KSÜ Cahit Zarifoğlu Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferansa KSÜ Rektörü Prof. Dr. Alptekin Yasım, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İ. Ersin Akıncı, Prof. Dr. Nuri Kahveci ve Prof. Dr. Orhan Doğan ile Fakülte Dekanları, Genel Sekreter, akademik-idari personel ve öğrenciler katıldı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Rektör Yasım “Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümü ve 18 Mart Şehitleri Anma Günü münasebetiyle tüm şehitlerimizi rahmetle anarak sözlerime başlamak istiyorum. Hasta adam olarak nitelendirilen Osmanlı’nın tüm azim ve gayretiyle dünyanın önde gelen emparyel devletlerine karşı kazandığı bu zafer milletimizin bağımsızlığının bir sembolü haline gelmiştir. Aynı zamanda Gazze’den tutun da Bosna’ya ve Orta Asya’ya kadar olan tüm akraba topluluklarımızın emperyalistlere karşı olan mücadelesinin de simgesidir. Siz değerli gençler ve yeni nesiller Çanakkale ruhunu her daim okuyarak, araştırarak ve savaşın yaşandığı coğrafyayı gidip yerinde görerek çok iyi bir şekilde diğer kuşaklara aktarmayı bir görev ve sorumluluk bilmeli her daim bağımsızlığımızı ve vatanımızı her alanda müdafaa etmelisiniz.” dedi.
Açılış konuşmasının ardından İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cengiz Şavkılı’nın "109. Yılında Çanakkale Zaferi" konulu konferansına geçildi.
Çanakkale Savaşının önemine değinerek sözlerine başlayan Şavkılı, ”Dünya tarihinde görülen 2 önemli savunma savaşı var. Birisi Rusların Napolyon’a karşı verdiği Moskova savaşı diğeri ise bir destan olan Çanakkale Zaferidir. İtilaf Devletleri için Çanakkale Boğazı sömürgeci devletlerin sömürge yollarının güvenliğini sağlamanın yanında Birinci Dünya Savaşında Almanya’ya karşı verilen savaşta gıda lojistiğini sağlayan Rusya’nın savaşta tutulması açısından da hayati derece önemliydi. Osmanlı açısından savaş kaçınılmazdı. Trablusgarp’ta ve Balkanlarda geniş toprak kayıpları yaşayan Osmanlı, İtilaf Devletlerinin savaş dışında tutma çabalarına karşılık Almanya ile yapılan dostluk anlaşması gereği Kasım 1914’te savaşa dâhil olmuştur.
Çanakkale Savaşının zorluklarına ve Türk ordusunun kahramanlıklarına değinen Şavkılı, “Trablusgarp’tan ve Balkan Savaşlarından çıkmış Türk ordusu henüz buralardaki kayıplarını telafi edemeden Mehmet Akif’in tabiri ile ‘Eski Dünya, Yeni Dünya bütün akvam-ı beşer, Kimi Hindu, kimi yamyam kimi bilmem ne bela’ olarak nitelendirilecek sayıca fazla ve dünyanın değişik milletlerinden gelen düşmana karşı göğüs göğüse çarpışmıştır. Yaklaşık 8 buçuk ay süren savaş alanında baş gösteren açlık susuzluk ve hastalıklar ile de mücadele eden ordu aynı zamanda savaş hukukunda asla kabul edilmesi mümkün olmayan düşman askerinin atmış olduğu zehirli gazlara da maruz kalmıştır.”
Türk ordusunun savaşta gösterdiği kahramanlıklara ve kıvrak zekâsını kullanarak zaferin kazanılmasına da değinen Şavkılı “Bu savaş Mustafa Kemal’in stratejik hamlelerinin, İngiliz ve Fransız armadalarını sulara gömen mayınları yerleştirerek savaşın seyrini değiştiren Cevat Çobanlı Paşa’nın dehasının aynı zamanda Onbaşı Seyit Ali, silah arkadaşı Niğdeli Ali'nin yardımıyla devasa 276 kiloluk top mermisini sırtlayıp kundağa yerleştirmek suretiyle Birleşik Krallık'a ait Ocean zırhlısını yan yatırarak sulara gömen mücadele ruhunun da bir yansımasıdır.” dedi.
Kurtuluş savaşının önsözünün Çanakkale’de yazıldığını belirten Şavkılı, “Çanakkale Zaferi Birinci Dünya Savaşının yaklaşık 2 yıl uzamasına neden olmuş, savaş sonunda İtilaf Devletleri dünyada prestij kaybına uğrayarak sömürge devletlerinde bağımsızlık mücadeleleri ile yüzleşmek zorunda kalmıştır.” dedi.
Konferans sonunda KSÜ Rektörü Prof. Dr. Alptekin Yasım, Doç. Dr. Cengiz Şavkılı’ya teşekkür belgesi takdiminde bulundu.
YORUMLAR