BİZDE EŞ BAŞKANLIK
YOK!
Anayasa değişikliğine ilişkin Hayır cephesinin “Tek Adam” ve
“Meclisin Feshi” gibi söylemleri üzerinde duran Başbakan Yardımcısı Veysi
Kaynak, “Ancak şu anda tek adam ve meclisin feshi gibi iki gerçeği yansıtmayan
kuvvetli yalan söylemeye devam ediyorlar. Yöneten bir kişi olacaktır elbette,
yürütme organın başında bir kişi olacaktır. Eş başkan falan olmayacaktır. Bizim
anayasamız da buna müsaade etmez. Milletimiz de müsaade etmez. Eş başkanlık,
HDP’li belediyelerde var. Bir adama güvenme orada yok. Milletin seçtiği tek
adam olmaz! Millet 1 dönem seçecek eğer memnun kalırsa o da tekrar aday olursa
bir dönem daha seçilecek. Ve ilk defa Türkiye'de sorgulanan, soruşturulabilen,
mahkeme önüne çıkartılabilecek olan bir cumhurbaşkanını ortaya getiriliyor.
Bunun neresi tek adamlık olabilir” ifadelerine yer verdi.
CUMHURBAŞKANI
DENETİME TABİ
Yeni getirilen anayasa değişikliğinde muhalefetin bahsettiği
gibi Cumhurbaşkanının sorumsuz olmadığına aksine son derece denetime tabi
olduğunu vurgulayan Kaynak, şöyle konuştu: “Meclis araştırması, meclis
soruşturması, yazılı soru, sözlü soru gibi konularla cumhurbaşkanı ve hükümeti
anayasa denetimine tabi! Ve en önemlisi milletin doğrudan denetimine tabi!
Çünkü 5 yıl sonra yeniden aday olacaksa; millet tarafından hesap sorulacak. Bir
de siyasi denetimi var! İşleri çok kötü götürüyorsa; Türkiye'yi uçuruma
sürüklüyorsa Türkiye Büyük Millet Meclisi 5’te bir çoğunlukla seçimlerin
yenilenmesine karar verebilir, Cumhurbaşkanını tekrar seçime götürebilir. Tabii
meclis kendisi de seçime gider. Dolayısıyla bu kadar kontrol mekanizması, fren
denge sistemi, yetki fren sistemi ortaya konduktan sonra asla tek adamlık
olamaz.”
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, anayasa değişikliğinin oylanacağı
referanduma 3 gün kala, dün Kahramanmaraş’ta Kapalıçarşı esnafını dolaşarak
vatandaşlarla referandum üzerine sohbet etti.
Esnaf gezisinin ardından Taşhan’da vatandaşlarla bir araya
gelen Kaynak, referanduma ilişkin akıllarda soru işareti kalıp kalmadığını
sordu. Esnaftan sonuna kadar Evet sözü alan Kaynak, bir basın açıklaması yaptı.
basın açıklamasında Hayır cephesine yüklenen Başbakan Yardımcısı, muhalefetin
değişiklik hakkındaki tutumunu eleştirdi. Kaynak, “Anayasa değişikliği
çalışmaları, anayasa komisyonunda başladı; milletimiz maalesef pet şişeleriyle
su savaşı izledi. Sonra Meclis Genel Kurulu’nda milletvekilinin bacağını ısıran
bir Genel Başkan Yardımcısı, burnu kırılan, kendini kelepçeleyen, meclis
kürsüsünü işgal eden görüntüler gördük. Ve sonra da rejim değişikliği
tartışmalarını izledik. Sonra diktatörlük dediler ve bunların hepsinin doğru
olmadığını vazgeçerek de ispat ettiler. Anayasa değişikliği ile ilgili ortaya
koyduğumuz metni değil başka şeyler tartıştılar. Ancak son haftaya, son 4 güne
girdiğimizde rejim değişikliğini duymuyoruz. Allah'a şükür hidayete erdi Sayın Kılıçdaroğlu!
Diktatörü de duymuyoruz; onu Almanlar söylüyor, bunlardan duymuyoruz. Ancak şu
anda tek adam ve meclisin feshi gibi iki gerçeği yansıtmayan kuvvetli yalan
söylemeye devam ediyorlar” dedi.
Yürütme organın başında bir kişinin olması gerektiğini
kaydeden Kaynak, getirmiş oldukları pakette Eş Başkan olmayacağı vurgusunu
yaptı. Eş Başkanlığın ancak HDP’li belediyelerde olacağını dile getiren Kaynak,
şöyle konuştu: “Bizim anayasamız da buna müsaade etmez. Milletimiz de müsaade
etmez. Eş başkanlık, HDP’li belediyelerde var. Bir adama güvenme orada yok. Milletin
seçtiği tek adam olmaz! Millet 1 dönem seçecek eğer memnun kalırsa o da tekrar
aday olursa bir dönem daha seçilecek. Ve ilk defa Türkiye'de sorgulanan,
soruşturulabilen, mahkeme önüne çıkartılabilecek olan bir cumhurbaşkanını
ortaya getiriliyor. Bunun neresi tek adamlık olabilir? Mevcut anayasamızın 104’üncü
maddesi cumhurbaşkanına birçok yetkiler veriyor. Bu yetkiler anayasa kitapçığında
1,5 sayfa tutuyor. Ancak hiç sorumluluğu yok.”
