Bu kişilerin yüzde 80’inin erken müdahale ile görme sorununa çözüm bulunabileceğine dikkat çeken Acıbadem Adana Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Altan Atakan Özcan, doğumdan itibaren hayatın her döneminde göz sağlığının ihmal edilmemesi ve en az yılda bir olmak üzere düzenli aralıklarla doktor kontrolünden geçilmesi uyarısında bulunuyor.
Prof. Dr. Altan Atakan Özcan ayrıca Covid-19 virüsü nedeniyle gözde konjonktivit de oluşabildiğini belirterek “Konjonktivit gözde pembeleşme, hafif kızarıklık ve sulanma ile kendini gösterir. Elbette her konjonktivit Covid-19 virüsüne bağlı değil ancak hastalığın vücutta yarattığı diğer semptomlar mutlaka araştırılmalı” diyor.
Her yıl ekim ayının ikinci perşembesi körlük ve görme
bozukluklarına dikkat çekmek amacıyla Dünya Görme Günü olarak anılıyor. Görme
kusurlarının gelişmekte olan ülkelerde ve yoğun yaşlı nüfusta daha çok
rastlandığını belirten Prof. Dr. Altan Atakan Özcan, “Rakamlara göre ülkemizde
de her bin kişiden 3’ünde görme engeli var. İnsanların yaşam sürelerinin
uzamasıyla kronik hastalıklar ve temelde bunların neden olduğu göz
rahatsızlıkları da artıyor. Oysa görme kaybına neden olan hastalıkların erken
tanısı ve tedavisi ile körlük oranlarını da düşürmek mümkün” diyor.
Körlüğün önde gelen nedeni katarakt
Önlenebilir körlüklerin en önde gelen nedeninin göz
merceğinin kalınlaşması ile kendini gösteren katarakt olduğunu kaydeden Prof.
Dr. Altan Atakan Özcan, “Bu hastalığın tedavisi cerrahidir. 40 yaşından
itibaren düzenli kontrole gidilmesi önemli. Kataraktın görme düzeyini belli bir
seviyede azalttığı tespit edilirse ameliyat gerekir. Tedavinin başarı şansını
artırmak ve kişinin hayat kalitesini bozmamak için ameliyatın uzun yıllar
geciktirilmemesi önerilir” diye bilgi veriyor.
Sarı nokta hastalığında tedavisiz geri dönüş yok
Halk arasında sarı nokta hastalığı olarak bilinen yaşa
bağlı makula dejenerasyonu da 50 yaşın üzerindekilerde rastlanan ve geri
dönüşsüz görme kaybına yol açan önemli bir etken. Erken evrede tanı konması
halinde hastalığın ilerlemesi yavaşlatılıyor. Ancak ileri evrede tespit
edilmesi o vakte kadar oluşan görme kaybının geri kazanılması ihtimalini
zorlaştırıyor.
Glokom sinsi ilerliyor
Daha çok göz tansiyonu olarak anılan glokomun çok sinsi
ilerlediğini ancak 40’lı, 50’li yaşlardan itibaren bulgu verdiğini kaydeden
Prof. Dr. Altan Atakan Özcan, şöyle devam ediyor:
“Kişi hastalığını göz siniri bozulduğu için görme
düzeyini azalma olduğunda fark eder ancak glokomun ileri evrede olduğunun bir
göstergesidir. Erken dönemde tespit edilirse uygun tedavi ile göz sinirine olan
hasar azaltılabilir. Ailesinde glokom olan bir kişinin bu konuda özellikle çok dikkatli
olması gerekir.”
Kan şekeri kontrol altında olmalı
Yetişkinlerde görülen bir diğer göz rahatsızlığı da
diyabete bağlı olarak gözün retina tabakasında meydana gelen sorunlar. Diyabeti
olan kişilerin kan şekerini kontrol altında tutmasının göz sağlığı açısından
çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Altan Atakan Özcan, “Diyabet nedeniyle
görme etkilenmeye başladığında lazer ve göz içine yapılan bir takım ilaçlar ile
var olan tablonun kötüleşmesi önlenebilir. Bu nedenle erken tanı önemlidir ve
şeker hastalığı tanısı olan hastaların düzenli olarak göz hekimine gitmesi
gerekir” diyor.
Bebeklerde erken tanı tüm hayatı etkiliyor
Bebeklerde ve çocuklarda da görme kaybına yol açan
hastalıklar olduğunu kaydeden Prof. Dr. Altan Atakan Özcan, şunları söylüyor:
“Bebeklerde her iki gözden gelecek olan duysal uyaranların
beyne düzgün iletimi çok önemlidir. Eğer küçük bir çocuğun gözlerinden biri
veya her ikisi beyne keskin ve yeterli görüntüler yollayamaz ise, çocuğun görme
potansiyeli kalıcı olarak azalabilir. Erken doğuma bağlı sorunlar ya da
katarakt, miyopi veya hipermetropi gibi kırma kusurlarının erken tespiti ile
göz tembelliği oluşmadan sorunların çözülmesi mümkün olabiliyor. Erken tanı ve
uygun tedavinin başlatılması, görmenin ve vücut dengesinin sağlanması, göz ve
motor koordinasyonun gelişmesi ve psikolojik gelişim ve başarılı bir öğrenim
hayatı açısından çok önemlidir.”
Covid-19 belirtisi konjonktivit olabilir!
İçinde yaşadığımız dönemde Covid-19 virüsünün göze
etkisisinin de sıkça gündeme geldiğini ifade eden Prof. Dr. Altan Atakan Özcan,
“Virüse bağlı olarak gözde pembeleşme, hafif kızarıklık ve sulanma ile oluşan
konjonktivit vakaları görüldü. Her konjonktivit, Covid-19 virüsüne bağlı değil
ancak önemli bir belirti. O nedenle konjoktivit görülen hastalarda, Covid-19
acısından hastalığın vücutta yarattığı diğer semptomlar da mutlaka
araştırılmalı” diyor.
YORUMLAR