Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi
Psikiyatri Uzmanı Dr. Alper Evrensel, koronavirüs ile ilgili söylenti ve
haberlerin toplumun her kesiminden kişiyi etkilediğini hatırlatarak bazı
psikiyatri hastalık gruplarının bu haberlerden daha fazla etkilenebileceğine
dikkat çekti.
İnsan hayatını
tehdit eden her durum kaygı oluşturur
İnsan hayatını tehdit eden durumların tüm insanları
olumsuz etkileyebileceğini kaydeden Dr. Alper Evrensel, “Örneğin dünyanın
herhangi bir yerinde meydana gelen doğal afetler, savaşlar, trafik ya da uçak
kazaları hemen herkesi üzer. Bu haberlere basın yoluyla vâkıf olan duyarlı
insanlar sanki bu zorluklara kendileri maruz kalmışçasına duygusal tepkiler
gösterir, kaygılanır, sarsılır. Yani duygusal açıdan etkilenmek için psikiyatri
hastası olmak gerekmiyor. Zira koronavirüs salgınının tüm insanlık üzerinde
böyle geniş bir kaygı dalgası meydana getirmesinin nedeni de budur. Ancak yine
de bazı psikiyatri hastalık gruplarında daha güçlü bir etki meydana geldiğini
gözlemlemekteyiz. Kaygının ve tedirginliğin ön planda olduğu, küçük sorunları
büyüterek felaketleştiren kişilerde daha belirgin bir etkilenme olduğu
söylenebilir” diye konuştu.
Takıntıların
ortaya çıkması doğaldır
Bu ve benzer dönemlerde özellikle panik olmak üzere kaygı
bozukluğu ve takıntı hastalığı yani OKB tanılı hastaların daha fazla
etkileneceğinin öngörülebileceğini kaydeden Dr. Alper Evrensel, şu
değerlendirmelerde bulundu: “Zira OKB’nin en yaygın görülen türünde mikrop
kapma endişesi vardır. Yani bu hastalar zaten salgının söz konusu olmadığı
zamanlarda bile çevrelerinden ciddi hastalıklara sebep olabilecek bir mikrop
kaptığı yönünde düşüncelere kapılırlar. Örneğin hepatit, kuduz veya AIDS virüsü
kapabileceği endişesi ile hayatlarını kısıtlar, eldiven takar, hastaneye
gitmez, kan aldırmaz hatta çöp tenekelerinin yanından bile geçmez. Hâl böyle
olunca tüm dünyayı etkisi altına alan ve ölümcül sonuçlar doğurabilen
koronavirüs hakkında takıntıların ortaya çıkması doğaldır. Kaygılı beklentiler
içine giren kişilerde ise uyku ve dikkat bozuklukları hatta panik ataklar bile
ortaya çıkabilir."
Hassas insanlar bu
haberlerden kaçınmalı
Dr. Alper Evrensel, “Her insan aynı ruhsal dayanıklılık
gücüne sahip değildir, bazı insanlar daha hassastır. Bu yapıdaki kişiler
koronavirüs ile ilgili haberlerden mümkün olduğunca kaçınmalıdır. Örneğin
alerjik bünyeli bireyler nasıl toz ve polenden uzak durmalı, eğer ilaç alerjisi
var ise ilaçlara karşı temkinli davranmalıdır değil mi, aynen öyle bu duyarlı
kişilerin de bile isteye koronavirüs haberlerini izlemesi uygun değildir” dedi.
Resmi kaynaklara
itibar edilmelidir
“Hastalığın belirtileri ve korunma yolları ile ilgili
sadece resmi kaynaklara ve bilim otoritelerine itibar etmeli, sosyal medya
söylentilerini dikkate almamalıdırlar” uyarısında bulunan Dr. Alper Evrensel,
“Hatta sosyal medya hesaplarını kapatmaları ve kendilerini bu olumsuz uyaranlardan
tecrit etmeleri de yerinde bir tedbir olacaktır. Buna ilave olarak, eğer
halihazırda süren bir psikiyatrik tedavi ve terapi süreci var ise bunun gözden
geçirilmesi amacıyla hekim ve terapistlerine başvurmaları ve gerekli tedavi
düzenlemesinin yapılması da faydalı olacaktır” diye konuştu.
YORUMLAR