Doğu Akdeniz Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü
Müdürlüğü’nde düzenlenen çalıştaya katılan Bakan Özhaseki bakanlığıyla ilgili
Kahramanmaraş’ta yapılacak hizmetleri planlayacaklarını eksik kalan hizmetleri
de masaya yatıracaklarını dile getirdi.
Şehircilik alanında tecrübelerini de paylaşan Özhaseki;
“Faaliyetlerin ve problemlerin çözüm noktasında zaten çalışacağımızı ifade
ettik. Belediyemizle ayrıca yapacağımız toplantıda kentsel dönüşüm işinin nasıl
yapılacağını, bu noktada nelere dikkat edilmesi gerektiği hususunu izah etmeye
çalışacağız.
İDEOLOJİK
BELEDİYECİLİK ANLAYIŞI BİTTİ
Bir tarihte ideolojik belediye anlayışı vardı ve
belediyeye hâkim olanlar oraları kendi siyasal alanlarını oy alanları gibi
görüyorlar. Bunları İstanbul'da, Ankara'da büyükşehirlerde hep yaşadık. Şimdi o
grup gittikten sonra yerine gelen bir hizmet belediyeciliği anlayışı oldu. Alt
yapıda üst yapıda binlerce güzel iş yaptık hamdolsun. Bizim yapmamız gereken Kahramanmaraş
gibi Kayseri gibi, Konya gibi özellikle Anadolu şehirlerini söylüyorum. Hepimiz
toplanacağız ortak aklı kullanacağız diyeceğiz ki; bu şehri gelecekte nasıl
görmek istiyoruz?
ÖNCE, NASIL BİR
ŞEHİR İSTİYORUZ
Belediye Başkanlığım döneminde Ticarette Kayseri'de neler
yapılabilir? Sanayide neler yapılabilir? Sporda neler yapılabilir? Turizmde
neler yapılabilir? Kültürde neler yapılabilir? Günlerce çalıştık herkesi davet
ettik herkesin fikrini aldık. Gözümüzle görmek istediğimiz Kahramanmaraş hangi
yerde olmalı? Elbette ki ben bakanlığın imkânlarını sunacağım buraya. Orada
hibe adına, kredi adına ne varsa elbette vereceğim.
İKİ ALANIMIZ VAR;
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK
Bizim bakanlığımızın 2 tane alanı var. Bir tarafı çevre
bir tarafı şehircilik. Bu can bize nasıl emanetse dışarıdaki doğa da bize
emanet. O bizim yaşadığımız ortamları kirletmemek asli vaziyetinde tutabilmek
dengesini koruyabilmek de doğrusu en önemli görevimiz. Çevreyi bozmamak için
uğraşıyoruz. Bu son derece insani bir tavırdır, İslami bir tavırdır. Fakat
dünyadaki geliştireler biraz farklı sanayi devrinde insanlar şehirlere göç
etmişler, devasa şehirler çıkmış ortaya bu devasa şehirlerden çıkan atıklarda
etrafı tahrik etmeye başlamış. Bir taraftan çok üretmeye başlamışız, arkasından
çok tüketmeye başlamışız. Şimdi müthiş üretimler var, çok hızlı üretiyoruz. Çok
hızlı tüketiyoruz, çok atıyoruz ve çok kirletiyoruz. O da tabiatta bir takım
bozulmalara yol açıyor. Bunun bir sorumluluk olduğunu hepimizin bilmesi lazım.
Birleşmiş milletler raporlarına göre 2050 yılında dünyanın nüfusu 9 milyara
çıkacak. 9 milyara çıkınca bu devasa büyüme ekosistemin bozulması, bir takım
felaketleri de yanında getirir. Zaten bozulmalar da görülmeye başladı. Mesela
deniz yüzeyi 19 cm yükseldi. Karbon miktarı %42 arttı. Yüzey sıcaklık 1 derece
arttı. Allah korusun 3 dereceye çıkarsa bu dünya yaşanmaz hale geliyor. Ondan
sonra yaşayacak bir yer bulamayacağız. O yüzden bir takım sorumluluğumuzun
olduğunu hepimizin bilmesi lazım.
