İstiklal madalyası almaya
hak kazandığı halde, madalya almadan 4 Şubat 1920 tarihinde şehit olan Kuvâ-yiMilliyeci, Medineli Oğlu Hacı
Hüseyin Oğlu Ali’nin madalyası Savunma Bakanlığı Namına ve Cumhurbaşkanı onayı
ile Kahramanmaraş Askerlik Şube Müdürlüğü tarafından torunu Şemsettin Namlı’ya
verildi.
İstiklal madalyasının kendileri
için çok büyük anlam ifade ettiğini belirten TAŞHAN Derneği Başkanı Şemsettin
Namlı, “Bizlerin her zamankinden daha çok düşmanlarımıza karşı cesaretli
olmalıyız. Dedelerimizin yaptığı gibi düşmanların üzerine yılmadan gideceğiz.
Vatanımızı düşmanlara teslim etmeyen ecdadımızın izinden yürümeye devam
edeceğiz” dedi.
“Maneviyatı Olmayan Bireyden Hiçbir Şey Olmaz”
Yeni neslin kurtuluş
mücadelesi veren dedelerinin izinden gittiğine dikkat çeken Namlı konuşmasını
şöyle sürdürdü: “97 yıl önce hiç düşünmeden Vatanı, Bayrağı, Ezanı, Milleti
için gözünü kırpmadan şehit olan şanlı al bayrağımızın renginde kanı ve teri
bulunan dedemin istiklâl madalyasını teslim almak bana nasip oldu. Bu kurtuluş
madalyasını almak bizi eski tarihimize götürmüştür. Bu madalyanın bizim için
önemi çok büyüktür. Her zamankinden daha çok düşmanlarımıza karşı cesaretli olmalıyız.
Dedelerimizin yaptığı gibi düşmanların üzerine yılmadan gideceğiz. Vatanımızı
düşmanlara teslim etmemiş ecdadımız, biz o maneviyatlar onların izinden devam
ediyoruz. Vatanımız için canımız feda olsun. Yeni nesillerimize o kurtuluş
savasındaki vermiş olduğumuz maneviyatı aşılamaya çalışıyoruz. Gençlerimiz bu
konuda bilinçleniyor. Vatan, millet, ezan, bayrak sevgisi olmayan bireyden
hiçbir şey olmaz.”
“Ailemizden Çok Şehit Verdik”
Soyadlarının ailelerinde
çok fazla şehit verildiği için Namlı ismini verildiğini belirten Başkan Namlı
şunları söyledi: “Dedemiz Fransız askerleri tarafından 4 Şubat 1920 tarihinde
şehit düşürülmüştür. Şehrimiz 11 Şubat’ta kurtarılmış, 12 Şubat’ta ise
kutlamalar yapılmıştır. Bizim ailemizde çok şehit olduğu için soyadı kanunu
verilirken şehitlerimizden dolayı bize Namlı ismi verilmiştir. Cumhurbaşkanımıza,Bakanlarımıza,Genelkurmay
başkanlarımıza sonsuz teşekkür ederiz. Bizleri 97 yıl sonra bu madalyayı
vererek onurlandırmışlardır.”
YORUMLAR