Sanayileşmenin hız kazanmasıyla birlikte kaynakların
tüketimi ve atık üretimi hızla artıyor. Pek çok ülke gerekli önlemleri şimdiden
almak için “sürdürülebilirlik” kavramına önem vermeye başladı. Tüm modern
endüstrilerde olduğu gibi, sürdürülebilirlik, Kahramanmaraş’ta tekstil
üreticilerinin de önemli gündem konularından birisi olarak değerlendiriliyor.
Bu konuda büyük alıcı firmaların stratejik yaklaşımının
üreticilere aktarılması için video konferans yöntemiyle yapılan toplantıya,
KMTSO Başkanı Şahin Balcıoğlu, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçılar
Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, KMTSO Yönetim Kurulu Üyesi Ertuğrul
Tanrıverdi, TOBB Kahramanmaraş Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Aykut
Balcıoğlu, H&M Avrupa Bölgesi Sürdürülebilirlik Yöneticisi Hülya Sevindik Özyiğit
ve çok sayıda tekstil ve hazır giyim şirket temsilcileri katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan KMTSO Başkanı Şahin
Balcıoğlu, Kahramanmaraş ekonomisi ve tekstil sektörü hakkında bilgi vererek
şehrin ekonomik büyüklüğünün 31 milyar TL olduğunu ve bunun içerisinde sanayinin
payının %40 seviyesinde bulunduğunu söyledi. Balcıoğlu şöyle konuştu: “Kentte
en büyük endüstri konumunda bulunan tekstil sektöründe yılda 720 bin ton iplik,
475 milyon metre dokuma kumaş, 244 milyon metre denim, 300 bin ton örme kumaş
ve 46 milyon parça konfeksiyon üretimi yapılıyor. Türkiye’de İplikte %36, dokuma
kumaşta %15, denim kumaşta %30, örme kumaşta %15 paya sahibiz. Bir milyar dolar
ihracatımızın %70’i tekstil ve hazır giyim sektöründe gerçekleştiriliyor.”
Kahramanmaraş’ın pandemiye rağmen istihdamını yükselten
nadir kentler arasında yer aldığını ifade eden Balcıoğlu, tekstil ve hazır
giyimde sürdürülebilirlik ilkesi kapsamında çevreye saygılı giysiler, yenilenebilir
enerji tüketimi, su kullanımının azaltılması ana hedefleri ile üretim
yapıldığının altını çizdi.
Balcıoğlu, “Organik pamuk, Better Cotton ve geri
dönüştürülmüş elyaf gibi daha sürdürülebilir hammaddeler bu konuda bir
başlangıç. Sürdürülebilir Gelecek ilkesi ile tekstil ve hazır giyimde
enerjimizi yenilenebilir kaynaklardan elde ediyoruz. Susuz boyama makineleri,
su kullanımını minimuma indiren, çevreye zarar vermeyen ve maliyeti düşüren
özelliklere sahip teknolojilerin tekstil terbiyesine adaptasyonu en önemli
gündemimizi oluşturuyor.” dedi.
Enerji kurulu gücünde Kahramanmaraş’ın hidrolik, güneş ve
rüzgar alanlarında özel sektör yatırımları ile yenilenebilir enerjide gücünün
yükseldiğini bildiren Balcıoğlu, “Enerjimizi yenilenebilir kaynaklardan
üretiyoruz.
Balcıoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kahramanmaraşlı
tekstilciler Türkiye’de bir ilke imza atarak, Better Cotton üretimini
başlattılar. Kahramanmaraş’ta 45 tekstil üreticisi firmanın Better Cotton
hesabı mevcut. Türkiye’den en çok Better Cotton alımı yapan 10 firmadan üçü Kahramanmaraş’ta
bulunmaktadır. 2020 Sezonu lisanslanan tahmini Better Cotton üretim rakamlarına
göre Türkiye’de iyi pamuk yetiştirilen 7 ilden biri Kahramanmaraş’tır. Bu yıl,
yaklaşık 400 ha. alanda 2 bin tondan fazla kütlü pamuk üretimi
gerçekleştirilmiştir. Cotton Made in Africa sertifikasyon programına
Kahramanmaraş damgası vuruldu. Amacı, Afrika'daki küçük çiftçilerin yaşam ve
çalışma koşullarını iyileştirmek ve çevreyi korumak için bağış yerine ticaret
yoluyla insanlara yardım etmek olan Cotton Made in Africa sertifikasyon
programına Kahramanmaraş damgası vurulmuştur. Türkiye’den üye 19 firma yer
almakta ve bunların 6’sı Kahramanmaraşlı üreticilerdir.”
Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası olarak büyük ölçekli
2 sürdürülebilirlik projesi yürüttüklerini ifade eden Balcıoğlu, Tekstil Katı
Geri Dönüşümü ve Simbiyoz Merkezi Projesi kapsamında, tekstil sektöründe oluşan
atıkların ekonomiye kazandırılması ve diğer sektörlerce hammadde olarak
kullanılacağını söyledi. Tasarım Merkezi Projesi kapsamında ise sürdürülebilir tasarım
mantığının ürünlere aktarımı ile hem bölgedeki firmalara ciddi bir farkındalık
oluşturulacağını hem de rekabet gücünün artırılacağını bildirdi.
Kentte, kalite ve sosyal uygunluk standartlarının
başarıyla yerine getirildiğinin altını çizen Balcıoğlu şunları kaydetti. “Kahramanmaraş’ta
tekstil sektöründe faaliyet gösteren, ulusal ve uluslararası ölçekli değerli
markaların önde gelen tedarikçileri arasında yer alan 60’tan fazla üreticimiz,
bağımsız sertifikasyon kuruluşlarınca denetim ve gözetimine tabi olup kalite ve
sosyal uygunluk standartlarını başarıyla yerine getirmektedir. Rejenere
ipliklerde Kahramanmaraş’ta yoğun şekilde üretim gerçekleştirilmektedir.
Tekstil atıklarının uzun yıllardır geri kazanımı yapıldığı Kahramanmaraş
lisanslı elyaf geri kazanım yatırımlarına devam ediyor. Kurulu tesislerimiz ve
devam eden projelerimizle Kahramanmaraş bu alanda da öncü illerden birisidir.”
Dünyanın alternatif enerji kaynaklarına yöneldiği bu
dönemde, alternatif enerji kaynakları içinde yer alan atıl ısının geri
kazanımını yaparak işletmelerde kullandıklarını anımsatan Balcıoğlu, su
kaynaklarını daha tasarruflu kullanmak adına boyamada geliştirilen prosesler
sayesinde tüketimde %40’a varan su tasarrufu sağlandığını açıkladı.
Kahramanmaraş’ta tekstil sektöründe izlenebilir ve
sürdürülebilir elyaflar kullanıldığını vurgulayan KMTSO Başkanı Şahin
Balcıoğlu, “Tekstil ve moda endüstrisinde son yıllarda önem kazanan
sürdürülebilirlik ve şeffaflık stratejileri doğrultusunda Kahramanmaraş tekstil
üreticileri tüm tedarik ve üretim süreçlerinde daha sürdürülebilir,
izlenebilir, çevre dostu hammadde/ürün kullanma ilkesi ile hareket etmektedir. Kahramanmaraş’ta
tekstil üreticileri doğal elyaf kullanımını azaltarak çevreye daha saygılı,
daha insan odaklı bir üretim yapısı sergilemektedir.” diye konuştu.
Programa video konferansla katılan İTHİB Başkanı Ahmet
Öksüz, Türkiye’nin tekstil ve hammaddeleri ihracatının %5’ini, denim kumaş
ihracatının %13’ünü, iplik ihracatının ise %8’ini Kahramanmaraş’ın gerçekleştirdiğini
söyledi.
Öksüz konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin en büyük
5. tekstil ve hammaddeleri ihracatçısı konumundaki Kahramanmaraş ile H&M
işbirliğinde, sektörümüzün sürdürülebilirlik vizyonunu birlikte değerlendiriyor
olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Her zaman büyük bir gururla altını
çiziyoruz. Sektörümüz, hazır giyim sektörü ile birlikte 341 Milyar TL’lik üretim değeri ve 1 milyonun
üzerinde istihdamla, imalat sanayiinde birinci sırada. 26 milyar doların
üzerinde ihracatla, Türkiye’nin ihracatında ikinci sırada yer alıyor. Dünya’nın
en büyük 6., AB’nin en büyük 3. ihracatçısıyız. Yalnız tekstilde 2.’yiz. AB’ye;
ev tekstil, dokuma kumaş, denim kumaş ve iplik sektörlerimizde; AB’nin ithalat
birim fiyatından daha yüksek bir katma değerle ihracat gerçekleştiriyoruz. Türkiye
geneli ihracatımız dünyadan %0,9 oranında pay almaktayken, sektörümüz, dünyadan
%3, AB’den ise %15,4 pay alıyor. Ancak, rekabetçiliğin hızla arttığı günümüzde,
küresel gücümüzü daha da artırabilmek için yeni başarı hikayeleri yaratmak
zorundayız. Çünkü bugün sektörümüzde bir katma değer unsuru olan, döngüsel ekonomi,
susuz tekstiller, geri dönüşüm, sosyal uygunluk kriterlerine uyum, çevre gibi
sürdürülebilirliğe ilişkin tüm konular, çok yakın gelecekte sektörümüzün
küresel markalara ihracat gerçekleştirebilmesi için bir zorunluluk olacaktır.”
