AK Parti'nin milletvekili aday listelerinin Yüksek Seçim
Kuruluna pazartesi günü verileceğini hatırlatan Ünal, aday adaylığı
başvurusunda bulunan 7 bin 340 kişinin mülakatının alt komisyonlarda
gerçekleştirildiğini, bu kişilerden 2 bin 100'ünün üst kurula çıktığını,
çalışmaların devam ettiğini anlattı.
"24 Haziran'la ilgili elinizin çok rahat olduğunu
söyleyebilir misiniz? Yoksa belirsiz bir tablo mu var?" sorusu üzerine
Ünal, AK Parti'nin 16 yıldan beri dinamik yapısıyla hem dünyayı hem Türkiye'yi
hem de bölgeyi okuyabildiğini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın
liderliğiyle de Türkiye'nin küresel bir aktör durumuna geldiğini söyledi.
"Türkiye'yi kim yönetebilir?" sorusunun
cevabının çok açık olduğuna dikkati çeken Ünal, dünyayı, bölgeyi ve ülkeyi çok
iyi tanıyan Erdoğan'ın liderliğinde AK Parti kadrolarının yönetebileceğini dile
getirdi.
TÜRKİYE'NİN GÜNEY
SINIRININ TERÖRDEN TEMİZLENMESİ
NATO'nun en büyük müttefiki olan ABD'nin, Türkiye'nin
güney sınırında "30 bin kişilik bir sınır güvenlik birimi
oluşturacağım." ifadesini kullandığını anımsatan Ünal, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Kimden oluşturacaksın? 'PKK'dan oluşturacağım.'
NATO'nun sınırını koruyan Türkiye'ye, Türkiye için en büyük tehdit olan PKK
terör örgütü mensuplarıyla sınır güvenlik birimi oluşturmayı konuştu. Bunu biz
nasıl bertaraf ettik? Kararlı durarak bertaraf ettik. Sanki Türkiye 15 Temmuz'u
yaşamamış...
15 Temmuz'un hemen akabinde Türkiye'nin güneyinde
oluşturulmak istenen terör koridoru 15 Temmuz'un bir devamı değil miydi? 15
Temmuz'la başarılamayan şey, Türkiye'yi bir terör koridoru üzerinden kıskaca
almak değil miydi amaç? Türkiye bunu ne yaptı? Fırat Kalkanı ile bir hançer
gibi kesti, Zeytin Dalı ile de kafasını ezdi."
Ünal, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Zirvesi'nin sonuç
bildirgesinde açıklanan kararlara da değindi.
Zirvede alınan kararların önemini vurgulayan Ünal,
şunları kaydetti:
"Teşkilatın ilk defa kararlı ve gür bir sesle
bunları söylüyor olması çok kıymetli. Bugün Cumhurbaşkanımız bir hususa
değindi, eğer biz ilk kıblemizi koruyamazsak, son kıblemizi de koruyamayız.
Mesele burada Kudüs değil. İslam dünyasının malum küresel çete tarafından bir
tehdit olarak görülmesi, İslam dünyasından çıkan her gür sesin bir şekilde
tasfiye edilmesi. Eğer biz Kudüs'ü koruyamazsak, Mekke ve Medine'yi
koruyamayız. İlk defa İslam dünyasından ortak bir şekilde yaptırım uygulamak,
ortak kararlar... Bunları ilk defa duyuyoruz. Bu bir duruştur, tavırdır,
başlangıçtır. Burada kıymetli olan ve üzerinde konuşmamız gereken temel şey,
Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde İİT'nin ve İslam dünyasının Kudüs konusundaki
bu duruşu son derece kıymetli bir başlangıçtır."
"İNCE'NİN
SEÇİM VAADİ; DOLDUR, BOŞALT, ATIŞ SERBEST"
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin seçim
vaatlerinde "yargı" alanına getirilen eleştirilere değinen Ünal,
CHP'nin 15 Temmuz'dan sonra hakim ve savcıları itibarsızlaştıran bir dil
kullandığına işaret etti.
