“Kudüs’ü koruyamazsak, Mekke ve Medine’yi koruyamayız”

“Kudüs’ü koruyamazsak, Mekke ve Medine’yi koruyamayız”

Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Kanal 7'de canlı yayınlanan bir programda gündeme dair açıklamalarda bulundu.

24 Mayıs 2018 - 00:08

AK Parti'nin milletvekili aday listelerinin Yüksek Seçim Kuruluna pazartesi günü verileceğini hatırlatan Ünal, aday adaylığı başvurusunda bulunan 7 bin 340 kişinin mülakatının alt komisyonlarda gerçekleştirildiğini, bu kişilerden 2 bin 100'ünün üst kurula çıktığını, çalışmaların devam ettiğini anlattı.

"24 Haziran'la ilgili elinizin çok rahat olduğunu söyleyebilir misiniz? Yoksa belirsiz bir tablo mu var?" sorusu üzerine Ünal, AK Parti'nin 16 yıldan beri dinamik yapısıyla hem dünyayı hem Türkiye'yi hem de bölgeyi okuyabildiğini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğiyle de Türkiye'nin küresel bir aktör durumuna geldiğini söyledi.

"Türkiye'yi kim yönetebilir?" sorusunun cevabının çok açık olduğuna dikkati çeken Ünal, dünyayı, bölgeyi ve ülkeyi çok iyi tanıyan Erdoğan'ın liderliğinde AK Parti kadrolarının yönetebileceğini dile getirdi.

 

TÜRKİYE'NİN GÜNEY SINIRININ TERÖRDEN TEMİZLENMESİ

NATO'nun en büyük müttefiki olan ABD'nin, Türkiye'nin güney sınırında "30 bin kişilik bir sınır güvenlik birimi oluşturacağım." ifadesini kullandığını anımsatan Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kimden oluşturacaksın? 'PKK'dan oluşturacağım.' NATO'nun sınırını koruyan Türkiye'ye, Türkiye için en büyük tehdit olan PKK terör örgütü mensuplarıyla sınır güvenlik birimi oluşturmayı konuştu. Bunu biz nasıl bertaraf ettik? Kararlı durarak bertaraf ettik. Sanki Türkiye 15 Temmuz'u yaşamamış...

15 Temmuz'un hemen akabinde Türkiye'nin güneyinde oluşturulmak istenen terör koridoru 15 Temmuz'un bir devamı değil miydi? 15 Temmuz'la başarılamayan şey, Türkiye'yi bir terör koridoru üzerinden kıskaca almak değil miydi amaç? Türkiye bunu ne yaptı? Fırat Kalkanı ile bir hançer gibi kesti, Zeytin Dalı ile de kafasını ezdi."

Ünal, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Zirvesi'nin sonuç bildirgesinde açıklanan kararlara da değindi.

Zirvede alınan kararların önemini vurgulayan Ünal, şunları kaydetti:

"Teşkilatın ilk defa kararlı ve gür bir sesle bunları söylüyor olması çok kıymetli. Bugün Cumhurbaşkanımız bir hususa değindi, eğer biz ilk kıblemizi koruyamazsak, son kıblemizi de koruyamayız. Mesele burada Kudüs değil. İslam dünyasının malum küresel çete tarafından bir tehdit olarak görülmesi, İslam dünyasından çıkan her gür sesin bir şekilde tasfiye edilmesi. Eğer biz Kudüs'ü koruyamazsak, Mekke ve Medine'yi koruyamayız. İlk defa İslam dünyasından ortak bir şekilde yaptırım uygulamak, ortak kararlar... Bunları ilk defa duyuyoruz. Bu bir duruştur, tavırdır, başlangıçtır. Burada kıymetli olan ve üzerinde konuşmamız gereken temel şey, Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde İİT'nin ve İslam dünyasının Kudüs konusundaki bu duruşu son derece kıymetli bir başlangıçtır."

