Psikolog Tezcanlı, gençlere ve ailelere bu kaygılarının
azalması ile ilgili şu önerilerde bulunuyor:
“Gençlerimizin ne durumda olduklarına baktığımızda,
sadece işsizlikle değil, geleceksizlikle ve yeteneksizlikle de mücadele etmek
durumunda olduklarını gözlemliyoruz. Bu durumda eğitimi fırsat eşitliği,
nitelik, özgür ve bağımsız düşünce noktalarından ele almak önemlidir.
BELİRSİZLİK, EN
BÜYÜK KAYGI UNSURU
Ortamda bir genç varsa bir potansiyel vardır. Hangi okula
gittiği önemli değil. Potansiyeli performansa çevirmek için; bu gençlere nasıl
ulaşabiliriz, bu önemlidir.
Psikoterapide, bir semptom ortadan kaldırılırken
kaldırılan semptom, başka bir semptoma yol açar mı diye bakılır. Bu semptom
neyi örtüyor, bunu kaldırınca ne ortaya çıkar? Buna bakılarak semptom ortadan
kaldırılır. Sistemin tümüne bakmadan yapılan değişimler başka sorunları ortaya
çıkarır. Bu durum eğitim sistemimiz için de böyledir. Belirsizlik, en büyük
kaygı unsurudur.
Genç, sınavda unutmak, hata yapmak gibi düşünceler içinde
iken kaygıları artar. Dolayısıyla ‘üniversite benim için çok önemli, eğer
başaramazsam ben bir hiçim’ düşünceleri artar. Hiçlik kaygı yaratır. Bunları
kaldırdığımızda, niteliğe doğru gidebiliriz.
Anne, baba ve gençler olarak bizler belirsiz ve kaygı
yaratabilecek durumlara karşı aşağıda belirtilen konularla kendimizi
güçlendirerek daha rahat hissedebiliriz;
Sabır, motivasyon, disiplin olmadan başarıyı düşünemeyiz.
Başarısızlıklardan ders almak, bilgiyi yenilemek için önemlidir. Gencin özgürce
düşünüp davranabilmesi için, kendi beklentilerimiz üzerinden değil, onların
istek, beceri ve beklentileri yönünde yönlenmelerine destek olalım. İyi insan
olmadan, yalnız başına potansiyelin yüksek olması yeterli olmuyor, iyi insan
olmaları önemli.
GENÇLERİMİZİN
AMACA İHTİYACI VAR
Hedef, ilke ve performanslarımızda tutarlı
kalabilmeliyiz. Gençlerimizin amaca ihtiyacı var. Hiçbir şey boşluk olarak
kalmaz, mutlaka amaçsız şeylerle doldurulur. İdealist, lider, girişimci gençler
aileden görerek ve öğrenerek yetişirse etkili ve kalıcı olarak gelişir.
Sevgi ve değerlerle büyüyen insan, prestijli olmak gibi
dış kaynaklara ihtiyaç duymuyor. Bu yüzden değer vermek, desteklemek
yargılamamak anne baba için vazgeçilmez olmalıdır.”
YORUMLAR