Ramazan ayında sağlığı oruç tutmaya elverişli olan insanlar şafak vaktinden gün batımına kadar aç kalarak oruç tutmaktadırlar. Ramazan da uygun bir şekilde davranılmasının insanlarda kilo kaybına, kan basıncının ve kolesterol değerlerinin düşmesine neden olabileceği gibi sahur ve iftarda düzenli bir şekilde beslenmeme kilo alımına dahi yol açabilmekte ve sağlığımızı olumsuz etkileyebilmektedir. Sağlıklı insanlarda oruç sırasında kan şekeri düşüklüğü beklenmemektedir ancak diyabet hastalarında kan şekeri düşmesi yaşanabilir dolayısıyla bu hastalar eğer oruç tutmak istiyorlarsa öncesinde hekimleri tarafından değerlendirilmeli ve hekim önerileri doğrultusunda oruçlarını tutmalıdırlar.
Kan şekeri düşme riski yüksek olan bazı diyabetik hastalarda oruç tutulması önerilmemektedir bunlar tip 1 diyabet hastaları, insülin kullanan (özellikle çoklu insülin) hastalardır. Yakın zamanda ciddi şeker düşüklüğü yaşamış, sık şeker düşüklükleri olan ve kan şekeri düştüğünde bunu algılamayan hastaların oruç tutması onları ciddi risklere sokabileceği için oruç tutmaları önerilmemektedir. Yukarıda sayılanlara ek olarak gebe diyabetik hastaların da oruç tutmaları uygun değildir. Diyabet süresi uzun olmayan, ciddi ek hastalıkları olmayan, kan şekeri düşmeleri yaşamayan, kan şekeri düşürme potansiyeli yüksek tedavi kullanmayan tip 2 diyabetik hastalar kan şekerlerini oruçlu oldukları sırada belirli aralıklarla ölçerek oruç tutmayı deneyebilirler. Bu hastalar oruç tuttuklarında alması gerek kalorilerini sahur ve iftarda yeterli bir şekilde almalıdırlar ve gerekirse arada sağlıklı ara öğün almalıdırlar. Diyabet hastalarının kan şekerinin bozulmaması için şeker oranı yoğun tatlılardan uzak kalmalılar ve karbonhidrat ihtiyaçlarını daha çok yüksek oranda lif içeren tam tahıl ürünleri gibi sağlıklı besinlerden sağlamalıdırlar.
Normal sağlıklı insanlar da ramazan sırasında beslenmelerine oldukça dikkat etmelidirler. Özellikle ramazan da insanlar susuz kaldıkları için akşamları yeterli bir şekilde sıvı almalı ve bu açıklarını kapatmalıdırlar. Sıvı ihtiyaçlarını mümkünse kahve ve kola gibi kafeinli ürünlerden alınmamasına dikkat edilmeli çünkü kafein bazı insanlarda sık idrara çıkmaya yol açarak daha fazla sıvı kaybetmelerini arttırabilmektedir. Sıvı açığını kapatmak için sudan zengin çorbalar içmek ve sebze salataları yemekte faydalı olabilmektedir. Ramazan da iftar ve sahurda yeterli karbonhidrat, protein ve yağ içeren dengeli yemekler yenilmelidir. Karbonhidrat ihtiyacımızı sağlıklı bir şekilde karşılamak için tam tahıl ürünlerine ağırlık verilmelidir, protein ihtiyaçları için yağsız tavuk eti, balık eti, az yağlı siyah etler uygun porsiyonlarda alınabilir. Genel olarak kızartılmış ve yağ ve şeker oranı çok yüksek işlenmiş gıdalardan uzak durulmalıdır. Oruç tutacak insanlara sahur yapılması önerilmektedir özellikle yaşlı insanlar, gebeler emziren kadınlar ve oruç tutmayı tercih eden daha küçük yaştaki insanlar gibi oruçtan daha fazla etkilenebilecek insanlarda sahur daha da önemli hale gelmektedir. Sahurda daha hafif şeyler yenilmelidir.
İftarda özellikle yoğun oranda şeker ve yağ içeren tatlılardan kaçınılmalıdır tatlı tercihlerinde sütlü tatlılar gibi daha hafif tatlılar tercih edilmelidir. Ramazan da yemeklerde bir diğer kaçınılması gereken şeyde fazla tuz alımıdır. Özellikle yemekler hazırlanırken tuz mümkün olduğu kadar az miktarda kullanılmalıdır. Yemek yerken mutlaka yavaş bir şekilde yemeli ve yüksek miktarlarda yemek yenilmemelidir aksi takdirde çok aşırı yemek yemek hazımsızlık ve mide problemlerine yol açabilecektir. Ramazan da yine egzersiz de önemli unsurlardan birisidir ve nasıl ramazan dışında herkese egzersiz yapılması öneriliyorsa ramazan sırasında da egzersize devam edilmesi akşamlar yürüyüşe çıkılması gibi aktiviteler önerilmektedir.
YORUMLAR