Aydın, “Kudüs, savaşın değil barışın şehridir. Kudüs,
coğrafyanın değil inancın şehridir. İnsanlık tarihinin en kanlı, en şedit
döneminin içinde bulunduğu bir zamanı yaşıyoruz. Şiddeti daha da derinleştirerek kanlı
iktidarlarını sürdürmek isteyen bir zihniyet, Kudüs üzerinden yeni bir hamle
yapmaya hazırlanıyor. Bunu görüyoruz, tarihsel gerekçelerini biliyoruz ve
dünyanın bu devrine itiraz eden vicdan sahiplerinin sesi olarak ihtarda, ikazda
ve itirazda bulunmak üzere burada toplanmış bulunuyoruz” ifadelerine yer verdi.
Kudüs’ün insanlığın ortak mirası olduğunu belirten Başkan
Abdülaziz Aydın, “Kudüs’ü işgal eden İsrail’e, İsrail’e destek veren ABD ve
bütün bunlara sessiz kalanlar ile birlikte insanlığa dönük bu ihtarın nedeni de
hedefi de bellidir. Kudüs insanlığın ortak mirası, özgürlük Kudüs’ün hakkı
iradesini yansıtmak için buradayız. ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak
tanıma ve Amerikan Büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınmasına yönelik kararını fiiliyata
geçirmeyi amaçlayan ABD Başkanı Trump ve korsan İsrail Devleti ihtarımızın
öncelikli muhataplarıdır. ABD’nin bu hamlesi, insanlık için manevi ve tarihi
kıymete sahip, bu yönüyle de dünyanın barış adası olmuş Kudüs’ü savaş
gerekçesine dönüştürmek amacı taşımaktadır” değerlendirmelerinde bulundu.
KUDÜS, ORTAK KADERİMİZDİR!
Trump’ın diplomatik ve ekonomik zeminde devam eden örtülü
üçüncü dünya savaşının ateşli bölümünün İslam coğrafyası üzerinden
gerçekleşmesini istediğini kaydeden Aydın, şöyle konuştu: “Oysa Kudüs, bütün
inançlar için ortak tarih, ortak coğrafya, ortak kültür ve hepsinden öte ortak
kader ve birlikte yaşamak demektir. Kudüs’ün bu vasıflarının yok edilmesine
izin vermeyeceğiz. Kudüs’ün insanlığın ortak mirası olması gerçeğine ihanet
ettirmeyeceğiz. ABD-İsrail ortak yapımı bu kirli strateji, şiddet ve krizlerle
kavrulan bütün insanlık için eğer engellenmezse daha da büyük sorunların
kapısını aralayacaktır. Tam da bu yüzden dünyanın bütün iyi insanları barışı
geliştirme ve barış adası Kudüs’ü koruma noktasında çağrımızın muhatabıdır.
Buradan diyoruz ki, korsan İsrail Kudüs’ü başkent yapmak gibi bir hataya
düşmemeli, ABD İsrail’in asıl başkentinin Washington olduğunu idrak etmelidir.”
“KUDÜS, MEDENİYET
KODLARIMIZIN İFADESİDİR”
Kudüs’ün Müslümanların ilk kıblesi olduğunu aktaran Aydın,
açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Kudüs, bizlere Hz Peygamber’in, Hz. İbrahim’in,
Hz. Davut’un, Hz. İsa’nın, Hz. Musa gibi nice Peygamberlerin emanetidir. Her
bir karışı İlahi vahyi insanlığa bildiren peygamberlerin izlerini taşıması
hasebiyle Kudüs; insan olma şuuru, selamete erme bilinci ve sulhun mihengidir. Kudüs,
son Peygamber’in risaleti sırasında ilk kıble olarak seçilmesiyle de bizim için
varoluşumuzun ve medeniyet kodlarımızın ifadesidir. Muharref bir inancı, kabbalayı,
talmutu kendisine payanda olarak kullanan ve batıdaki faşist düşüncelerden hız
alan şiddet ideolojisi siyonizmin ateşine odun taşımak, nereden bakarsanız
bakın akıl tutulmasından öte sapkın bir inancın zirvesidir. Yüz yılı aşkın
süredir Filistinlilere karşı şiddet uygulayan Siyonist çetenin ideallerine bu
derece destek çıkmak sadece akıl tutulmasıyla açıklanabilecek bir durum
değildir elbette. Asıl neden kanlı müstebitlerin her ne olursa olsun
iktidarlarını sürdürme stratejileridir.”
