Kahramanmaraş’ta bal rekoltesini ve bal üreticilerin
geldiği noktayı Kahramanmaraş’ta Bugün Gazetesine değerlendiren Kahramanmaraş
Arıcılar Birliği Başkanı Yemliha Öksüz kentte bin 470 üyeleri olduğunu fakat
bin tanesinin faal arıcılık yaptığını söyledi.
Kahramanmaraş il genelindeki aktif bin arı üreticisinin
2017 yılında kent ekonomisine 40 milyon TL girdi sağladığını da öne süren
Öksüz; “bal rekoltesini eğitimle en üst seviyeye çıkartabiliriz.
Kahramanmaraş’taki birçok arı üreticimiz bu işin eğitimini almıyor. Üretimi
doğru bir şekilde yaptığımızda rekoltemizi 3-4 katını çıkartabiliriz. Şuan
ülkemiz bal üretiminde ikinci, kovan sayısında dünya birincisi. Biz kovan
sayısında birinci isek üretimde de birinci olmalıyız.” Dedi.
Arıcılık sektöründe en büyük sorunun eğitimsizlik
olduğuna vurgu yapan Kahramanmaraş Arıcılar Birliği Başkanı Yemliha Öksüz,
tarımda ürün getirisinin en az yüzde 50’sinde hava durumlarının etkisi kalan
yüzde 50’nin de kendilerinin becerisi olduğunu belirtti.
Bal üretiminde her 10 yılda bir çok iyi rekolte
aldıklarını bir yılda ise çok kötü bir sezon geçirdiklerinin altını çizen
Öksüz, kalan 8 yılda bal rekoltesini yükseltmek için de mutlaka bu işi eğitimli
yapmak zorunda olduklarını dile getirdi.
Arıcıların yeni bilgiye ve yeniliğe açık olması
gerektiğini de savunan birlik başkanı Öksüz şöyle konuştu; “Mesela arıcılığın
anası anaç arı eski adıyla kraliçe ne kadar verimli olursa arıcı da o kadar
verim kazanır. Kraliçe arı verimli olursa bir arıdan elli kilo bal
alabiliyorsunuz. Verimliliği arttırmak için defalarca yapılması gerekenleri
anlatmaktan usandım ama anlatmaya da devam ediyorum. Çünkü sınıf öğretmeniyim
bir şeyleri bin bir defa da anlatılabilirim diyorum.
ANA ARILAR
GELİRİMİZİ ARTIRDI
Kendi tecrübemi kendi kovanlarımda uyguluyorum. Örneğin
normal verim aldığım kovana bir çarpı, iyi verim aldığım kovana iki çarşı, çok
iyi verim aldığım kovana ise üç çarpı koyuyorum. Çok iyi verim aldığım
kovanlardaki ana arılarımı çoğaltmamız gerektiğini düşünüyorum. Kraliçe
arılarımızı yenilersek bal üretimimizi en az yüzde 20 artırırız. Büyükşehir
Belediye Başkanımız Fatih Mehmet Erkoç saolsun 2016 yılında 8 bin kraliçe arı
dağıttı. Bu kraliçe arıların farkını 2017’de gördük. 2017’de yaptığımız
masrafın 20 katına yakın gelir elde ettik. Başkanımıza çok teşekkür ediyoruz.
ARICILIK
SEKTÖRÜNDE BİN 500 İSTİHDAM VAR
Bizim sektörümüzde en az bin 500 kişi istihdam ediliyor.
Yani bu bin 500 kişi kar da etse zarar da etse bu işle uğraşıyor. Gidip
devletin işsizlik fonlarına veya sosyal yardım merkezlerine gidip devletimize
yük olmuyor. Kendi yağıyla kavrulmaya çalışıyor. Bin 500 kişinin istihdam
edileceği bir yatırım yapsanız herhalde milyonlarca liralık tesis yapmak
zorunda kalırsınız. Ayrıca bu bin 500 kişi her yıl ekonomimize 30 ila 40 milyon
TL arasında üretim girdisi sağlıyor.
ÜRETTİĞİMİZ ÜRÜNÜN
KATMA DEĞERİ YÜKSEK OLMALI
Ben her zaman kaliteye çok önem veriyorum. Çünkü
arz-talep dengesi çok önemli. Müşteriye kaliteli ve saf bal vereceksinki
piyasada aranan satıcı olabilesin. Bu konuda üyelerimle zaman zaman
tartışıyorum ve eleştiri oklarına da maruz kalıyorum. Ürettiğimiz balı her
zaman kaliteli yaparsak, güven konusunda Kahramanmaraş’ı bir marka yapabiliriz.