2050 YILINDA
SUSUZLUKTAN İNSANLAR ÖLECEK
Havadaki karbon miktarı %42 arttı. Yüzey sıcaklığı bir
derece arttı. Bu artış üç dereceye çıkarsa dünya yaşanmaz bir hale gelir. Ondan
sonra yaşayacak yer bulamayacağız. Yüzden ne üretiyorsak o üretim sonrası çıkan
atıkların yok edilmesine dikkat etmeliyiz.
Atıkların yok edilmesi için yapılacak işlemleri masraf olarak görüyoruz
ve uzak duruyoruz. Ama dikkat etmemiz gerekiyor. Çünkü verilen rakamlara
bakıldığı zaman 2050 yılında su problemleri olacak ve ölümler artacak şu an
bile çocuk ölümleri ve hastalıklar var su problemi olduğu için. Evet, büyümeye,
gelişmeye, ilerlemeye, sanayiye ihtiyacımız var ama bu işi yaparken biraz
dengede götürmek gerek. Gelişmemizi sağlayabiliriz ama bunu yaparken doğayı
kirletmeden ve zarar vermeden yapmalıyız.
BÜROKRATLARIMIZLA
BURADAYIZ
Sıkıntı varsa elbette çözecek çözüm yolarlıda vardır.
Bütün arkadaşlarımız bunun için buradalar. Bakanlık bunun için burada zaten.
Aksu deresi nasıl temizlenecek? Bunun için buradayız zaten. Bunlara çalışacağız
ama işin başında olayların farkında olmalıyız. Ak hükümeti olarak çok
gelişmeleri sağladık. Atık su tesisleri kurduk. Katı atıklar içinde ayrıştırma
ve düzenli depolama tesislerimiz var. Tüm illerimizin hava kirliliği veya diğer
sorunlarını izlediğimiz ekranlarımız var nerede ne sorun varsa takipçisiyiz.
Önceden gemilerden çıkan atıkları alan bir sistemimiz yoktu ama şimdi 270 yerde
tesis kurduk. Mavi bayraklı plaj diye bir şey var. Bizim ülkemizde mavi
bayraklı plaj sayısı tam 454 oldu. Şu anda dünya üçüncüsüyüz. Bu başarılar hep
yatırımla oluyor. Şimdi bir adım daha öne geçiyoruz sıfır atık projesine
geçiyoruz.
SIFIR ATIK PROJESİ
Özellikle biz kendi bakanlığımız da şöyle yaptık. Önce
kâğıtları, petleri şişeleri, elektronik atıkları, pilleri hepsini
ayrıştırıyoruz. Yiyecek atıklarına hayvan barınaklarına gönderiyoruz geri
kalanları da tesislerde işleme tabi tutuyoruz. Örneğin; kâğıtlar, 1 ton kâğıt
17 ağacın kesilmesi demek. Kâğıtlarımızı heba etmeden tekrar geri dönüşümle
kazandırabiliriz. Atıkların dönüştürülmemesi doğadaki kayıpları arttıracaktır
ve ekonomiye zarar vermektedir.
Belediyelerimiz sıfır atık projesi kapsamında gerekenleri yaptıklarında
onlara nakit para vereceğiz. Mahallelerde temsilciler bulacağız deposu
olanlarla anlaşacağız. Umarım bu projeyi hep birlikte başarıyla uygularız.
Kahramanmaraş’ da da bu düşüncemiz var tabi ki de.
ÇOK ESKİ ŞEHİRLERE
SAHİBİZ
Şehircilik noktasında şikâyetler fazla. Çok eski
şehirlere sahibiz kadim bir medeniyetin temsilcileriyiz. Ama şehir
planlamalarını çok geç yapmışız. İdeolojik bir belediyecilik çıkmış ortaya
göçlerde üstüne gelince hazırlıksız yakalanmışız. Ve şehirlerimizin etrafı
çepeçevre gecekondularla dolmuş. Sağlıksız ve plansız şehirlerimiz oluşmuş.
