Bağışıklık sistemini koru zinde kal
Bağışıklık sistemi vücudu mikroplara, bakterilere ve virüslere karşı
koruyan en önemli savunmadır. Hastalıklara yakalanmamak için sağlıklı beslenme,
düzenli egzersiz, yeterli uyku ve stresten uzak durabilmek çok önemlidir. Aşırı
alkol tüketimi, sigara kullanımı, çok yağlı beslenme, hava kirliliği gibi
birçok etken, “serbest radikal” denilen maddelerin oluşmasına sebep olmaktadır.
Bu maddeler hücre içine girer ve hücrelerde hasara neden olarak kalp ve damar
hastalıkları, kanser, diyabet, grip, nezle gibi rahatsızlıklara zemin hazırlar.
Yediğimiz birçok besinde bulunan antioksidanlar ise bu serbest radikalleri
etkisiz hale getirip, bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Güçlü bir
bağışıklık sistemi, gündelik hayatta zinde kalmayı sağlamaktadır.
Bu beyazları sık
tüketin
Soğan ve Sarımsak: Sarımsak, halk arasında doğal
antibiyotik olarak anılmaktadır. Ona bu özelliği veren ise içeriğinde bulunan,
kükürtlü bir bileşik olan allisindir. Soğan ve sarımsak çok iyi birer
antioksidan kaynağıdır ve kansere karşı koruma özelliğine sahiptir. Kötü
kolesterolü ( Ldl ) düşürüp, iyi kolesterolü ( Hdl ) yükseltmektedir. İdrar
söktürücü özelliği olan soğan, vücuttaki ödemin atımına yardımcı olmaktadır.
Sarımsak, antibakteriyel özelliği sayesinde vücudu enfeksiyonlara karşı da
korumaktadır. İngiltere’de yapılan araştırmalar; 12
hafta boyunca plasebo ve sarımsak özütü verilen 146 kişiden, sarımsak alanların
üçte iki oranında soğuk algınlığı riskinin düştüğünü göstermektedir. Bununla
birlikte haftada altı dişten fazla sarımsak yiyenlerde % 30 daha düşük
kolorektal kanser oranı ve% 50 daha az mide kanseri oranı olduğu saptanmıştır.
Mantar: Sadece hayvansal gıdalarda bulunan B12 vitamininin
ve yine D vitamininin doğal olarak bulunduğu nadir besinlerden biridir. Mantarda
kanserden koruyan ve bağışıklığı kuvvetlendiren antioksidan olarak da kabul
edilen selenyum minerali bolca bulunmaktadır. Ayrıca C vitamini, fosfor,
potasyum ve bakırdan zengin olup vitamin ve mineral içeriği açısından çok zengin
olduğu görülmektedir. Bu da mantarın; bağışıklık sistemini kuvvetlendirmede,
kalp sağlığını korumada, bazı kanser türlerini önlemede etkin rol oynamasını sağlamaktadır. Yüzyıllardır, insanlar
sağlıklı bir bağışıklık sistemi için mantar tüketmektedir. Araştırmalar, mantarların
beyaz kan hücrelerinin üretimini ve aktivitesini artırdığını göstermektedir.
Probiyotik desteği çok
önemli
Yoğurt: Probiyotikler veya yoğurtta bulunan
"Canlı aktif kültürler", bağırsak ve bağırsak yollarını hastalıklara
neden olan mikroplardan uzak tutan sağlıklı bakterilerdir. Ek formda olsalar
da, Avusturya Viyana Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, günlük 200 gram
yoğurt tüketilmesinin bağışıklığın artırılmasında etkili olduğunu ortaya
koymaktadır.
Kefir: Probiyotik özelliği ile
ilgili yapılan çalışmalar, sağlıklı bağırsağın sağlıklı birey anlamına
geldiğini kanıtlamıştır. Bundan dolayı günde 1 su bardağı kefir mutlaka
tüketilmesi önerilmektedir. Bir bardakta günlük A
vitamini ihtiyacının %10’ununu, kalsiyum ihtiyacının %30’unu ve C vitamini
ihtiyacının %4’ünü almak mümkündür. Kefirde bulunan B12, B1, biotin
ve K vitaminleri genel sağlığa katkıda bulunur. Kalsiyum ve magnezyum içeriği yüksek olduğu için
kemik sağlığını korumakta ve kemik kaybını önlemeye yardımcı olmaktadır. Kefir
ev ortamında rahatlıkla yapılabilmektedir. Yarım litre pastörize günlük süte
bir tatlı kaşığı kefir mayası eklenip karanlık bir odada 24 saat muhafaza edilir.
Süre dolunca kefir hazır olmaktadır. Süzgeç yardımıyla maya kefirden ayrılıp
tekrar kullanılabilmektedir. Doğru koşullarda saklanırsa ömrü uzun olmaktadır.
