Türkiye Su Enerji ve Gaz İşçileri Sendikası (Tes İş)
Kahramanmaraş Şubesi 6. Olağan Genel Kurul’unda konuşan Kaynak’ın hedefinde
Avrupa vardı. Özgürlükler diyarı diye adlandırılan Avrupa ülkelerinin
Türkiye’nin üst düzey yöneticilerine karşı takındığı tutumu eleştiren Başbakan
Yardımcısı Kaynak, “İnsan hakları, inanç özgürlüğü, ifade özgürlüğü bu
coğrafyada bizim ecdadımız tarafından yaşatılmıştır. 600 yıl bu coğrafyada
adalet ile hükmetmiş olan bizim ecdadımız arka sıra ne emperyalist ne soykırım
ne başkalarının inancına müdahale ne başkalarının kültürüne müdahale ne diline
müdahale ayıbı işlememiştir” dedi.
Batı Avrupa’nın bugün itibariyle dünyaya sunduğu insan
hakları, demokrasi, özgürlükler, hukuk devleti gibi kavramlar noktasında geriye
gidişin ilk adımlarını attığını kaydeden Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, “Bir
hanımefendi bakanımızın Avrupa ülkesini ziyaretiyle bu yaldızların hepsini
döküvermiştir” ifadelerine yer verdi.
İfade özgürlüğü, siyaset özgürlüğü ve kadına saygının Avrupa’da
bittiğini belirten Kaynak, Viyana
Sözleşmesi gereğince bizim topraklarımız sayılan Amsterdam
konsolosluğuna girememenin veya konsolosumuzun oradan çıkamamasının bunun en
açık kanıtı olduğunu söyledi. Kaynak, şöyle konuştu: “Değerli kardeşlerim çok
ibret verici sahneler yaşıyoruz. Diğer taraftan birlikte Birinci Dünya Harbini
yaptığımız hatta Çanakkale’de 250-300 bin şehitten sonra müttefikimiz Almanya’nın
isteği üzerine Galiçya cephesinde binlerce daha şehit verdi. Ama Almanya,
Türkiye’nin seçilmiş cumhurbaşkanına, bakanına, başbakanına, milletvekillerine,
sendikalarına orada faaliyet izni vermezken; referandum süreci ile ilgili
söylüyorum, Türkiye’de 35 yıldan beri kan döken ve Suriye coğrafyasını kan
gölüne çeviren bir terör örgütüne maalesef kucak açmıştır.” İnsan hakları
hususunda Türkiye’nin samimiyetinin, Avrupa’nın, Avrupa Birliğinin değerlerinden
çok daha önemli olduğuna vurgu yapan Kaynak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Çünkü
biz bu temel insan haklarını ta Peygamberimizin Veda Hutbesi ile bizlere vaz
edildiğinden biliyoruz. Hani hutbenin sonunda öyle diyor ya; duyan duymayanlara
aktarsın. Hepimiz için uyması gereken kurallar olduğunu izah ediyor. İnsan hakları,
inanç özgürlüğü, ifade özgürlüğü bu coğrafyada bizim ecdadımız tarafından yaşatılmıştır.
600 yıl bu coğrafyada adalet ile hükmetmiş olan bizim ecdadımız arka sıra ne emperyalist
ne soykırım ne başkalarının inancına müdahale ne başkalarının kültürüne
müdahale ne diline müdahale ayıbı işlememiştir. Bizim için Avrupa Birliği bu
kriterler bakımından önemli! Bu kriterler bizim insanımız bakımından önemli
aslında!”
Avrupa’nın dünya mazlumlarının çaresiz haykırışı karşısında sessiz kaldığını dile getiren Kaynak, şunları söyledi: “Bu coğrafyada herkes dilini, dinini, ırkını, cinsiyetini, her şeyini şerefle taşıyabilmeli ve taşıyor. Ama Suriye’de Irak’ta kıyamet kopartan ülkeler Yemen’de, Somali de Çad’da, Nijer’de Arakan’da bugün yarın her gün ölümle burun buruna gelmiş insanların dramına seyirci kalıyorlar. Avrupa birliği aslında batı dünyası dönüp bunlara bakmalıdır. Yargı organlarımızın terör faaliyetine karıştığı iddiasıyla gözaltına alıp tutuklandığı bir gazeteciyi iade etmemek için kıyamet kopartanlar Almanya’da FETÖ Terör Örgütünün, PKK Terör Örgütünün DHC/KPC terör örgütünün en önemli şahsiyetlerini utanmadan sıkılmadan muhafaza ediyorlar. Sadece onlar mı? Hayır! Hepimiz biliyoruz. Sembol bir isim olduğu için biliyoruz. Rahmetli Sabancı’yı, Toyota’nın Genel Müdürünü, Sabancı’nın bir çalışanını, bir emekçiyi katleden Fehriye Erdal Belçika’da, Hollanda’da, Almanya’da 20 sene tam 20 sene evveli elini kolunu sallayarak yaşıyor. Avrupa Birliği dönüp kendisini bir sorgulamalıdır.” Dünyaya yayılan tüm kötülüklerin menşeinin Türk İslam coğrafyası olmadığını aktaran Başbakan Yardımcısı Kaynak, “Soykırımı biz icat etmedik. Meslek savaşlarını biz icat etmedik. Nazizm’i biz icat etmedik. Bilime karşı engizisyon mahkemelerini biz icat etmedik. Bunların hiç birini biz icat etmedik. Kafatasçı milliyetçiliği biz icat etmedik. Bütün bu sorunları aşarız. Bütün bu sorunları aşmak için deminki söylediklerimi uygulayacağız. Bayrağımız, vatanımız, devletimiz, namusumuz, ezanımız, farklı inançtaki arkadaşlarımız, bütün bu değerler bizi bir arada tutan değerlerdir. Bu değerleri, bu farklılıkları, birbirimizle çatışmak için değil birlik gibi görürsek muhakkak ki yol alacağız” şeklinde konuştu. (HABER-FOTO: KENAN ONARAN)
YORUMLAR