Deprem bölgesinde olan bir ülkeye sahibiz ve buna göre hareket etmek
zorundayız. Eğer öyle yapmıyorsak bu sizin ihmalkârlığınızdır.
TARIM ARAZİLERİNİ
İMARA AÇMAYALIM
Ne yazık ki tarım arazileri olduğu gibi imara açılmış.
Durdurmak için çok çabaladım bir kısmını durdurdum ama bir kısmını
durduramadım. Benim ne kadar bilgi birikimim varsa çevremdeki ekiple,
bakanlığımızın gücüyle bir çalışma yaptık son aşamaya getirdik. Bundan sonra
kentsel dönüşümünde değişmez kurallarını tek tek yazıyoruz.
Deprem bölgesi bir şehir Kahramanmaraş ona göre binalar
yapılmalı vatandaş daha bilinçli ve duyarlı davranmalı. Vatandaş mütahit ve
belediyeler arasında iş birliğiyle düzenli bir şekilde yapılmalı. Rezerv
alanlarımızı belediyelerimize tahsis ederek değerlendireceğiz ve
geliştireceğiz.”
KAHRAMANMARAŞ’TA
DEPREM RİSKİ VAR
64. Hükümet Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak ise
Kahramanmaraş’ın depremselliğine dikkat çekti. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde
kentsel dönüşüm alanındaki başarılı çalışmalarının aynısını Kahramanmaraş’ta
beklediklerini dile getiren Kaynak şöyle konuştu; “Hepiniz bilirsiniz Maraş
kelime itibarı ile titreyen şehir manasına gelir. Düşünün ki şehre koyulan o
ilk isimden beri zelzele ve deprem riskiyle karşı karşıya kalmışız. Çevre
şehircilik bakanımız tüm depreme karşı uyarma görevini gerçekten başarıyla
yerine getirmiş. Bir de AFAD’dan sorumlu Başbakan Yardımcısı olarak görev yaptığımız esnada Türkiye’nin deprem
haritasını güncellemek üzere önemli çalışmalar yapmıştır. Çalıştaylar yaptılar
birçok konferanslar yaptılar. Ve Türkiye’nin yeri nerdeyse parsel bazında yeni
deprem haritasını oluşturdular. Ve yine biz o tarihte yeni deprem haritasına
uygun deprem yönetmelikleri, yapı yönetmelikleri bunların çalışmalarını yaptık.
İMAR PLANI
1980’DEN ÖNCE YAPILMIŞTIR
Kahramanmaraş’ın imar planı 1980 darbesinden sonra
yapılmıştır. Göç alan büyüyen sanayileşen bir şehir. Bütün bu sorunları
Allah’ın izniyle aşacağız. Allah’ın izniyle biz artık arkadan gelmeyeceğiz. Biz
devlet olarak kamu olarak ön alarak bu işleri başaracağız. Bir tabir var deprem
öldürmez yapı öldürür.
Kahramanmaraş bize rabbimizin lütfettiği Türkiye’nin en
güzel topraklarından birisidir. Toprakların üçte biri orman, üçte biri
sulanabilen tarım arazisi ve tek başına Türkiye’de en çok akarsuya sahip olan
il. İşte çevre konusu da bu denli önemli. İnsanların, hayvanların tüm
canlıların suyunu kirletmemeliyiz. İstihdam sağlanmış tesislerimiz var. Ama
geri kalan bu tesisleri yapmayanların sıkıntısı gelecek kuşaklara kadar devam
eder.”
