KSÜ’de görev yapan akademik personele yönelik toplantının
açılış konuşmasını Rektör Prof. Dr. Durmuş Deveci yaptı. Bütün akademik yılın
ilk haftadan başlamak üzere etkin ve etkili bir şekilde sürdürülmesinin
gerekliliğini vurgulayan Rektör Deveci, Üniversite akademik personelinin
eğitimle ilgili her türlü görüş ve önerisini her zaman dinlemeye ve ellerinden
gelen her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söyledi.
Medeniyetleri ayakta tutan asıl unsurun kurdukları
kendilerine has eğitim sistemleri olduğunu hatırlatan Rektör Deveci, “Başka bir
medeniyetin eğitim kurumlarıyla kendinize has bir dünya kuramazsınız. Hesabı
verilmiş, temellendirilmiş, gerekçelendirilmiş, milli reflekslerden ve
ihtiyaçlardan doğmuş bir bilim felsefesi kurmak zorundayız. Tarihimizi yok
sayarak ya da 'yabancılar
gözüyle Türkler'bakışıyla geleceği inşa etmemiz mümkün değildir.” ifadelerini kullandı.
Geçmişte ve bugün İslam coğrafyasında yaşanan etnik ve
mezhepsel kavgalara dikkat çeken ve tarihin farklı dönemlerinde medeniyetimizin
takındığı bütünleştirici tavrı anımsatan Rektör Deveci, “Bugün de İslam
coğrafyası çeşitli etnik ve mezhepsel kavgalar içerisinde boğulurken bizler
tarihteki bu atılım yeteneğini yeni baştan devreye sokmak zorundayız. Nasıl ki
ceddimiz bilim ile aklın, akıl ile adaletin, adalet ile liyakatin terkibini
oluşturmuş ve eğitim sistemini kurarak bir devşirme olan çocuktan Osmanlının en
güzide sadrazamını yani Sokullu Mehmet Paşa’yı yetiştirebilmişse biz de bugün
kendi çocuklarına bile milli ve yerli şuur vermekten aciz tüketim çılgınlığının
mağduru gençlerin milli ve yerli bir terbiye ile yetişmesini sağlayan eğitim
sistemini kurmak ve yeni baştan kendi paradigmamızı hâkim kılmak zorundayız.
Çünkü yeryüzü coğrafyasında ümmeti Müslümanın bizden beklentileri var.” diye
konuştu.
“Sayın Cumhurbaşkanımızın sıklıkla belirttiği gibi 'geçmişsiz bir gelecek olmaz.' Bilirsiniz ki geçmişin milli ruha nüfuz
etmiş adeta cilt-deri
mesabesinde olan temel değerlerini güncellemek, çağın her tuzağına karşı yeni mukavemetler
kurmak zorundayız.” diyen Rektör Deveci sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Bilmenizi isterim ki bizim medeniyetimiz biten, yok olan bir medeniyet
değildir. Bilfiil olmasa da bilkuvve yaşayan bir medeniyettir. Bu medeniyetin
bilim yuvası olarak üniversitelere,
dolayısıyla sizlere çok ciddi görevler düşmektedir.”
Bilim adamlarını çalışma prensipleri açısından üç ana
başlık altında değerlendiren Rektör Deveci, “Birincisi,karıncavari bilgindir. Karınca ne yapar? Devamlı toplar, taşır ve
yuvasına yığar, kışın yemek için; ama getirdiklerini hiç işlemez. Bazı
bilginler böyledir; sürekli olarak malumat toplarlar ve yığarlar. Bunlara biz
Osmanlı Türkçesinde malumatfuruş
diyoruz. İkinci tür ise örümcekvari
bilgindir. Örümcek ne yapar? Devamlı ağ örer, bekler, bir sinek oradan
uçacak da, takılacak da onu yiyecek. Bazı bilginler böyledir; devamlı teori
üretirler, kavram yaratırlar, model oluştururlar ama içleri boştur. Çünkü fizibilitesini yapmazlar. Arşiv belgesi okumaz, yazma eser
incelemez ya da gidip alan araştırması yapmaz; masa başı felsefe ve bilim yaparlar
hatta yer yer siyasilerin işlerine soyunmaktan yer yer bilim tüccarı olmaktan
çekinmezler ve en önemlisi artı değer üretmezler. Üçüncü kısım bilgin ise arıvari bilgindir. Alması gereken özleri
alır, içinde yoğurur vebunu bala dönüştürür. Bu örneklerden hareketle belirtmek gerekirse ülkemiz bu
bilim ve teknoloji çağında bal yapan bilginlere ihtiyaç duymaktadır. Bırakalım
siyaseti siyasetçiler, ticareti tüccarlar yapsın!” şeklinde konuştu.