CUMHURBAŞKANI SORUMLU
HALE GELİYOR!
Mevcut sistemde Cumhurbaşkanının vatana ihanet dışında
hiçbir şekilde sorumlu tutulamayacağını aktaran Kaynak, şu açıklamalarda
bulundu: “Bizim yeni getirdiğimiz sistem, cumhurbaşkanını ve onun işlemlerini bir
kaç aşamalı incelemeye tabi tutulmasını gerektiriyor. Mesela Cumhurbaşkanı
Bakanlar Kurulu yerine kararname çıkartabilir. Şimdi de Cumhurbaşkanı tek
başına bir imzayla bu işlemi tesis eder; ama onlarla ilgili İdare Mahkemesine,
Anayasa Mahkemesi'ne falan gidilemez. Ama yeni sisteminde Cumhurbaşkanı kararname
çıkarabilir. Kararname çıkarmanın sınırları var. Bir: Anayasamız zaten 80'e
yakın maddesinde belli konuların ancak kanunla düzenleneceğini öngörür.
Dolayısıyla kanunla düzenleneceği öngörülen hususlarda kararname çıkaramazsın. İki:
Kararname çıkarttığında meclis denetimine tabidir. Meclis bir başka kanun
çıkarır, onu hükümsüz hale getirir. Üç: Mecliste iki çoğunluk partisi Anayasa
Mahkemesine iptal için götürebilir. Başka ne yapar? Cumhurbaşkanı bir suç
işlediği takdirde meclisin yarısının salt çoğunluğu ile bir komisyon
kurulabilir. O komisyonun kararıyla ve Meclis Genel Kurulu'nun 3’te 2 kararıyla
da yüce divana yani Anayasa Mahkemesi'ne yargılanmaya sevk ediyor. Şimdiki sistemimizde
Cumhurbaşkanımız, ben çok sert söylüyorum ki anlaşılsın diye! Şimdi
Cumhurbaşkanı haşa bir adam öldürse soruşturulamaz. Hırsızlık, yolsuzluk yapsa
soruşturulamaz. Cumhurbaşkanı en ağır suç işlese vatana ihanet dışında hiçbir
şekilde soruşturulmaz. Hâlbuki biz normal meclisteki yasal çoğunluk sağlandığı
takdirde her şeyden her suçtan soruşturması imkânı getiriyoruz.”
EN ÖNEMLİ DENETİM
MEKANİZMASI MİLLET OLACAK!
Yeni sistemde Cumhurbaşkanının en fazla 10 sene görev yapabileceğine dikkat çeken Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, şunları söyledi: “10 sene sonra zamanaşımı duruyor o dönemde işlediği suçlardan dolayı zaten tekrar yargı önüne çıkartılabilir. Meclis araştırması, meclis soruşturması, yazılı soru, sözlü soru gibi konularla cumhurbaşkanı ve hükümeti anayasa denetimine tabi! Ve en önemlisi milletin doğrudan denetimine tabi! Çünkü 5 yıl sonra yeniden aday olacaksa; millet tarafından hesap sorulacak. Bir de siyasi denetimi var! İşleri çok kötü götürüyorsa; Türkiye'yi uçuruma sürüklüyorsa Türkiye Büyük Millet Meclisi 5’te bir çoğunlukla seçimlerin yenilenmesine karar verebilir, Cumhurbaşkanını tekrar seçime götürebilir. Tabii meclis kendisi de seçime gider. Dolayısıyla bu kadar kontrol mekanizması, fren denge sistemi, yetki fren sistemi ortaya konduktan sonra asla tek adamlık olamaz. Tek adam için söylenen şu: Yasama, yürütme, yargıyı kendi üzerinde toplayan adamdır. Aksine bizim getirdiğimiz sistem, yasama ve yürütmeyi birbirinden tamamen ayıran bir sistem! Ben hem yürütme organının üyesiyim şu anda hem yasama organının… Ben sadece yasama organının üyesi olarak da görev yaptım. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde şimdi her ikisini birlikte yapıyorum. Şu anda yasama meclisinde hükümetten bir kişi olmazsa hiçbir kanun görüşülemez. Hâlbuki o zaman yeni getireceğimiz sistemde, meclis kendi başına müstakil bir yapıya kavuşuyor ve istediği kanunu milletvekillerine teklif edip görüşme şansına sahip oluyor.” (HABER-FOTO: KENAN ONARAN)
YORUMLAR