Fetullahçı Terör Örgütü'nü (FETÖ) yargıdan AK Parti
hükümetinin temizlediğini vurgulayan Ünal, "Devlet ve siyaset FETÖ'yle
mücadele ederken CHP, FETÖ'ye sahip çıkıyordu. Bugün artık FETÖ'den hainlerden
temizlenmiş, namuslu, ülkesini seven insanların olduğu yargı sistemine böyle
bir güftanda bulunmak bu insanların, onuruna, haysiyetine hakarettir."
değerlendirmesini yaptı.
Mahir Ünal, İnce'nin seçim kampanyasını, kendisinin
üniversiteden mezun olduktan sonra memleketi Elbistan'a gittiğinde o dönemdeki
belediye başkan adayının seçim kampanyasına benzettiğini ifade etti.
Söz konusu adayın, çevresindekilere seçim kampanyasını
anlatırken "Arkadaşlar stratejimiz belli; doldur, boşalt, atış
serbest." dediğini aktaran Ünal, bunu hiç unutmadığını belirtti.
Muharrem İnce'yi dinlerken bunu gördüğünü söyleyen Ünal,
"Herhangi bir fizibilitesi olmayan, herhangi bir altlığı, verili bir
bilgiye, ölçüme dayanmayan adeta insanlar kahvede oturur sohbet ederler ya şunu
şöyle yapmak, bunu böyle yapmak, asarlar, keserler... Tam bir doldur, boşalt,
atış serbest dili ve söylemi ile gidiyor. Bu bana AK Parti siyaseti öncesindeki
vaatleri hatırlatıyor." diye konuştu.
"9 MAYIS'TAN
İTİBAREN GÜN GÜN ÇIKARTTIRDIM"
İnce'nin, "Kimse benim mitinglerimi izlemiyor.
Herkes telefonlarını kaldırsın, sosyal medyadan canlı yayın yapsın. Bundan
sonra beni yayınlamayan televizyon kanallarının önünden miting yapacağım."
sözlerinin hatırlatılması üzerine Ünal, şunları söyledi:
"Buradan bir mağduriyet çıkarmaya çalışıyor. Bu
tipik bir CHP taktiği... Ben merak ettim, bugün partimizin çalıştığı medya
takip şirketine 'Bu televizyonlar Muharrem İnce'nin mitinglerini ne kadar
veriyor, hangi televizyonlar vermiş, sahiden bir haksızlık var mı?' dedim. 9
Mayıs'tan itibaren medya takip ajansımızdan gün gün çıkarttırdım. TRT bütün
mitinglerine girmiş hatta Soma mitingini sadece TRT vermiş, diğer kanallar
vermemiş. Şimdi siz tehdit ederek, bağırarak 'Gelirim, orayı basarım, gelir
sizin orada miting yaparım...' Bu neyin nesi Allah aşkına."
"BÖYLE BİR
AMERİKALI VAR MI ÖNCE ONU KESİNLEŞTİRMEK LAZIM"
Ünal, İnce'nin bir televizyon programına bağlanarak FETÖ
elebaşı Fetullah Gülen'in iadesine yönelik ortaya attığı iddialarının
hatırlatılması üzerine, "Kendi hükümetine inanmaz, ne idüğü belirsiz, kim
olduğu bilinmeyen bir Amerikalının sözde telefonuyla ortaya koyduğu iddiayı
gerçekmiş gibi ülke gündemine taşır." değerlendirmesinde bulundu.
15 Temmuz'dan hemen sonra kendisinin de bulunduğu bir
heyetle Amerika'ya gidildiğini hatırlatan Ünal, ABD'nin en başından itibaren
kendilerinin iade talepleriyle ilgili asla kılını bile kıpırdatmadığını
vurguladı.