 

"İNCE'NİN SEÇİM VAADİ; DOLDUR, BOŞALT, ATIŞ SERBEST"

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin seçim vaatlerinde "yargı" alanına getirilen eleştirilere değinen Ünal, CHP'nin 15 Temmuz'dan sonra hakim ve savcıları itibarsızlaştıran bir dil kullandığına işaret etti.

Fetullahçı Terör Örgütü'nü (FETÖ) yargıdan AK Parti hükümetinin temizlediğini vurgulayan Ünal, "Devlet ve siyaset FETÖ'yle mücadele ederken CHP, FETÖ'ye sahip çıkıyordu. Bugün artık FETÖ'den hainlerden temizlenmiş, namuslu, ülkesini seven insanların olduğu yargı sistemine böyle bir güftanda bulunmak bu insanların, onuruna, haysiyetine hakarettir." değerlendirmesini yaptı.

Mahir Ünal, İnce'nin seçim kampanyasını, kendisinin üniversiteden mezun olduktan sonra memleketi Elbistan'a gittiğinde o dönemdeki belediye başkan adayının seçim kampanyasına benzettiğini ifade etti.

Söz konusu adayın, çevresindekilere seçim kampanyasını anlatırken "Arkadaşlar stratejimiz belli; doldur, boşalt, atış serbest." dediğini aktaran Ünal, bunu hiç unutmadığını belirtti.

Muharrem İnce'yi dinlerken bunu gördüğünü söyleyen Ünal, "Herhangi bir fizibilitesi olmayan, herhangi bir altlığı, verili bir bilgiye, ölçüme dayanmayan adeta insanlar kahvede oturur sohbet ederler ya şunu şöyle yapmak, bunu böyle yapmak, asarlar, keserler... Tam bir doldur, boşalt, atış serbest dili ve söylemi ile gidiyor. Bu bana AK Parti siyaseti öncesindeki vaatleri hatırlatıyor." diye konuştu.

 

"9 MAYIS'TAN İTİBAREN GÜN GÜN ÇIKARTTIRDIM"

İnce'nin, "Kimse benim mitinglerimi izlemiyor. Herkes telefonlarını kaldırsın, sosyal medyadan canlı yayın yapsın. Bundan sonra beni yayınlamayan televizyon kanallarının önünden miting yapacağım." sözlerinin hatırlatılması üzerine Ünal, şunları söyledi:

"Buradan bir mağduriyet çıkarmaya çalışıyor. Bu tipik bir CHP taktiği... Ben merak ettim, bugün partimizin çalıştığı medya takip şirketine 'Bu televizyonlar Muharrem İnce'nin mitinglerini ne kadar veriyor, hangi televizyonlar vermiş, sahiden bir haksızlık var mı?' dedim. 9 Mayıs'tan itibaren medya takip ajansımızdan gün gün çıkarttırdım. TRT bütün mitinglerine girmiş hatta Soma mitingini sadece TRT vermiş, diğer kanallar vermemiş. Şimdi siz tehdit ederek, bağırarak 'Gelirim, orayı basarım, gelir sizin orada miting yaparım...' Bu neyin nesi Allah aşkına."

 

"BÖYLE BİR AMERİKALI VAR MI ÖNCE ONU KESİNLEŞTİRMEK LAZIM"

Ünal, İnce'nin bir televizyon programına bağlanarak FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in iadesine yönelik ortaya attığı iddialarının hatırlatılması üzerine, "Kendi hükümetine inanmaz, ne idüğü belirsiz, kim olduğu bilinmeyen bir Amerikalının sözde telefonuyla ortaya koyduğu iddiayı gerçekmiş gibi ülke gündemine taşır." değerlendirmesinde bulundu.

15 Temmuz'dan hemen sonra kendisinin de bulunduğu bir heyetle Amerika'ya gidildiğini hatırlatan Ünal, ABD'nin en başından itibaren kendilerinin iade talepleriyle ilgili asla kılını bile kıpırdatmadığını vurguladı.