AYDIN: BARIŞIN SESİNİ
YÜKSELTELİM!
Kudüs’ün çökmekte olan köhne dünya düzeninin merkezindeki
ABD oligarşisinin yaşadığı iktidar çatışmasını gizleme aparatı olarak seçildiğine
dikkat çeken Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Kahramanmaraş İl Başkanı Abdülaziz
Aydın, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu yönüyle de çağrımızın bir diğer muhatabı
siyonizme karşı çıkan samimi Yahudilerdir. Çünkü Kudüs, samimi Yahudiler’in de
sığınağı ve inançlarını yaşama alanıdır. Tam da bu noktada en güçlü ihtarı
kendimizden başlayarak millete ve ümmete yapıyoruz. Nasıl ki, Hz. Ömer’in
fethiyle, Selahaddin Eyyubi’den bu yana medeniyetimizin önemli merkezlerinden
biri olan Kudüs’ü Haçlılara karşı yüz yıllar boyu savunduysak; Nasıl ki, Yavuz
Sultan Selim Han’ın hilafetiyle birlikte Kudüs’ü bütün inançların barış
adalarından biri yaptıysak; Nasıl ki, Abdülhamid Han’ın mücadelesiyle Siyonizmi
Filistin ve Kudüs’ten uzak tuttuysak; Şimdi de aynı şuurla mücadelemizi
sürdürüp, haçlı artığı düşünceleri payanda olarak kullanan emperyalizme ve
siyonizme karşı bütün insanlığı da içine alan bir söz söyleyebiliriz. İslam
coğrafyasında günü kurtarma politikaları peşinde koşan devlet yöneticilerinin
ikircikli tutumlarına karşı çıkarak, inancımızın ve tarihimizin bize verdiği
güçle barışın sesini yükseltebiliriz.”
İNANCI VE KARARLILIĞI
FİİLİYATA DÖKME VAKTİDİR!
Başkan Aydın, şöyle devam etti: “Şiddetten boğulmuş,
krizlerle boğuşan bütün insanlık, doğru ve adil bir söz bekliyor. Anadolu bu
sözü söylemeye hazırdır. Ümmetin gönlü bu hakikate açıktır. Bu konudaki
inancımız ve kararlığımız tamdır. Şimdi
bu inancı ve kararlılığı fiiliyata dökme vaktidir. Kudüs’ün siyonizme başkent
yapılmasını engellemek için harekete geçmek, birlikte ses vermek ve insanlığın
beklediği o sözü söylemek için buradayız. Bütün bu uyarılara rağmen gelinen bu
noktada etkili tüm karar alma mekanizmalarını bir an evvel bu işgal
politikasına karşı gereken her türlü tedbiri almaya davet ediyoruz. İslam
dünyası kırmızı çizgisinin çiğnendiği bu oldu-bitti karşısında asla sessiz
kalmayacaktır. Tam da bu yüzden özgür Kudüs, tam da bu yüzden kahrolsun
Siyonizm, tam da bu yüzden defolsun ABD, tam da bu yüzden bağımsız Filistin. Bu
inanç ve kararlılıkla Mescid-i Aksa’nın selamını alıyor, Kudüs ve Aksa’nın
İslam ile kucaklaşması için haykırıyoruz. Yaşasın başkenti Kudüs olan bağımsız
Filistin devleti… Yaşasın işgalden kurtulmuş Kudüs şehri. Tüm bu düşünceler
etrafında sözlerimi Mescidi Aksa’nın kapısına yazılan şu sözlerle bitiriyorum. “Komutanı
Muhammet olan bir ümmet asla boyun eğmez!”
YORUMLAR