“Çanakkale ve Maraş işgalini yaşamış bir millet olarak ve
bu şehrin bir sakini olarak daima aklımızda tutmamız gereken gerçek şudur:
Bugün savaş cephede ve silahla olmuyor. Evet, olanı da var ama daha gerisinde
bir diplomasi, ekonomi, teknoloji gücünün sahayı ele geçirdiğini unutmamak
zorundayız. Bu sebeple daha çok çalışmak, daha çok üretmek, daha zengin ve
bayındır hale gelmek zorundayız. Bunun için de teknoloji üreten, bilim üreten
kurumlar olmak zorundayız. Bir bilim adamının kütüphanede geçen zamanı ile
uykuda geçen zamanı eşit ise inanın çağın gerisinde kalacağız demektir.
Dünyanın mazlum ülkeleri ile Türk milletinin kaderi bir yere bakıyorsa, hamasi olarak zalimi kınayan konuşmalar
ve sonu bir şeye yaramayan tartışmalar yerine daha çok eser, daha çok sanat,
daha çok bilim üretmek zorundayız! Bu çerçevede mesuliyetini taşımak zorunda
olduğumuz bir medeniyet davamız ve yarınlara daha güçlü bir Türkiye bırakmak
sevdamızın yolu kütüphaneden, laboratuvardan ve çok çalışmaktan, kısacası idealist bilim insanlarının
varlığından geçmektedir.” diyen Rektör Deveci, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Yakın zamanda açmayı planladığımız kütüphanemiz inşallah
siz bilim adamlarının kaynak imkânını artıracak, böylece bilgiye erişim ve bilgiyi
kullanma konusunda da daha iyi bir düzeyi yakalamış olacağız. Bizler ve
makamlarımız geçici. Aslolan devlet ve milletimizin güçlü, müreffeh olması ve aydınlık içerisinde
varlığını devam ettirmesidir. Sadece güç ve bilim kaba kuvveti, sadece hikmet
ve irfan dünyayı ihmal etmeyi doğurmaktadır. Bizim ihtiyacımız bilgi ile
hikmeti, kültür ile irfanı birleştirip insanî bir terkibe ulaşmaktır. Yerel
değerlerden, şehrin ihtiyaçlarından, milli dokudan, kısacası milletten uzak bir şekilde
bilim adamı cüppelerini, halkımız
ile aramızda bir duvar haline dönüştürmemeliyiz. Devletimizin imkânları ile
giydiğimiz bilim adamı cüppeleri ne siyasetin, ne ticaretin, ne de tahakkümün bir aracı olarak bize
verilmiştir.”
Çok çalışmanın ve emeğin önemini vurgulayan Rektör
Deveci, “Bizler de bu çerçevede akademik bilgi ile milletimizi muasır medeniyet
seviyesine çıkarma ideali ekseninde nesiller yetiştirmek vazifesi ile
mükellefiz. Her birimiz yarının rüyasını, 21. asrın Türk asrı olduğu ülküsünü
görmüyorsak,Batının ürettiği bilim ve teknolojiye kendi bilimsel felsefemizle yeni ürünler
katmıyorsak zarardayız, ziyandayız! Operatif, kalkülatif, regülatif bir akletme
tarzı ile düzen ve süreklilik hassasiyetleriyle, bilgi ile eylemin, akıl ile
adaletin yeniden tesisini ve hatta terkibini gerçekleştirmek zorundayız.” ifadeleriyle
konuşmalarını tamamladı.
Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Deveci’nin açılış konuşmalarının ardından, Öğrenci İşleri Daire Başkanı Yrd. Doç. Dr. Alpaslan Alkış, KSÜ öğrenci istatistikleri ve güncel uygulamalara ilişkin bilgilendirme sunumu gerçekleştirdi.
YORUMLAR