Ünal, şöyle devam etti: "Bir siyasetçi olarak niye şunu söylemiyor? Bu sürecin hepsini bal gibi biliyor. O kendisini arayan kim olduğu, ne idüğü belirsiz adama şunu niye söyleyemiyor: 'Benim hükümetim siz ne istediyseniz, hangi belgeleri, hangi usule göre talep ettiyseniz bunların hepsini size teslim etti. Siz neden hala bu belgeleri ilgili mahkemeye iletmiyorsunuz da elinizde tutuyorsunuz. Siz önce bunun hesabını verin bakalım.'

Beyefendi bunu alıyor, 'Sıkı durun size bir şey söylüyorum. Bizim bu hükümet var ya bunlar usulüne uygun başvurmamışlar bile.' Kaynağın ne? 'Kaynağım, ne idüğü belirsiz, açıklayamadığım bir Amerikalı.' Muharrem İnce de şunu çok iyi biliyor ki Amerika'nın Fetullah Gülen'i neden koruduğunu, 15 Temmuz gecesi Fetullah Gülen'in ve onun hain uzantılarının misyonunu, görevini bunların hepsini bal gibi biliyor ama derdi o değil."

Programın sunucusunun, "Bir çağrınız var mı, bu Amerikalının kim olduğunu açıklasın." demesi üzerine Ünal, "Böyle bir Amerikalı var mı önce onu kesinleştirmek lazım." karşılığını verdi.

 

"MEDYA İLE SAVAŞAN ADAM GÖRÜNTÜSÜ OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYOR"

Ünal, "Sayın Erdoğan'ın rakibi Muharrem İnce mi, Meral Akşener mi, Temel Karamollaoğlu mu, Doğu Perinçek mi? Kim sizi en güçlü, en çok çekindiren aday?" sorusuna cevaben, AK Parti'nin bütün seçimlerde temel stratejilerinin olduğunu ve kendi gündemleriyle ilgilendiklerini belirtti.

İnce'nin bütün mitinglerinin canlı verildiğini yineleyen Ünal, şöyle konuştu:

"Öyle bir hava oluşturuyor ki gazetecilere karşı geçen gün bir ifade kullandı, üzüldüm. Kendisine bir mağduriyet üretip, 'medya ile savaşan adam' görüntüsü oluşturmaya çalışıyor. Bir siyasetçi olarak, bu kadar feveran edince çalıştığımız medya takip ajansına, gün gün bunları çıkarttırdığımda böyle bir durum söz konusu değil. Muharrem İnce de ana muhalefet partisinin cumhurbaşkanı adayı, tabii ki televizyona çıkacak ama Muharrem İnce 'Ben, Cumhurbaşkanı kadar televizyona çıkmak istiyorum' diyorsa, önce adama denir ki kardeşim, önce bir cumhurbaşkanı ol, önce sen seçimleri kazan bakalım."

 

"CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNE DÖNÜK 54-56 BANDINDAYIZ"

AK Parti'nin araştırmalarına göre, cumhurbaşkanı adaylarından kimin ne kadar oy aldığına yönelik soruya Ünal, "Daha önce de açıkladığımız banttayız. Şu anda bizim kamuoyu araştırmalarında cumhurbaşkanlığı seçimlerine dönük 54-56 bandındayız. AK Parti de 1 Kasım'daki pozisyonunu koruyor, o da 46-48 bandında." yanıtını verdi.

Mahir Ünal, Muharrem İnce ile İYİ Parti'nin Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener'in oy oranlarıyla ilgili soruya ilişkin de "Onlar kendi araştırmalarını yaptırıyorlardır." ifadesini kullandı.

İnce ve Akşener'in cumhurbaşkanlığı seçimini kazanamayacakları için daha çok Meclis'e dönük faaliyette bulundukları belirten Ünal, bu yüzden AK Parti'ye yönelik kara propaganda yürüttüklerini sözlerine ekledi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x