Ünal, şöyle devam etti: "Bir siyasetçi olarak niye
şunu söylemiyor? Bu sürecin hepsini bal gibi biliyor. O kendisini arayan kim
olduğu, ne idüğü belirsiz adama şunu niye söyleyemiyor: 'Benim hükümetim siz ne
istediyseniz, hangi belgeleri, hangi usule göre talep ettiyseniz bunların
hepsini size teslim etti. Siz neden hala bu belgeleri ilgili mahkemeye
iletmiyorsunuz da elinizde tutuyorsunuz. Siz önce bunun hesabını verin
bakalım.'
Beyefendi bunu alıyor, 'Sıkı durun size bir şey
söylüyorum. Bizim bu hükümet var ya bunlar usulüne uygun başvurmamışlar bile.'
Kaynağın ne? 'Kaynağım, ne idüğü belirsiz, açıklayamadığım bir Amerikalı.'
Muharrem İnce de şunu çok iyi biliyor ki Amerika'nın Fetullah Gülen'i neden
koruduğunu, 15 Temmuz gecesi Fetullah Gülen'in ve onun hain uzantılarının
misyonunu, görevini bunların hepsini bal gibi biliyor ama derdi o değil."
Programın sunucusunun, "Bir çağrınız var mı, bu
Amerikalının kim olduğunu açıklasın." demesi üzerine Ünal, "Böyle bir
Amerikalı var mı önce onu kesinleştirmek lazım." karşılığını verdi.
"MEDYA İLE
SAVAŞAN ADAM GÖRÜNTÜSÜ OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYOR"
Ünal, "Sayın Erdoğan'ın rakibi Muharrem İnce mi,
Meral Akşener mi, Temel Karamollaoğlu mu, Doğu Perinçek mi? Kim sizi en güçlü,
en çok çekindiren aday?" sorusuna cevaben, AK Parti'nin bütün seçimlerde
temel stratejilerinin olduğunu ve kendi gündemleriyle ilgilendiklerini
belirtti.
İnce'nin bütün mitinglerinin canlı verildiğini yineleyen
Ünal, şöyle konuştu:
"Öyle bir hava oluşturuyor ki gazetecilere karşı
geçen gün bir ifade kullandı, üzüldüm. Kendisine bir mağduriyet üretip, 'medya
ile savaşan adam' görüntüsü oluşturmaya çalışıyor. Bir siyasetçi olarak, bu
kadar feveran edince çalıştığımız medya takip ajansına, gün gün bunları
çıkarttırdığımda böyle bir durum söz konusu değil. Muharrem İnce de ana
muhalefet partisinin cumhurbaşkanı adayı, tabii ki televizyona çıkacak ama
Muharrem İnce 'Ben, Cumhurbaşkanı kadar televizyona çıkmak istiyorum' diyorsa,
önce adama denir ki kardeşim, önce bir cumhurbaşkanı ol, önce sen seçimleri
kazan bakalım."
"CUMHURBAŞKANLIĞI
SEÇİMLERİNE DÖNÜK 54-56 BANDINDAYIZ"
AK Parti'nin araştırmalarına göre, cumhurbaşkanı
adaylarından kimin ne kadar oy aldığına yönelik soruya Ünal, "Daha önce de
açıkladığımız banttayız. Şu anda bizim kamuoyu araştırmalarında
cumhurbaşkanlığı seçimlerine dönük 54-56 bandındayız. AK Parti de 1 Kasım'daki
pozisyonunu koruyor, o da 46-48 bandında." yanıtını verdi.
Mahir Ünal, Muharrem İnce ile İYİ Parti'nin Genel Başkanı
ve cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener'in oy oranlarıyla ilgili soruya ilişkin de
"Onlar kendi araştırmalarını yaptırıyorlardır." ifadesini kullandı.
İnce ve Akşener'in cumhurbaşkanlığı seçimini kazanamayacakları için daha çok Meclis'e dönük faaliyette bulundukları belirten Ünal, bu yüzden AK Parti'ye yönelik kara propaganda yürüttüklerini sözlerine ekledi.
YORUMLAR