Enerji kaynaklarının akılcı, israf edilmeden, gerektiği
kadar kullanılması ve bu bilincin yaygınlaşması gerektiğine dikkat çeken Rektör
Prof. Dr. Niyazi Can, “Enerjinin yetersizliği üretimin düşmesini, yurt
ekonomisini ve günlük yaşantımızı olumsuz yönde etkilemektedir. Birey ve toplum
olarak sınırlı enerji kaynaklarımızı özenli, dikkatli ve lüzumlu olduğu kadar
kullanma bilincine sahip olmalıyız. Bizden sonraki nesillere daha yaşanabilir
bir dünya bırakmak için enerjide israfı önlemeliyiz. Unutmayalım ki enerji
konusunda alınacak her önlem atacağımız her adım sadece bugünü değil yarını da
etkileyecektir.” dedi.
Enerji Tasarrufu Haftası’nı kutlayan Rektör Can, hafta
içinde gerçekleştirilecek etkinliklerin bu konudaki duyarlılığın artmasının
yanında, tasarruf ve verimli enerji kullanımının alışkanlık haline
getirilmesine vesile olması temennisini ifade etti
Enerji Tasarrufu Haftası münasebetiyle KSÜ Mühendislik ve
Mimarlık Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Ökkeş
Fatih Keçecioğlu da bir bilgilendirme yazısı kaleme aldı:
“Enerji, sosyal ve ekonomik kalkınma için ihtiyaç duyulan
temel unsurlardan biridir. Enerji, sağlık, yüksek yaşam standartları,
sürdürülebilir ekonomi ve temiz bir çevre gibi hedeflere ulaşmak için bir
araçtır ve üretim süreçlerinin çoğunda girdi olarak kullanıldığından ekonomik
kalkınma açısından önemli bir faktördür.
Günümüzde dünya nüfusun artmasına bağlı olarak daha
konforlu bir yaşam için teknoloji hızla ilerlemekte, sanayileşme ve
endüstrideki enerji ihtiyacı ise sürekli artmaktadır. Enerji talebindeki bu
artış, ekonomik olarak enerji fiyatları üzerinde yükselmeye sebep olmaktadır.
Çevresel olarak ise günümüzde elde edilen enerjinin büyük bir bölümünün fosil
kaynaklı yakıtlardan sağlanması nedeniyle sera gazı emisyonlarını da artırmakta
ve iklim değişikliklerine neden olmaktadır. Bu durum yaşam kalitesini ve ülke
ekonomilerini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle çeşitli kaynaklar
aracılığıyla elde edilen enerjinin verimli ve tasarruflu bir şekilde
kullanılması gerekir.
Enerji verimliliği kavramı, dışa bağımlılığının
azaltılması, iklim değişiklikleri ile mücadele ve çevrenin korunması gibi
hayati önem arz eden hedefler içermektedir. Bu noktada verimle birlikte ortaya
çıkan enerji tasarrufu kavramı, elde edilen enerjinin gereksiz kullanım
alanlarını belirleyerek enerji israfını asgari düzeye indirmek veya tamamen
ortadan kaldırmak için alınan önlemlerin tamamıdır. Enerji tasarrufu, iklim
değişikliğini azaltmada önemli bir rol oynar. Yenilenemeyen kaynakların
yenilenebilir enerji ile değiştirilmesine yardımcı olur. Enerji tasarrufu,
genellikle enerji kıtlığına karşı en ucuz çözümdür ve artan enerji üretimine
karşı çevreye duyarlı bir alternatiftir. Yeryüzünde sınırlı sayıda
yenilenemeyen enerji kaynağımız olduğundan, küresel enerji arzını korumak ve
gelecek nesillerimiz için de kullanılabilir olması için enerjinin tasarruflu
kullanılması çok önemlidir. Gerekli tasarrufun sağlanamaması bugün gündemde
olan su sorunlarıyla ortaya çıkan kuraklık gibi 1970 enerji krizine benzer bir
sorunu ortaya çıkaracaktır. Oluşabilecek enerji krizlerinin önlenmesine yönelik
olarak ülkemizde 2012 yılında yürürlüğe giren Enerji Verimliliği Strateji
Belgesinde kapsamlı olarak ele alınmıştır. Bu çalışma kapsamında bina
sektöründe %30, sanayi sektöründe %20 ve ulaşım sektöründe %15 enerji tasarrufu
potansiyelinin bulunduğu tespit edilmiştir. Günümüzde üretilen birçok cihaz
enerji tasarrufu sağlayacak şekilde dizayn edilmektedir. Ancak burada enerji
tasarrufunun sağlanması noktasında en önemli sorumluluk kullanıcılara
düşmektedir.
Bizler, bireysel olarak gerçekleştireceğimiz tasarruflar
ile ülkemizin enerji ithal etmesinin önüne geçerek kalkınmasını
hızlandırabiliriz. Bu durum ise ancak belirli bir tutum ile
gerçekleştirilebilecektir. Buradaki tutum ise sınırlı enerji kaynağından üst
düzeyde verim elde edilmeye çalışılarak sağlanabilecektir. Bu ise evlerimizde
ve işyerlerimizde fazladan yanmakta olan bir lambayı söndürerek, bilgisayar,
televizyon ve benzeri elektronik cihazların kullanılmadıkları zamanlarda
tamamen kapalı konumda kalmasını sağlayarak, kış ve yaz aylarında klima ve
iklimlendirme cihazlarının kullanımının azaltılması için bu ortamlarda gerekli
yalıtımı sağlayarak, mümkün olduğunda bireysel araçlar yerine toplu ulaşım
araçlarını kullanarak mümkün olabilecektir. Bu noktada her yıl 6-12 Ocak
tarihleri arasındaki Enerji Tasarrufu Haftasında elde ettiğimiz enerji
tasarrufu kazanımlarını hayat boyu uygulamaya gayret göstererek hem bütçemize
hem de sınırlı enerji arzına katkı sağlayabiliriz.”
YORUMLAR