Antioksidan ve C vitamininden zengin
meyveler tüketin
Nar: Kış aylarının vazgeçilmez meyvelerinden biri olan nar,
tam bir antioksidan deposudur. Bağışıklık sistemini güçlendirerek birçok
hastalıktan vücudumuzu korumaktadır. Yapılan araştırmalar narın anti-tümör
etkisi olduğunu bu nedenle kansere karşı koruyucu olduğunu göstermektedir.
Hazırlanan diyet
listesi içerisinde nar tüketimine yer vermek, sık
başvurulan bir yöntemdir. Bunun dışında kalp damar sağlığının korunmasında da
büyük rol oynayan nar, günlük olarak tüketebileceğiniz meyvelerin başında
gelmelidir. 1 porsiyon meyve, 1/ 2 küçük boy nara denk gelmektedir.
Turunçgiller: Çoğu kişi soğuk
algınlığı sonrasında C vitamini alır. Çünkü bağışıklık sisteminizin oluşmasına
yardımcı olmaktadır. C vitamininin beyaz kan hücrelerinin üretimini çoğalttığı düşünülmektedir.
Bunlar enfeksiyonlarla savaşmanın anahtarıdır. Greyfurt, portakal, mandalina,
limon, misket limonunu doğru miktarlarda tüketmek önemlidir. Vücut bunu
üretmediğinden veya depolamadığından, sağlığınız için günlük C vitamini
gerekir. Hemen hemen tüm narenciye, C vitamini bakımından zengindir.
Aralarından seçim yapabileceğiniz çok çeşitli seçenekler ile bu vitaminin
herhangi bir öğüne sıkıştırılması kolaydır.
Bu gıdalar serbest
radikallerin oluşmasını önlüyor hücreleri koruyor
Zencefil: B3, B6 vitaminlerini
ve demir, kalsiyum,fosfor, sodyum, potasyum, magnezyum minerallerini içermektedir. Modern ve geleneksel tıp bu
besini ve baharatını sıkça kullanmaktadır. Zengin içeriğiyle birçok hastalığa iyi gelen zencefil, bağışıklık sistemini güçlendirmekte ve vücudu
hastalıklara karşı dirençli hale getirmektedir. Son araştırmalarına göre
zencefil kronik ağrının azalmasına ve kolesterol düşürücü özelliklere sahip olabilmektedir.
Zerdaçal: Diğer adı Hint safranı
olan zerdeçal, zencefilgiller ailesinden başka bir besindir. Aktif maddesi curcumindir. Bol miktarda A ve E
vitamini içermektedir ayrıca demir, manganez B6 vitamini, potasyum ve bakır bakımında oldukça
zengindir. Bu
parlak sarı, acı baharat, yıllardır hem osteoartrit hem de romatoid artrit
tedavisinde anti-inflamatuar olarak kullanılmaktadır. Ayrıca, araştırmalar,
zerdeçalın ayırt edici rengini veren yüksek curcumin konsantrasyonlarının
egzersize bağlı kas hasarını azaltmaya yardımcı olduğunu göstermektedir.
Serbest radikallerin oluşmasına engel olmakta ve hücreleri korumaktadır.
Çinko eksikliği
enfeksiyona neden olabilir
Çay: Dünyada ve ülkemizde
çay toplumsal anlamda önemli yere sahiptir. Çayın etkili maddesi tein olup,
içeriğinde polifenol bulunmaktadır.Bilimsel bir araştırma sonucunda; 2 hafta boyunca günde 5 fincan siyah çay içen insanların, plasebo sıcak içecek
içenlere kıyasla kanlarında 10 kat daha fazla virüsle savaşan interferona sahip
oldukları görülmüştür. Bu bağışıklık artışından sorumlu amino asit olan
L-theanine, hem siyah hem de yeşil çay-kafeinsiz olanlarında bol miktarda
bulunmaktadır.
Et: Bağışıklığı
destekleyici çinko mineralin başlıca kaynağıdır. Çinko eksikliği, az miktarda
et tüketen, özellikle vejetaryenler için en yaygın beslenme eksikliklerinden
biridir. Çünkü hafif çinko eksikliği bile enfeksiyon riskini artırabilmektedir.
D vitamini ve çinko, beyaz kan hücrelerinin gelişimi için çok önemlidir.
Yulaf ve arpa: Bu taneler beta-glukan, ekinezya'dan daha güçlü antimikrobiyal ve antioksidan özelliklere sahip bir lif türü içermektedir. Norveç’te yapılan bir çalışmada hayvanlar bu bileşiği yediğinde hasta olma ve hatta şarbona yakalanma olasılıklarında düşüş olmuştur. İnsanlarda da bağışıklığı artırır, yara iyileşmesini hızlandırır ve antibiyotiklerin daha iyi çalışmasına yardımcı olmaktadır.
YORUMLAR