Başkan Kolutek, yaptığı açıklama da, ‘’Kudüs’ün statüsü
statüsü sadece siyasi bir konu olarak değerlendirilemez. Kudüs’ün statüsünü
korumak, hem birleşmiş milletlerin hem de İslam ülkelerinin namus borcudur’’
dedi.
Kahramanmaraş Tarih Kültür ve Turizm Platformu’ndan yapılan açıklama şu şekilde:
‘’Bugün, insanlığın kadim şehri ve İslam’ın ilk kıblesi Kudüs, haksızca bir
teşebbüsle karşı karşıyadır. Bugün,
insanlığı, kadim geleneği, uluslar arası hukuku hiçe sayan pervasız bir
anlayış; Kudüs’ü, Filistin coğrafyasında, haksız bir yaklaşımla İsrail’in
başkenti yapma gayreti içerisindedir. ABD
başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü, İsrail’in başkenti olarak tanıma kararı tüm
dünyada infiale sebep olmuştur. Üç din
içinde kutsal sayılan bir kentin, İsrail’in başkenti olarak tanınması,
Hıristiyanların egemen olduğu bir devletin işi değildir. Bilindiği gibi Kudüs, üç büyük dinin kutsal
mekanıdır. İslamiyet, Hıristiyanlık ve Musevilik. Dolayısıyla burada herhangi
bir emrivakiyle değişiklik yapmak, beraberinde dinler arası bir çatışmayı da
getirmiş olacaktır. Bu durum, egemen
güçlerin, kendi çıkarlarına uygun olarak Orta Doğu’da, ateşin, kanın ve silahın
üzerinden kendi ekonomilerini var etmeye çalıştıklarının bir göstergesidir.
Kudüs’ün statüsü konusunda atılacak yanlış bir adım, barış zeminini
dinamitleyecek, bölgemizde yeni gerilimlerin, çatışmaların fitilini
ateşleyecektir. Kudüs tüm Müslümanların göz bebeğidir. Kimden gelirse gelsin,
bu tarihi hakikati göz ardı eden bir yaklaşımın sonu hüsrandır, felakettir.
Kudüs’ün BM kararıyla defalarca teyit edilmiş hukuki statüsünü değiştirecek her
türlü adım, terör örgütlerinin de ekmeğine yağ sürecektir. Ayrıca, birlikte
yaşama kültürüne, barışa, huzura ve güvenliğe de vurulan bir darbe olacaktır. Dini ihtilaflar, Filistinli kardeşlerimizin
yurtlarından mahrum edilmesi, kanlı çekişmelere, bedeli ağır olacak
mücadelelere hız ve ivme kazandıracaktır. Unutulmasın ki İsrail ile Filistin arasında
adil, kalıcı, dengeli, tarihi ve manevi haklara riayet eden bir barış
gerçekleşmeden insanlık huzur ve selamete kavuşamayacaktır. Kudüs, İslam Tarihi
boyunca bir barış yurdu olarak muhafaza edilmiştir. Bugün bu barış yurdunun,
çatışma yurdu haline getirilmesi hedeflenmektedir. Kudüs, bölgedeki ve
dünyadaki barış ve istikrarın anahtarıdır. Kudüs, İslam Dünyasının kutsal
cevheri, haklı davası, meşru sancağı, gaspı ve rehni imkansız manevi tacıdır. Kudüs,
nice peygamberlerin hatırasını barındıran bir İslam şehridir. Kudüs, tarihten
beri, farklılıklar içinde bir arada yaşama tecrübesinin en muhteşem örneğidir. Kudüs,
her bir Mü’minin, canından, malından aziz bildiği mukaddes bir şehirdir. Kudüs,
sadece Filistin ve Mescid-i Aksa civarında yaşayan Müslümanların değil, tüm
dünya Müslümanlarının ortak davasıdır. Kudüs ve Mescid-i Aksa, Müslümanlara Hz.
Peygamberin müjdesi ve emanetidir. Kudüs, herhangi bir ülkedeki, herhangi bir
toprak parçası değildir. Kudüs’ün statüsü statüsü sadece siyasi bir konu olarak
değerlendirilemez. Kudüs’ün statüsünü korumak, hem birleşmiş milletlerin hem de
İslam ülkelerinin namus borcudur. Orta Doğu barış sürecini adeta ortadan
kaldıracak bu vahim hatadan Amerikan yönetiminin ve İsrail’in derhal dönmesi
çağrısında bulunuyoruz.”
YORUMLAR