Tüketicinin damak tadına hitap ettiğinizde işte o zaman bu işi layıkıyla
başarıyorsunuz demektir. Ne kadar kaliteli üretirsek o kadar yüksek meblağlar
kazanırız.
REKOLTEMİZ BİN 200
DEĞİL 2 BİN 500 TON OLABİLİRDİ
Az önce de söylediğim gibi, birçok üyemiz babadan gördüğü
kadarıyla arıcılık yapıyor. Eğitime kapalı, bu işin eğitimini görmüyor. 2017’de
rekoltemiz bin 200 ton civarında, ben inanıyorum ki; biz uzman kişilerden bu
işin eğitimini alsaydık rekoltemiz en az 2 bin 500 tona çıkabilirdi. Ülkemiz
bal üretimi açısından Çin’den sonra Dünyada ikinci sırada. Fakat bu ikincilik
bana göre bir başarı değildir. Kovan sayısında ülkemiz Dünya birincisi, üretime
gelince dünya ikincisi. Biz kovan sayısından çok üretimde birinci olmamız
lazım. Bir kovandan aldığımız ürünün daha çok olması gerekir. Özellikle de
kalitenin artması lazım çünkü dünya pazarında bir ürün satılmıyorsa çok da
büyük başarılar elde edilemez.
MARKALAŞIP
AMBALAJA YATIRIM BİRAZ RİSK
Bize ‘neden markalaşmıyorsunuz ve ürünlerinizi ambalajlı
hale getirmiyorsunuz?’ şeklinde sorularda geliyor. Kahramanmaraş’ın bal ticaretinde
şöyle bir sorunu var. Bizim bal Türkiye fiyatları üzerinde, eşe dosta
sattığımız için biraz yüksek. Bu balın ambalajını yapıp markalayıp piyasaya
sürseniz kilosuna kimse 40 lira vermez. Genellikle de balı tüketiciler
güvendiği üreticilerden alıyor. Paketlediğin zaman ayrıca paketleme masrafı
oluyor. İlimizin müşteri portföyü de çok iyi, bir alan müşteri ortalama 5 kg
bal alıyor. Bu tür satışlar Türkiye’nin bir çok yerinde yok. Onun için şuan
satışlara bu şekilde devam ediyoruz. Bizde markalaşmak istiyoruz ama imkanlar
buna şimdilik izin vermiyor.
ÇOĞRAFYAMIZ
REKABET AVANDAJI SAĞLIYOR
Kahramanmaraş arıcılık açısından verimli bir coğrafyada.
Yaz aylarında yaylayara çıkıyoruz, arımızın kışlağında ise Türkoğlu, Pazarcık,
ilimizin güney bölgeleri yetiyor. Erzurum’da, Elazığ’da yani doğudaki bir bal
üreticisi kışlak için arısını Akdeniz’e indirmek zorunda. Bunun da bir maliyeti
var, bu işi çok büyük yapanlar da kışlak için Mersin’e gitse yine nakliye bir
Erzurum kadar tutmuyor. Ayrıca birlik başkanı olarak bir öneride de bulunmak
istiyorum. İlimizin Kuzey kesimleri bal üretsin, güney kesimleri ise kraliçe
arı üreterek yakın bölgelerimize bunu satsın. Çünkü ana arı üretmeye güney
bölgelerimizin hava iklimi müsait.
KRALİÇE’Yİ
DEĞİŞTİRDİĞİN ZAMAN BAL ÜRETİMİ ARTAR
Ana kraliçeyi değiştirmek için bir tesis veya kuluçkaya
ihtiyaç yok. O kendi içinde yapılır. Önce üretici ana arıyı değiştirmeye ikna
olacak. Kovanlarının hemen yanında ayrı bir kovanda kraliçe arı üretebilir.
Sonra ürettiği kraliçe arıyı yaşlısıyla değiştirmeli. İnsanda da böyledir.
Biyolojik olarak belli bir yaştan sonra verim iyice düşer. O yüzden ana arı ne
kadar genç olursa verim de o kadar yüksek olur. Tüm toplantılarda ben arıcılara
dört şey söylüyorum. Bir samimi olun, iki işi bilin heyecan duyun, üç alın teri
dökün, dört yatırım yapın. Bu dört maddeyle amacım alın terinin önemini
vurgulamak.”
YORUMLAR