Bugün birçok küresel markanın 2025 yılına kadar tedarik
edecekleri tüm tekstil ürünlerinin sürdürülebilirlik standartlarına sahip olma
zorunluluğu getirdiğini ifade eden Öksüz, “En büyük ihracat pazarımız AB ise 2050
yılı itibariyle karbon - nötr bir kıta olma yönündeki hedefi doğrultusunda, Avrupa
Yeşil Mutabakatını (European Green Deal) açıklamıştır. Yeşil Mutabakat
kapsamında sınırda karbon düzenlemesi mekanizmasından en fazla etkilenecek
sektörlerin başında tekstil ve hazır giyim sektörümüz gelmektedir. Yani yakın
gelecekte, ürünün kalitesi, artık ne kadar sürdürülebilir olduğu ile ölçülecek.”
diye konuştu.
İTHİB olarak İHKİB ile birlikte AB Yeşil Mutabakatı
çerçevesi kapsamında, AB kaynaklı IPA III projesini hayata geçirmek üzere bir
çalışma yürüttüklerini anlatan Öksüz, “Hazırladığımız proje ile birlikte,
sektörümüzdeki karbon ayak izini azaltmayı hedefliyoruz. Bununla birlikte kumaş
tasarım yarışmamızdan fuarlarımıza her etkinliğimizi sürdürülebilirlik teması
üzerine kurguluyoruz. Ayrıca Bakanlığımızdan sektörümüzün sürdürülebilirlik
politikaları üzerinde ayrı bir destek mekanizması oluşturması için girişimlerde
bulunuyoruz. Gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla, sürdürülebilirlik, izlenebilirlik,
şeffaflık, geri dönüşüm ve döngüsel ekonomi gibi kavramları sektörümüzde tabana
yaymayı, ihracatta öncü olduğumuz gibi, sürdürülebilirlik konusunda da öncü
olmayı hedefliyoruz. Dolayısıyla sektörümüzde sürdürülebilirlik konusuna
yönelik her türlü girişimi destekliyor, bugün yoğun katılımlarınızla
gerçekleşen konferansımızı ayrıca önemsiyoruz.” dedi.
H&M Avrupa Bölgesi Sürdürülebilirlik Yöneticisi Hülya
Sevindik Özyiğit ise katılımcılara detaylı bilgi içeren bir sunum yaptı.
Özyiğit, “Değerli bilgi paylaşımları için çok teşekkür ederim. Çok önemli
bilgiler paylaşıldığını düşünüyorum ve gördüğüm, çok sevindirici olan birazdan
sizlerle paylaşacak olduğum, aslında H&M sürdürülebilirlik stratejisinde de
bahsedilen tüm noktalarda çok uyumlu, çok paralel çalışmaların hali hazırda
başlamış olduğunu ve çok iyi bir noktada olduğunu da görmüş olduk. Zor bir
yıldı 2020 yılı ama her zorluk beraberinde olumlu sonuçlar da doğurur
düşüncesiyle, öncelikle herkesin sağlığının iyi olduğunu ve zor geçtiğiniz
bugünlerden en kısa sürede, en olumlu şekilde çıkabilmeyi ümit ederek sunuma
başlamak istiyorum. Öncelikle yapacağım sunumda H&M Grup markalarından
oluşuyor ve genelde H&M ön planda. Çok eski, 1947 yılına dayanan bir
geçmişi olduğu için. Ancak özellikle sunumda bahsedeceğim stratejinin H&M ve
diğer tüm grup şirketlerinin ortak stratejisi olduğunu, her markanın kendi
müşterisinin, kendi DNA'sı ve marka DNA'sı doğrultusunda farklılaşmak ile
beraber temel prensipler de stratejide ortak olduğunu belirtmek isterim.”
şeklinde konuştu.
YORUMLAR