Dr. Öğr. Üyesi İlbay’ın, yaratıcı drama konusunun turizm eğitimi, eğitime yansıtılması ve mesleki hayattaki önemine ilişkin sorularını cevaplandıran Dr. Öğr. Üyesi Balyalı, deneyimsel öğrenmenin önemine işaret etti.
Yaratıcı dramanın, eğitim ve tiyatrodan doğrudan yararlandığını ifade eden Balyalı, “Tiyatro yapmak değil yaratıcı drama. Ancak tiyatrodan da sürekli beslenen bir alan… Çünkü tiyatroda kullanılan bazı teknikleri yaratıcı dramada da kullanıyoruz. Dramanın özelliğine baktığımızda önceden yazılmış ve canlandırılmış bir metin yok. Katılımcıların kendi yaratıcı ve özgün düşünceleri, yaşantılarına dayalı olarak oluşturdukları eylem durumları aslında bu canlandırmaları oluşturuyor” diye konuştu.
Yaratıcı dramanın turizm eğitimine yansıtılmasına ilişkin de konuşan Balyalı, şöyle devam etti:
“Turizm programlarında verilen derslerde çoğunlukla düz anlatım yöntemleriyle teorik olarak bilgi aktarımının sağlandığını görüyoruz. Dersler öğretmen merkezli işleniyor ve öğrenci ders sürecinde pasif dinleyici durumunda kalabiliyor. Bunun dışında turizm bölümlerinde öğrencilerin dersleri sıkıcı buldukları, öğrencileri ezber yapmaya yönlendiren bir öğretim sisteminin mevcut olduğu ve en önemlisi uygulamalı derslerin yeterli olmadığını gösteren araştırmalar da mevcut... Bu yüzden yaratıcı drama gibi öğretim elemanı ile öğrenci etkileşiminin yoğun olduğu ve öğrenci merkezli öğretim yöntemlerine ihtiyaç duyulduğunu görüyoruz. Çünkü şöyle bir durum var. Dersi hatırlama ve dersin kalıcılığı deneyimsel öğrenmede yüzde doksana kadar ulaşılabiliyor. Bu anlamda bireylerin bilişsel ve duyuşsal kazanımları sosyal ve mesleki hayatlarına hazırlanmalarını kolaylaştırıyor. Dolayısıyla öğrencilerimiz aktif ve etkileşimli öğretim yöntemlerine ihtiyaç duyuyor. Teorik dersler öğrencilere tabi ki bir şeyler kazandırıyor. Ancak bilgilerin kalıcılığı oldukça düşük düzeyde olabiliyor. Drama gibi deneyimsel öğrenme yöntemleri bilginin kalıcı olması noktasında oldukça etkili. Bunu da yaptığımız tüm araştırmalarda kanıtladık aslında. Bilginin kalıcılığının yanı sıra öğrencilerin derse yönelik olumlu tutum geliştirmelerinde de etkili olduğunu gördük. Ayrıca turizm sektöründe çalışacak öğrencilerin sahip olması gereken birçok becerinin gelişimine katkı sağladığını da yaptığımız araştırmalarda gördük. Bu yöntemin etkili iletişim, takım çalışması zaman yönetimi, problem çözme, yaratıcı ve eleştirel düşünebilme gibi becerilerin gelişimine katkı sağladığını söyleyebiliriz. Bu durum gastronomi bölümü öğrencileri için de geçerli. İster mutfak çalışanı, ister restoran yöneticisi ister servis elemanı olsunlar, tüm süreçlerde ve tüm kademelerde bu becerilere ihtiyaç duyulduğunu söyleyebiliriz.”
Balyalı, yaratıcı dramanın Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü açısından sağlayacağı faydalara yönelik soruya ise şöyle yanıt verdi:
“Turizm sektörünün tüm alanlarında olduğu gibi mutfakta çıkabilecek problemleri doğru ve etkili bir şekilde çözmek gerekir. Hızlı bir şekilde düşünüp hızlı hareket etmek çok önemli. Yine yaratıcı düşünme bağlamında baktığımızda yemeğin hazırlanması, sunulması ve servis edilmesi konusunda yaratıcı düşünmek önemlidir. Karşılaşılan problemlere yaratıcı çözümler üretmek de misafir memnuniyetini arttıracaktır. Hep diyoruz “yaratıcı drama turizm sektöründe çalışan personeli mesleki yaşamlarına hazırlamada oldukça etkilidir” diye. İşte arka planda da olsa, mutfakta da bir takım çalışması var. Bireylerarası etkileşim var, kendini ifade etme becerisi var. Dolayısıyla ön planda çalışan personel kadar, arka planda çalışan personelin de bu becerilere ihtiyacı var. Mesleki beceri bağlamının dışında mesleki kültürün oluşumunda da etkili olduğunu söyleyebiliriz bu yöntemin. Gastronomi öğrencileri, mutfak uygulamaları derslerinin yanında birçok teorik ders de almaktadır. Dolayısıyla bu teorik derslerde dramayı kullanmak mesleki kültür düzeylerinin artmasında başarı sağlayacaktır.”
YORUMLAR