Başbakan Yardımcısı Kaynak, TBMM Genel Kurulunda
milletvekillerinin sorularını cevapladı. Kaynak, Türk İşbirliği ve Koordinasyon
Ajansı'na ilişkin soru üzerine, ''Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı
tarafından gerçekleştirilen projeler, alıcı ülkelerle ikili iş birliğinin ve
ilişkilerin çok yönlü olarak geliştirilmesine katkı sağlamaktadır. Bunun da
Türkiye'ye yansıması siyasi, diplomatik destek ve dış ticaret hacminin artması
gibi farklı şekillerde olabilmektedir. Türkiye'nin Pasifik'ten Orta Asya'ya,
Orta Doğu ve Afrika'dan Balkanlara, Kafkasya'dan Latin Amerika'ya kadar birçok
ülkeyle ikili sosyoekonomik ilişkileri ve buna bağlı olarak dış ticareti son
yıllarda büyük bir ivme kazanmıştır.
Türkiye'nin dış ticaretinin arttığı ülkeler aynı zamanda
TİKA Başkanlığımızın faaliyet alanı içinde yer almakta olup bu durum
Türkiye'nin artan dış ticareti ve TİKA faaliyetleri arasında bir ilişki
kurulabileceğini göstermektedir. TİKA Başkanlığımız üstlenmiş olduğu bu önemli
görev ve sorumlulukların bilincinde olarak gerçekleştirdiği proje ve
faaliyetlere en iyi şekilde katkı sağlayabilecek, gerektiğinde profesyonel ve
akademik niteliklere sahip personelle çalışmakta ve yapılan personel alımları
tamamen cari mevzuata uygun bir şekilde gerçekleştirilmektedir'' ifadelerini
kullandı.
Son üç yılda elektrik üretimindeki artışla ilgili Kaynak,
''Ülkemizin 2002 yılında toplam elektrik üretimi 129 bin 400 gigavat olup bu
miktar 2016 yılında 273 bin 388 gigavat ulaşmıştır. Üretimdeki on üç yılık
artış miktarı ise yaklaşık yüzde 102,3 olmuştur. Enerji Bakanlığımız 2015-2019
Stratejik Planı'nda elektrik üretiminin artırılması hedefleri doğrultusunda
aşağıdaki hedeflere yer vermiştir. Yerli kömürden üretilen elektrik enerjisi
miktarının dönem sonunda yıllık 60 milyar kilovat düzeyine çıkartılması
sağlanacaktır'' şeklinde konuştu.
"Son on üç yılda 89 üretim sahası
keşfedilmiştir"
Yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili Kaynak,
"Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı hidroelektrik, rüzgar, güneş,
jeotermal, biokütle elektrik üretim tesislerinin kurulu gücü 31 bin 117,8
megavata ulaşmıştır. Son yıllarda yapılan petrol, doğal gaz sondajları ve petrol
arama ve üretme faaliyetlerindeki gelişmelere gelince, son on üç yılda toplam
bin 699 adet kuyu açılmış ve 2,8 milyon metre sondaj gerçekleştirilmiştir. Son
on üç yılda 89 üretim sahası keşfedilmiştir. Ham petrol, mevcut ham petrol
rezervimizin yüzde 82'sine karşılık gelen 43,7 milyon ton rezerv ilavesi
sağlanmıştır. 19 şirket tarafından bin 329 kuyudan günlük ortalama 48 bin varil
ham petrol üretimi gerçekleştirilmektedir'' diye konuştu.
Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP) ile
ilgili soru hakkında Kaynak, ''Gürcistan sınırından başlayarak Yunanistan
ve/veya Bulgaristan sınırına uzanan, başlangıç olarak Azerbaycan'ın Şah Deniz
Sahası'nın ikinci aşamasından üretilecek doğal gazı taşıyabilecek yaklaşık bin
850 kilometre uzunluğunda bir boru hattının inşası devam etmektedir. TANAP'tan
Şah Deniz Sahası'nın ikinci aşama üretimine paralel olarak 2018 yılı sonunda
Türkiye'ye ve 2020 yılı içerisinde Avrupa'ya gaz arzının başlatılması
öngörülmektedir. TANAP projesi temel atma töreni 17 Mart 2015 tarihinde Kars'ta
gerçekleştirilmiştir. Projenin temel mühendislik çalışmaları Nisan 2014 tarihi
itibarıyla tamamlanmış, çevre ve etüt değerlendirme raporu ise Temmuz 2014'te
onaylanmıştır. Proje kapsamında çalışmalar devam etmektedir'' dedi.
Akaryakıt fiyatlarına ilişkin Kaynak, ''5015 sayılı
Petrol Piyasası Kanunu'na göre petrol fiyatları en yakın erişilebilir dünya
serbest piyasa oluşumu dikkate alınarak, serbest piyasa koşullarına göre
oluşmakta olup, rafineri fiyatlarının endeksle oluşturulması, dağıtıcı ve
nakliye paylarının tavanı gibi fiyatların dolaylı veya dolaysız olarak kamu
tarafından belirlenmesine ilişkin uygulamalar sona erdirilmiştir. Ayrıca petrol
piyasasında dolaşımda bulunan tüm petrollerin fiyatı ham petrol fiyatındaki
değişimlerden etkilenmekle birlikte, fiyatların oluşumuna etki eden birçok
faktörün de bu süreçte rol oynadığı bilinmektedir. Bu kapsamda, fiyatlar
serbest rekabet ortamında, piyasada belirlenmektedir. Akaryakıt fiyatları
içerisinde en yüksek vergilerin bulunduğu ülkenin Türkiye olduğu iddiaları
gerçeği yansıtmamaktadır. 2017 Yılı Mart Ayı Petrol ve LPG Piyasası
Fiyatlandırma Raporu'na göre, EPDK'nın raporuna göre 95 oktan kurşunsuz
benzinden alınan en yüksek vergi oranı yüzde 67,66'yla Hollanda, motorinden
alınan en yüksek vergi oranı ise yüzde 64,16'yla Birleşik Krallık piyasasında
görülmektedir'' şeklinde konuştu.
YORUMLAR