“İYİLEŞTİRME
ADIMLARI ATILACAK”
Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan ise üzerinde durarak
ortaya çıkarttıkları sorun ve problemleri Bakan Özhaseki’ye sundu. Vali Özkan
Yaptığı konuşmada, “Sayın bakanımızın ilimize teşrif etmeleriyle aslında
ilimizin iyileşmesi gereken alanlarını hep beraber iyileştirme yönünde bir
istişare toplantısı yapacağız. Sayın bakanımız buraya teşrif etmeden bir hafta
öncesinde bizlere talimatları oldu. Vatandaşımızla, kurumlarımızla, bizimle
toplantılar halinde istişarelerde bulundu. Çevre Şehircilik Bakanlığımıza bağlı
konularda iyileştirebileceğimiz konular nelerdir? Ham olarak bütün il de
toplantılar sonucunda ortaya çıkan konuları ben birazdan hemen ana başlıklar
halinde size arz etmek istiyorum.
Öncelikle
şehrimize hoş geldiniz şeref verdiniz. Gerçekten şehrimiz manevi değerleriyle
özellikle alın terine dayalı sanayileşme serüvenini yaşamış bir ilimiz. Zaten
ilimizi hepimizden daha iyi tanıyor ve takip ediyorsunuz. Müteşşebislerimiz
alın teriyle bu noktaya geldiler. Buranın sermaye birikimini de baktığınız zaman
özellikle çiftçilikle gelen alın teriyle, helalinden kazandıkları parayla,
milletimizin, şehrimizin daha da gelişmesi için büyük bir çaba içinde bu
çerçevede özellikle Çevre Şehircilik Bakanlığımızın yapmış olduğu çalışmalar,
yapmış olduğu hizmetlerden dolayı sayın bakanımıza teşekkürlerimizi arz
ediyoruz. Son zamanlarda da beraber ,özellikle iyileştirilmesi gereken
alanlarla ilgili öne çıkan hususları kısaca arz etmek istiyorum.
Birincisi Büyükşehir olsun, TEMA Vakfı olsun, Ziraat
Odası olsun, muhtarlar ve ticaret odasının ortaklaşa gündeme getirdiği bir
konu. Endüstriyel atık sular nedeniyle Aksu suyunun kirlenmesi bununla ilgili
neler yapabiliriz hususu.
Ayrıca
üniversitemizin yerleşkesi içinde suların açıkta akması nedeniyle oluşan bir
konu vardı. Bununla ilgili bizim koordinasyon toplantılarında mahalli
birimlerce karayolları, KASKİ üniversiteyle ilgili bir çalışmamız var.
Şeker fabrikalarıyla ilgili arıtma tesisleriyle ilgili
bir talep var.
Keza katı atıklarla ilgili gündeme getirilen hususlar var.
Ortak gideri
depolama sahalarının kurulmasıyla ilgili ön plana çıkan bir fikir var.
Hayvansal atıkların oluşturduğu çevre kirliliğiyle ilgili bir başlık halinde de
düşüncemiz var.
Sanayi tesislerinin şehrin merkezine yakın olması ve iç
içe olması nedeniyle oluşan riskler ve olumsuzluklar var.
Afşin- Elbistan
Termik Santralinde yoğun hava kirliliğinin oluşmasından dolayı bu konuyla
ilgili neler yapabiliriz başlığı var.
Cam ve
plastiklerin geri dönüşüm kapsamında değerlendirme ve doğayı kirletmesiyle ilgili
neler yapılabilir o var.
Çet sürelerinin
kısaltılmasıyla ilgili bir talep var. Özellikle ekonomik değeri olan alanlar
dışında gecekondu ve ruhsatız yapıların bulunduğu alanlarda kentsel dönüşümün
yoğunlaşması yönünde ortaya çıkan bir talep var. Kültürel değerlerin korunması
yönünde neler yapılabilir var
Yapı denetim şirketlerinin talepleri var.
Belediyelerimizin talepleri zaten belediye başkanları toplantılarında ele
alınacaktır. Kahramanmaraş’ımızın siz saygı değer bakanımıza talepleri
bunlardır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak değil, tüm
bakanlarımızla ilimizin iyileşmesi için çaba sarf ediyorsunuz. Daha sonra bu
talepleri sizin desteğinizle ve verdiğiniz talimatlar çerçevesinde
yürüteceğiz.” HABER: ÖMER FARUK SALMAN
YORUMLAR