebiliyor ve dikkat eksikliği olduğu ortaya çıkıyor. Aile, bir
psikiyatri uzmanına başvurduğunda psikiyatri uzmanı bir değerlendirme yapıyor
ve bazı testler istiyor. Psikologlar ise ilk etapta sebebe yönelik birtakım
test ve tetkikler yapıyor. Gerekli ise çocuğun zekâ seviyesi ve kapasitesi
araştırılıyor. Kişilik analizi ve dikkat testi gibi araştırmalar yapılıyor.
Genel sebebi bulmaya yönelik çalışmalar yapıyoruz. Sonrasında çözüme yönelik
rehabilitasyon programı, özel öğrenme güçlüğüne yönelik planlama yapmamıza
yardımcı olacak çalışmalar yapılıyor.”
Tedavi süreci
aileyi ve okulu kapsıyor
Tedavi sürecinin sadece çocukla ilgili değil aileyi ve
okulu da de kapsadığını belirten Aynur Sayım, bu durumun tedavinin etkisini
artırdığını belirterek “Çocuğun yaşam kalitesini artırmak, gelişimine destek
olmak, eğitim hayatının aksamaması için kapasitesi doğrultusunda yaklaşmak
gerekiyor. Bir an önce bu tedbirin alınması ve standardın yükseltilmesi
amaçlanmalı” uyarısında bulundu.
Anne-baba ortak
tutum belirlemeli
Zayıf karne konusunda anne-babanın mutlaka ortak tutum
belirlenmesi gerektiğini belirten Aynur Sayım, “Ortak yaklaşım önemli.
Anne-babanın ortak bir karar alıp gence ya da çocuğa sunması önemli. Sınırlar
ve disiplin önemli. Anne ve baba ayrı olsa bile önemli olan çocuğa ortak bir
tutum sergilemeleri. Çocuk için iletişimde kalabilmeleri önemli. Bu
sağlandığında problem olmuyor; ama sağlanamıyorsa tek bir yaklaşımda çocuğun
güven duymasını sağlamak önemli hale geliyor” dedi.
YORUMLAR